aşk saklı içimde🌊

42 5 0
                                    

Yazmayı bitirdiğim tarih: 06.02.2021

Bölüm 8 - kalp acısı

Sen orda ben burada yüreğim yanarbu ayrılık değil ölüm banane olur ağlama kıyamam sanabu aşk saklı içimdesen de gitme acılarla

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sen orda ben burada yüreğim yanar
bu ayrılık değil ölüm bana
ne olur ağlama kıyamam sana
bu aşk saklı içimde
sen de gitme acılarla

--

Elimdeki üç kitabı köşeye dizdikten sonra üçüncü ve sonuncuna bakıp inceledim. Jose Saramago'nun Körlük kitabını diğer iki kitabın üzerine bırakmadan arkamı dönüp o duvara yaslandım. Bacağımın birini kendime çekerken diğerini uzattım. Kitabı açıp okumaya başladım. Dünyada ne kadar kitap varsa okumak istiyorum, seni bu şekilde aklımdan çıkarmak istiyorum.

🌊

"Dün o çocuk geldi okuluma biliyor musun, özür diledi herkesin içinde benden." diyen kırmızı kıvırcık saçlı kızın buklelerinden bir tutamını doladım parmağıma. Birce kaşlarını hafifçe çatıp kaldırdı kafasını sıradan. "Biliyorsun değil mi, çünkü sen bir şey yaptın?" dediğinde gözlerime ciddiyetle bakan deniz kızına baktım.

"Ben daha ne yapacağım ona? Ama yediği dayaktan sonra belki kendi rızasıyla senden özür dilemiştir." deyip ilerideki çantamdan bilgisayarımı aldım. Birce konuyu uzatmadan çenesini tekrar sıraya dayayıp test kitabıyla yakın göz teması kurdu. Onun bu haline yandan bir bakış atıp sırıttım. "Gidiyorsun en zor matematik sorularını çözüyorsun ama bir tyt tarih sorusuna ömrünün on beş dakikasını veriyorsun demek." derken bilgisayardan dinleyeceğim konuyu açtım.

"Dershanedeyiz diye böyle oluyorum evde rahat çözerim ben." dediğinde gözlerimi devirdim.

"Sınava evde girmiyorsun maalesef." dediğimde derin bir şekilde sıkıntıyla ofladı. Cebimden kulaklığımı çıkarırken sorusuna göz ucuyla baktım.

"Anlatayım mı?" derken dirseğini sıraya yaslamış başını da avucuna dayamış, saçları birbirine girmiş, gözleri yorgunlukla bakan asık suratlı kıza baktım. Onun bu haline gülesim geldiğinde kendimi tutamadım.

"Ya Han gülme ya." deyip yüzünü sıvazlayarak diğer tarafa çevirdi. Elimi beline sarıp öne çektim.

"Tamam anlatılır ve çözülür soru dağılma." derken başını omzuma yasladı.

"Kafamı tutacak halim yok ya. Sözeller neden bu kadar sıkıcı?" diye yakınırken kalp atışlarım hızlandı. Sanki kalbim göğüs kafesimin içinde değildi de kulağımın dibindeydi. Yutkunup nefesimi tutmayı bırakarak hafifçe kokusunu içime çektim. Ciğerim ve ben mutluyken kafamı iki yana sallayıp boğazımı temizledim. Soruyu okumaya başladığımda başını kaldırıp kalemine uzandı. Birlikte soruyu çözdükten sonra belimi öne ittim.

"Belim ağrıyor ya." diye hayıflandım. Bu sandalyeler çok rahatsızdı.

"Dik oturamadığından öyle." deyip sandalyesini geri çekti. "Gel uzan." deyince dediğini yaptım. Yanımda duran sandalyeye bacaklarımı uzatırken kalçam kendi sandalyemdeydi. Başımı ağırlığımı vermeden Birce'nin dizine yaslayıp bilgisayarımı göğsüme alıp kulaklığımı taktım. Dinleyeceğim konuyu açıp hocanın dediklerini anlamaya çalışmaya başladım.

Yalnızlığın ŞehriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin