31

1.1K 101 23
                                    

Cinsel içerik barındırır!

Lalisa,16 Temmuz 2020.
01.36

"Jackson lütfen,sakın bir şey anlatma." Dedim karşısında ki sandalyeye oturarak. "Lalisa,sen nasıl işlere bulaştın tanrı aşkına? Bunlar kim? Senden ne istiyorlar?" Diye fısıldadı yaklaşarak. "Anlatamam. Diğerleri hakkında hiçbirşey söyleme lütfen."
"Tamam ancak açıklama bekliyor olacağım."
"Şimdi gitmem gerek dikkat et."
Başını sallaması ile kaldığı odadan çıktım.

Jackson'ı,Yoongi'nin elinden zor almıştım. Yoksa oracıkta öldürecekti.
Merdivenlerden indim.
"Hazır mısın?" Demesi ile başımı salladım. Neyse ki Yoongi geceleri evde olmuyordu ve bende rahatça Jungkook'u görmeye gidebiliyordum. Yaraları yavaş yavaş iyileşmeye başlıyordu.
Arabaya binmemiz ile gözlerim dışarıda dolanmaya başladı. Tzuyu,gaza basarak evden ayrıldı.


"Ya ya! Salak gitti ama vuruldu!" Dedim kahkaha atarak. Taehyung ise gözlerini kısarak, bana bakıyordu.
"Sende ağladın ama?" Dedi sırıtarak.
"Ağlamadım bir kere yalancı!" Diyerek cipsi firlattım. Sırtımı Jungkook'un göğsüne yaslamış,hep beraber sohbet ediyorduk. Birden duyulan şarkı ile herkes ses sistemine döndü. Jimin korku ile şarkıyı durdurmaya çalışıyordu.
Çünkü OWN IT şarkısı çalıyordu.
Istemsizce güldüm.

Ona sahip ol...
Ona sahip ol...

"Bilerek olmadı! Kapansana lan!" Diyerek tuşa dokunuyordu ama hala ses geliyordu.

Taehyung ve Tzuyu kahkaha atıyordu. Rosé ise utanç ile başını eğmişti. Jungkook'a dönmem ile bakışma yaşadık. Ancak o hiç iyi bakmıyordu.
Şarkının kesilmesi ile gözlerimi çektim.
"Ben odamdayım." Diyerek ayaklanan Jungkook ile arkasından bakmak ile yetindim.
Kaşlarım çatılsa da biraz yalnız kalsın diye oturdum bizimkiler ile.

Saat 2 buçuk olmuştu. Taehyung ve Tzuyu koyun koyuna sızmıştı. Rosé ve Jimin de çoktan odalarına çıkmıştı.
Ben ise kaç şişe devirdim bilmiyorum. Çok fazla içmiştim ve kafam şuan çok güzel. Ve yanıyorum... Niye böyle oldu şimdi? Burada kaldığım odaya ilerleyip dolabı açtım. İçinden ince siyah saten bir gecelik çıkarıp giydim. Soğuk hava da nedense ateş gibi yanıyordum.

Aklıma gelen kişi beni farklı düşüncelere itiyordu. Kendine gel,Lisa.
Terlemeye başladım. Elimi enseme atıp ovuşturdum. Bu içkinin içinde ne vardı tanrı aşkına?Ellerim ile kendime hava yapmaya başladım.
"Jungkook,neredesin?" Diyerek fısıldadıktan sonra odadan çıktım. Üst katın merdivenlerinden hızla çıkmaya başladım.

Odanın kapısı aralık olduğu için direkt içeri girdim. Yatağın ucunda oturmuş, dışarıyı izliyordu. Kapının kapanma sesi ile omzundan arkasına baktı.
"Neden uyumadın?" Küçük adımlar ile yanına ilerledim. "Uyutmuyorsun." Dedim derin nefeslerim arasından.
"Anlamadım?" Dedi kaşlarını çatarak.
Önüne geldim ancak ayakta olan bana alttan bakıyordu. Boyuna eğildim ellerimi dizlerine yaslayarak.

Ve göğüslerimi gözler önüne serdim. Bakışları oraya kaydı. "Beni sınıyorsun." Dedi fısıltı ile. Elimi yüzüne çıkararak alt dudağını sevdim."Hayır,sadece seni istiyorum Senior." Yüzüne çarpan nefesim ile sertçe yutkundu. Göğsüne elimi koyarak yatağa uzanmasını sağladım. Üzerine ilerledim ve tam aletine oturdum. "Lisa..." Dedi büyük bir inilti ile . "Efendim..." Dedim sırıtarak.

Elimi göğsünde sürtmeye başladım. Tişörtünün eteklerinden tuttuğum gibi çıkarıp, odanın bir köşesine fırlattım. Hızla inip kalkan göğsüne, dudaklarımı bastırdım. "Sikeyim..." diye mırıldandı. Elleri kalçalarımı bulmuş ve sıkmıştı.
Tenime değen bedeni ve elleri ile daha çok istedim onu. Şişliği,kadınlığım da kendini belli ediyordu. Ellerim kemerini buldu. Tenine ellerimi sürterek, aşağılara indim. "Lisa...sikeyim..." altımda kıvranması haz veriyordu.

senior assassin | lkWhere stories live. Discover now