İçimde bir kuyu var.. Kapkaranlık, nefes alamayacak kadar dar, sonu görünmeyen dipsiz bir kuyu.
Bu kuyudan mutsuzluk taşıyor bazen. Her yer mutsuzluk altında kalıyor.
"Seni kaybettiğim gün, o kuyuya düştüm."
🖤🌊
🌪
"Perestiş" hikayemdeki baş kahra...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Bir köşeye savrulmuş Buruş buruş ceketin Sensiz ellerim üşür İçerimde kar yağar.
—
Odama bakarken kendimi yadırgadım. Sanki burası benim odam değilmiş gibi hissettim. Farklı yerde geçirdiğim iki ayı düşününce yadırgamam normaldi tabii.
"Neden ayakta duruyorsun oğlum?" diyen anneme baktım. Mavi gözleri parıl parıl parlıyordu. Tebessüm edip yatağa geçtim. Bana bakan gözlerini odaya gelen Ayla teyzeye çevirdi. "İhtiyacı olan birilerine ver kıyafetleri Ayla." diyerek Ayla teyzenin elindeki çantayı gösterdi.
"Ama anne benim için problem olmaz ki." dediğimde
"Kötü hatıralar olmasın etrafımızda." dedi ve Ayla teyzeye gözlerini kırptı. "Alışverişe çıkana kadar Gökdeniz'in ya da babanın kıyafetleriyle idare edebilirsin." dediğinde başımı olumlu anlamda salladım. Bana özlemle bakarken yanıma gelip saçımın arasına bir öpücük bıraktı. Gülümseyip gözlerine baktım. Ben de annemi çok özlemiştim.
"Ben biraz uyusam?" dediğimde başını olumlu anlamsa salladı. Odamdan çıktığında oturduğum yatağa vücudumu atıp tavanı izledim. Kendimi rüyadaymış gibi hissediyordum. Uyandığımda gözlerimi o delikte açacakmışım gibi.. Başımı iki yana sallayıp telefonuma uzandım. Sima'nın attığı telefon numarasını kaydedip aradım. Birkaç çalıştan sonra "alo?" diyen sesi duyduğumda gülümsedim.
"Birce, benim.. Egehan." dediğimde bir süre bir şey demedi.
"Kayıtlısın, ismini gördüm." derken yürüdüğü sesinden belli oluyordu. "Nasılsın?" dediğinde dudaklarımı ıslattım.
"İyiyim teşekkür ederim. Sen nasılsın, neredesin?" derken ses tonuna anlam yüklemeye çalışıyordum.
"Ben de iyiyim. Babamla bahçeyle uğraşıyoruz." dediğinde arkadan babasının sesini duydum. "Nerede kaldın Birce?" dediğinde Birce de "geliyorum." dedi.
"Ben seni işinden alıkoymayayım. Buluşur muyuz bir ara diyecektim." dediğimde
"Bu hafta hep ders çalışmam gerekiyor. Deneme sınavım beklediğimden düşük gelmiş de. Sadece yarın dershanede görüşebiliriz." dediğinde
"Bana uyar." dedim.
"Tamam o zaman görüşürüz." deyip telefonları kapattığımızda kendimi yabancıyla konuşmuş gibi hissettim. Acaba ben mi soğuk konuşmuştum? Dudaklarımı ısırmayı bırakıp kafamdaki soruları sildim. Gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım.
-
Siyah kot pantolonumu ve siyah tişörtümü giyip babamın dolabından aldığım kahverengi kadife gömleği giydim. Önünü iliklemeden odamdan çıkıp aşağıya indim. Koltuğa, Sima'nın yanına oturduğumda başını omzuma yasladı. Yanağımı saçına dayayıp Güneş'in konuşmasını dinlemeye başladım.
