Lalisa,30 Mart 2020.
14.54
"Yaraları geçmemiş mi?" Üzgünce bana bakan Rosé ile Namjoon cevapladı.
"İşkence çekmiş, Rosé. Normal değil mi?"
"Kaç volt verdiler Lisa?" Dedi Jimin. Başımı iki yana salladım.
"Bilmiyorum ama fazla olduğu kesin. Arada hala vücudumda hissediyormuş gibiyim elektriği."
"Geçmiş olsun."
"Sağol Jisoo." Dedim gülümseyerek yorgunca.
Gözlerim onu arıyordu. Araba da uyuduğumda beni kucağında taşımıştı eve kadar. Sonra bir daha görünmedi. İyi miydi? Ya da birşey mi olmuştu bilmiyorum. Tek bildiğim o fazlası ile caniydi. Ve ben onu seviyordum. Benden kesinlikle nefret ediyordu. Hissediyordum ama nedenini bilmiyordum.
"Neyse, biz çıkalım. Sende dinlen Lisa."
"Geldiğiniz için teşekkür ederim." Yorgunca dudaklarımı yaladım. Teker teker odamdan çıktılar.
"Ani hareketler yapma. Yaraların iyileşsin. " Dedi Namjoon.
"Başım çok ağrıyor. Delirecek gibiyim." Dedim fısıltı ile. Sesim çıkmıyordu.
"İlaç verdim zaten. İkinci defa veremem."
"Tamam,neyse. Tekrar teşekkür ederim." Gözlüğünü düzeltip odadan çıktı.
Tavana baktım. Sessizlik çöktü. Acaba...Jennie ile miydi? Çokta umrunda değildim zaten.
Oflayıp, başımı ovmaya başladım. Yüzümde küçük bantlar vardı,sağ kolum komple sargıdaydı. Neler yaşamıştım ben öyle? Hayatım bir anda aksiyon filmine döndü. Silahlar,çatışmalar,kanlar,cesetler...
Gözümün önüne gelen görüntü ile midem bulandı ve yorganı üzerimden atıp banyoya yöneldim. Kapıyı kitleyip klozeti açıp,ne var ne yoksa çıkardım. Görüntü geçmiyordu.
"Lalisa? İyi misin?" Onun sesini duydum. Endişelenmiş gibi davranmamalıydı. Öğürmeye devam ediyordum.
"Lalisa iyi misin? Kapıyı aç." Tükürüp kapağı kapatıp, düğmeye basarak ayağa kalktım.
"İ-iyiyim."Dedim güçlükle. Lavaboya yönelip musluğu açtım ve elimi,yüzümü yıkadım. Rengim falan kalmamıştı. Birşey yiyemiyor hemen çıkarmıyordum.
Güçlükle kilidi açtım ve kapıyı çektim. Duvara yaslanmış bana bakıyordu.
"İyi misin?" Dedi yorgunca. Gözlerimi kapatıp açtım.
Yatağa oturdum. Üşüyordum.
Yanıma oturdu. Yüzümü inceledi.
"Kendine gelemedin mi hala?" Baygın gözlerle ona baktım.
"Hayır. Başım çatlayacak gibi. O yüzden kusup duruyorum. Delireceğim sanki." Başını salladı.
"İlaç iç."
"Olmuyor. Namjoon,2 tane veremem dedi."
"Doğrudur." Bugün bir tuhaftı sanki.
"Sen...iyi misin?" Dedim kaşlarımı çatarak. Ciddi bir ifade ile cevapladı.
"Kötü mü olmam gerek?" Göz devirdim.
"Kibar olsana biraz. İnsan gibi soru sordum."
"Bende insan gibi cevap verdim." Dedi tek kaşını kaldırarak. Tekrar göz devirdim.
"He,Jungkook."
"Ee,sen duş alacakmışsın?"
"Evet de, sen ne alaka?" Dedim sargıya dokunarak.
"Kızlar gelecekti,malum hala başım dönüyor."Dedim dudaklarımı birbirine bastırarak.
"Kızlar gelmeyecek. Yani ben izin vermedim." Dedi ellerini arkaya atarak.
"Sebep? Ee, ben nasıl duş alacağım?" Dedim şaşkınlıkla.
"Ben yapacağım." Gözlerim büyürken öksürmeye başladım. Kıpkırmızı olmuştum öksürmekten. O ise alttan alttan gülüyordu.
"N-Ne?" Dedim nefes alarak.
"Baya ben yapacağım." Dedi burnunu çekerek.
"Yavaş! Ağır ol!" Dedim kaşlarımı kaldırarak.
"At mı durduruyorsun Lalisa?" Dedi yüzünü buruşturup.
"Sende saçma sapan konuşma." Dedim çıkışarak.
"Gayet ciddiyim ben oysa ki."Dedi başını yana yatırarak.
"Beni çıldırtma çocuk. Kızları gönder. Zaten bir şey yapmayacaklar. Yanımda duracaklar."
"Hayır. Ya kabul edersin ya da giremezsin. "
Şaşkınca ona bakıyordum.
"Şaka mısın, sen?" Dedim sinirle. Başını iki yana salladı.
"Bak ya! Rosé'yi çağır bana yeter." Dedim yatak başlığına yaslanıp.
"İyi sen bilirsin. Girme." Diyip ayaklandı.
Kaç gündür duş alamıyordum. Şimdi de alamazsam kötü kokardım. AH!
"Tamam ama dışarı da beklersin." Dedim kolunu tuttum.
"Kapıda değil içeri de beklerim."Diyip banyoyu gösterdi.
