24

1.1K 112 116
                                    

Satır arası yorumlarınız yaparsanız sevinirim 🙂

Yazardan;

2 Haziran 2020.
13.45

Genç kız gördüğü kabus ile hızlıca yumduğu gözlerini açtı. Beyaz ışık ve hastane kokusu burnuna doldu. Yüzünü buruşturdu. Ağzında ki solunum cihazına kaydı gözleri daha sonra kolunda ki damar yoluna. Elini kaldırmak istedi ama kelepçe vardı. Kaşlarını çattı."N-ne oluyor? En son..." diye düşünmeye başladı.
"

Kaza..." demesi ile gözleri irileşti ve yataktan hızla doğruldu .

"Jungkook..." diye fısıldadı.Kelepçeyi çekiştirmeye başladı. Ağzında ki solunum cihazını çıkardı. Damar yolunu fırlatıp attı. "Lanet olsun! Kim taktı bunu!" Diyerek bağırmaya başladı.
Vücudu acıyordu ama umrunda değildi bile. "Hanım efendi lütfen sakin olun!" Diyerek Lalisa'ya engel olan kadın.
"Çıkar beni burdan!" Diye bağırdı kız öfkeyle.

"Üzgünüm çıkaramam. Lütfen sakin olun." Dedi hemşire endişe ile.
"Sana beni burdan çıkar dedim!" Bağırması ile hemşire irkildi.
"Yaralarınız var. Lütfen uzanın." Dedi direterek. "Beni duymuyor musun Sen! Çıkar beni dedim!" Çığlık atması ile odaya birileri girdi. Polisler...
"Hanımefendi sakin olun." Dedi polis ciddiyetle. Hızla ona döndü.
"Neden taktınız bunu! Çıkarın beni burdan!" Diye bağırdı tekrar.

"Bayan Manoban. Öldüğünüzü sanıyorduk." Dedi gözlerini kısan ve kuşku ile bakan Polis Shownu .
Kaşlarını çattı Lalisa. İçinden 'siktir!' Çekti. "Ne saçmalıyorsun Sen? Ne Manobanı?" Dedi belli etmeyerek.
"Siz Lalisa Manoban sınız öyle değil mi?" Dedi kaşlarını kaldırarak.

"Kimliğime bakmak aklına gelmedi mi? Jeon Loiras'ım ben." Dedi sakinliğini koruyarak.

"Ama...siz Lalisa Manoban' a çok benziyorsunuz." Dedi Shownu.
"Insanlar birbirine benzer Bay..."
"Shownu." Dedi Polis ciddiyetle.
"Bay Shownu. Şimdi çıkarın şu kelepçeyi de arkadaşlarımı göreyim. " dedi Lalisa gözlerini açarak.  "Arkadaşlarınız şuan hala yoğun bakımda . Öncelikle kendimi tanıtayım. Ben Shownu. Lalisa'nın Manoban'ın öldürülmesi ile alakalı Çin'den görev için beni buraya atadılar. Anlayacağınız üzere dava ile ilgilenen polis benim."

Sertçe yutkundu Lalisa. Ya fark ederse?
'Bu kadar salak olamaz' Diye düşündü.
Gözleri sanki onu yakalamış gibi bakıyordu. Ellerini cebine atan Polis Shownu konuştu. "Şimdi size birkaç sorum olacak Bayan Loiras."


"Onu görmeliyim Taehyung." Dedi Lalisa fısıltı ile.  "Lalisa,yoğun bakıma giremezsin. Hem şu polis Shownu sürekli dibinde. Peşine takılmış. Bırakmaya niyetli değil gibi. Senin Loiras olmadığını anlamış gibi. Nasıl yalanlar söylemişsin adama. Ben bile inandım." Dedi son cümlesinde gülen Taehyung. "Kes zevzekliği. Jungkook'u görmeliyim diyorum." Dedi öfkeyle.

Jeon Jungkook'un durumu ağırdı Min Yoongi'ye göre. Kırıkları vardı. Hastaneye geldiğinde beyin kanaması geçiriyordu.  Lalisa Manoban ise birkaç kırık ve çatlak ile kurtulmuştu. En fazla zarar girmesi gereken o iken kurtulmuştu. Min Yoongi mi?
O şerefsize asla birşey olmazdı.
Kafa tasında çatlak ve bacağında kırık vardı sadece. Bir bok olmazdı.

"İyi tamam. Jimin'e haber vereyim. Odanın önünden kimse geçmemeli. Daha sonra seni tekerlekli sandalye ile yoğun bakıma sokacağım. Aman dikkatli ol. Bu sefer ne sen ne Jungkook ne de biz kurtuluruz." Dedi net sesi ile.
Başını salladı genç kız. Telefonunu çıkaran oğlan konuştu.
'Tamam mı Jimin?'
'Aferin şimdi Loiras'ı getiriyorum. Tzuyu, Min Yoongi'nin adamlarını oyalasın. Dikkatli olun. Bu sefer de şu polis bozuntusu yüzünden başımıza bela almayalım. Zaten yeterince bokun içindeyiz.' Dedi gergince.
Daha sonra telefonu kapattı.
"Durumu nasılmış?" Dedi genç kız  endişe ile. "Durumu hala aynıymış. Doktorlar girip çıkıyormuş, kontrol ediyorlar." Dedi Taehyung. Sakin olması gerektiğini biliyordu. Yoksa Lalisa da endişelenecekti.

"Hadi gel." Diyerek Lalisa'yı kaldırdı ve tekerlekli sandalyeye oturttu.
Yüzünü kapatacak şekilde battaniyeyi örttü. Saat geç olduğu için şuan kimse olmasa da yüzü gözükmemeliydi.
"Çıkalım şuradan." Tekerlekli sandalye ile odadan çıktılar.
Etrafı kontrol ettiler. Son hız Jeon'un kaldığı yoğun bakıma ilerlediler.
Maske ve bone taktıktan sonra ikisi de içeri girdi.

Jeon'u fark etti Lalisa. Öylece solunum cihazı ile birlikte uzanıyordu. Yüzü solmuştu. Bedeni çökmüştü. Makinadan gelen o ses,içini ürpertti.
Sandalyeyi sedyenin yanına bırakan Taehyung konuştu.
"Çok fazla kalamayız. Hızlı ol Loiras." Demesi ile yoğun bakımdan çıktı.
Lalisa dolan gözleri ile Jeon'un elini tuttu. Damar yolu açılmıştı.
"Jeon...canın yanıyor mu?" Dedi eline naifçe dudaklarını bastırarak. 
"Ben iyiyim, beni merak etme." Dedi burukça tebessüm ederek.
"Sen burdan kalkarsan daha iyi olacağım. Söz veriyorum." Dedi yanağını severek.

"Loiras,çıkmamız gerek!" Endişe ile bağıran Taehyung ile Lalisa ona döndü şaşkınca. "Ne oluyor?"
"Min Yoongi'nin adamları seni kontrol etmek için odana gidiyor." Dedi nefes nefese. "Gidelim." Diyen Lalisa,Jeon'a döndü. "Geri geleceğim. Söz." Diyerek ikisi birlikte tekerlekli sandalye ile Lalisa'nın odasına hızla döndüler.
Yatağa uzanan Loiras,uyuma taklidi yaparken Taehyung ise çoktan çıkmıştı.

İçinden küfür eden Lalisa ile dakikalar sonra korumalar girdi.
Sesleri duydu. "Patrona bildir. Loiras uyuyor. Durumu iyi."
"Kimse fark etmeden bu gece hastaneden götüreceğiz." Demesi ile Lalisa korku ile yutkundu. "Evet o yapacak. Patron ona güveniyor." Dedikleri ile daha çok şaşırıyordu.
Kim?  "Çıkıyoruz. Hastane kameralarını kapatın."  Kapının sesini duyması ile gözlerini  açıp hemen doğruldu.

"Lanet olsun. Neler oluyor?" Dedi kuşku ile. Polisler burda iken asla onu hastaneden kaçıramazlardı. Planları ne?
Min Yoongi gözlerini açmış mıydı yani?
İyi de neden gelmiyor?
Ayaklanan Lalisa odanın içinde tur atmaya başladı.
Bir eli belinde diğer eli ise başını ovalıyordu.
"Kim bu? Beni götürecek olan Kim?" Dedi kendi kendine.  "Polis Shownu şüpheleniyor zaten. Ne yapacağım? Jungkook'un uyanması gerek hem de hemen." 

Birden hastanede ki bütün ışıklar kesildi. Yerinde sıçrayan Lalisa şaşkındı.
Kaşları çatıldı. Kaldığı odadan çıktı. Koridor boyunca baktı ama sadece karanlık vardı.
Biraz koridor boyunca yürüdü. Jungkook'un odasının önüne birkaç metre kala durdu. Çünkü yoğun bakımdan sedye ile çıkarlıyordu.
Solunum cihazı ve soruma bağlı Jungkook'u görünce ilerlemek istedi ama boynuna yediği şey ile ensesine dokundu.

Gözünün önünde siyah kar maskeli adamlar Jungkook'u götürürken hareket dahi edemedi.  Kaşları çatıldı. Konuşmadı. Hareket edemedi.
Sesini çıkarmak için uğraşıyordu. Dişleri birbirine yapışmıştı sanki. Açamıyor,çenesini kıpırdatamıyordu.
"Kısa süreli bir felç geçireceksin. Korkma." Arkasından gelen ses ile yüzü düz bir ifade aldı.

"Senior,bir süreliğine bana lazım, Loiras. Yerinde olsam büyük bir hataya düşüp Min Yoongi'nin yanından ayrılmaya kalkmam." Gelen ayak sesleri dakikalar sonra önünde durdu. Gözleri irileşen Loiras şaşkındı.
"S...s....s..." Sesini çıkaramıyor,tek kelime edemiyordu. Çünkü kasları işlevini durdurmuştu.  Bütün uzuvları kitlenmiş öylece hareketsizdi.

"Evet,ben. Seni de görmek güzel Loiras. " Dedi karşısında duran kadın.
"Çok fazla ortaklıklar da görünmeyi sevmem. Görünürsem de birileri yoluma çıkmış demektir. Ve işimi kendim halletmeye gelirim." Dedi tekrar itici bir şekilde gülerek. "Bilirsin,işlerimi temiz yaparım. Senior,sana benden bahsetmiş olmalı." Dedi tebessüm ile.

"Saniyeler sonra bayılacaksın.  Şanslı isen uzun süreli bir felce dönüşmez Loiras. Dediğim gibi Senior bana lazım. Bir daha görmeye de bilirsin bilemem." Diyip arkasını döndü. Topuklu ayakkabısının sesleri koridor da yankı yaptı. "Haaa. Bu arada Min Yoongi'ye selamımı ilet lütfen." Dedi sırıtarak.

"3...2...1..." Diyen kadından sonra Loiras'ın gözleri kaymış ve yere düşmüştü. Hafif aralık kalan gözlerinin arasından bakıyordu. Kadın üzerinde ki beyaz takım elbisesi ile rahatça yürüyordu. Işıklar ardından açıldı tek tek. Gözden kaybolduktan sonra karşıdan koşan Min Yoongi'nin korumalarını fark etti. İşte o an korktuğunu hissetti tekrar.Ya Senior gelmez ise? Ya bırakmaz ise?
Tuzağa düşmüştü.  Sadece Loiras da değil. Herkes...burada bulunan herkes.

O kadın İblis idi.
Büyük tuzaklar kurar, herkesin aklını kaçınmasını sağlayacak oyunlar oynardı.
Kurulan bu büyük oyunun, kazananı yine oydu.  Senior haklıydı .
O dönerse, herkes aklını yitirir ve büyük kurbanını kendi elleri ile seçerdi.
Bu sefer ki kurban ise Lalisa idi.

senior assassin | lkWhere stories live. Discover now