ओह! यह छवि हमारे सामग्री दिशानिर्देशों का पालन नहीं करती है। प्रकाशन जारी रखने के लिए, कृपया इसे हटा दें या कोई भिन्न छवि अपलोड करें।
Dikkat,bu bölüm fazlası ile cinsel içerik barındırır!
Lalisa,12 Ağustos 2020. 19.30
"Kararın ne Jennie?" Dedim ciddi bir ifade ile. Karşımda dikilmiş tepkisiz bir şekilde bana bakıyordu. Alayla güldü. Kaşlarım çatıldı. "Hiç bir yere gitmiyorum. Burada kalacağım." Demesi ile bakışlarım sertleşti. "Ayağına gelen fırsatı itiyorsun öyle mi?"Dedim gözlerimi belirterek. "Tam da öyle yapıyorum." Diyerek güldü. "Burada kalıyorsun ve seni yaşatacağımı sanıyorsun. Öyle değil mi?" Dedim ellerimi arkamda birleştirerek.
"Jungkook, bana dokunmana izin vermez." Dedi gözümün içine alayla bakarak.
"Jennie,Jennie. Sana acıyorum gerçekten. Bazen şizofrene bağlıyorsun." Dedim gülerek. Kaşları çatıldı. "Benimle birlikte olduğundan beridir, ne zaman yanına geldi? Seninle ilgilendi mi hiç? Ya da seninle yattı mı?" Sözlerim ağır gelmiş olmalı ki öfkeden hızlı nefesler almaya başladı.
"Hiçbir zaman." Diyip kahkaha attım.
"Ben sana kaçman için fırsat verdim. Bundan sonra benden korksan iyi edersin Jennie. Ölüm meleğin ben olacağım." Bütün ciddiyet ile üzerine giderek, işaret parmağım ile göğsüne vurdum.
Kapıya yöneldim. Ardımdan duyduğum ses ile durdum. "Sikimde dahi değilsin Lalisa. Ben ne yapar ne eder, Jungkook'un yine benimle yatmasını sağlarım. Ya sen?" Vücudumu saran öfke,gittikçe artar bir hal almıştı. Sinirle yumduğum gözlerimi araladım. Komidinin üzerinde duran, ince teli kaptığım gibi arkasına,o daha ne olduğunu anlamadan boynuna doladım ve sıktım. Ben ipi kendime çekdikçe onun yüzü kızarıyordu.
"Gördün mü Jen? Sen,daha ne olduğunu idrak edemeden,nefesini kestim." Bir şeytan edası ile konuşuyordun.
Yüzü mosmor olmuş,nefes almakta zorluk çekiyordu. İki eli de,boynuna doladığım ipi çekmeye çalışıyordu. "Şimdi ya sesini keser,paşa paşa oturursun. Ya da ben bu ipi boğazına kadar sokar,kafanı koparırım." Başını iki yana sallıyor,teli çekiştiriyordu.
"İşte ben buyum Jennie. Bir ruh kadar sessiz,canını almaya gelen bir melek kadar da acımasız. O yüzden yerinde olsam bana bulaşmazdım."
İpi çektiğim gibi elini boynuna atıp, öksürmeye başladı. Tiksinir bir ifade ile yerde olan ona bakıyordum."Ayağını denk al, gerizekalı." Dedim kan olan ipi yere atarak. Daha sonra eline bulaşan kanlar ile evi titreyecek çığlıklar atmaya başladı. Takmayarak kapıyı açık bırakarak çıktım. Merdivenden koşan bizimkileri gördüm. Göz devirdim. Koşarak Jennie'nin odasına girdiler. Bende merdivenlere yönelip, Jungkook'un yanına gitmeye başladım.
Çalışma odasının hızla açılan kapısı ile Jungkook belirdi. "Ne oluyor?" Dedi kaşlarını çatarak."Yok bir şey Jennie cırlıyor." Dedim göz devirerek. "Yine ne yaptın?" Dedi bıkkınca. "Haddini bildirdim." "Hiç rahat durmuyorsun gerçekten." Adım atacaktı ki elimi kapıya yasladım. Bakışları beni buldu. "Nereye?" Dedim başımı iki yana salladım. "Bakacağım." Dedi anlamsızca.
