41

1K 106 297
                                    

Satır aralarında yorum
yaparsanız sevinirim^^

Taehyung,27 Eylül 2020.
14.35

"Gözümün önünde eriyormuş gibi."
Başını elleri arasına alan,Jungkook acı ile konuştu. Saatler önce Lalisa'yı yıkamıştı ve şuan berbat haldeydi.
Lalisa,kendinde değildi.Hiçbir şekilde tepki vermiyordu.  Uyandığı ilk gün,evi ayağa kaldıracak şekilde bağıra bağıra ağlamıştı.Jungkook,ise dolu gözleri ile onu zor zapdetmiş,sakinleştirici vermek zorunda kalmıştı.

Güçlü durmaya çalışıyordu. Lakin o da kötüydü.İkisi de çocuklarını kaybetmişti ve bu durum o kadar berbattı ki.
Onları asla anlayamazdık. Destek çıkmaktan başka çaremiz yoktu.

Rosé ve Tzuyu biraz daha iyi gibiydi.
Yaraları iyileşiyordu. Onlara gözümüz gibi bakıyorduk. Bir daha asla ama asla yanlız başlarına bir yere gitmeyeceklerdi.

"Birşey bulabildiniz mi?" Diyen Jungkook ile ona döndüm. "Male-" dememe kalmadan Jimin telaşla içeri girdi. "Jungkook,bunu öğrenmen gerek."
Kaşlarımızı çatmış ona bakıyorduk.
Sertçe yutkundu.

"Jennie,yurtdışına kaçıyor."

"NE!" Diyerek ikimizde ayaklandık.
"Ne diyorsun sen,Jimin. O burada değil mi?" Diyen Jungkook üst üste gelen herşeyi sindirmeye çalışıyor gibiydi.

"Kaçmıştı. Onu arıyorduk. Şuan öğrendik. Brezilyaya kaçıyor."
"Lanet olsun!" Diyerek masayı deviren Jungkook."Uçağı kaçta?"
"18.00"
"Neden kaçmak istesin ki anlamıyorum?" Dedim gergince.

Başını eğerek derin nefesler alan Jungkook, birden kafasını hızla kaldırdı ve bize döndü.Çenesini kıracak şekilde sıkıyordu. "Bu işin içine o var çünkü."
"Nasıl yanı?" Dedi Kimin anlamazca.

"Anlamıyor musunuz lan! Lalisa'ya bunları o yaptı. Bebeğimize o zarar verdi. Benim onu yaşatmayacağımı bildiği için,kaçıyor."

"Siktir!" Dedim gözlerimi açarak.
"

Onu en başından öldürmeliydim. Yaşamayı haketmiyor."
Yüzü sinirden kıpkırmızı olmuştu.
Gözlerim etrafta düşünüyordum.

Bu kadar ileri gitmiş olabilir misin Jennie?Küçücük bir cana kıymış olabilir misin?Nasıl bu kadar cani olabildin?
"SEONGHWA!"Jungkook'un bağırışı ile kendime geldim. "Buyrun efendim."
Elleri önünde siyah takım ile salona giriş yaptı. "Bana Jennie'yi getir. Onu bul ve getir."

Daha sonra öfkeyle bize döndü.
"Bana o sürtüğü getirin. Canlı istiyorum. Gerekirse havalimanın ortasında, saçlarından sürükleye sürükleye getireceksiniz. Kiminle işbirliği yaptı onu da bulacaksınız. O kızı ve iş birliği yaptığı kişiyi bana getirmezseniz, sonuçlarına katlanırsınız."

"Şuan havalimanın da." Telefonun diğer ucunda ki Jungkook'un komut vermesini bekliyorduk. "İnsanların arasına karışın. Fark edilmeyin sakın."
"Ya başaramazsak?"
"Başaramazsanız oraya gelir,havalimanı ile beraber herkesi havaya uçururum. İçinde sizinle tabi."

Sertçe yutkundum. Yapardı. Bize bile acımazdı. "Anlaşıldı."
Telefonu kapatıp yanımda ki Jimin'e döndüm. İkimiz de aşırı gergindik.
Küçük bir hata bu havalimanın da bulunan küçükten büyüğe ve bizde dahil herkesi yakardı,Jungkook. Mecazi değil,baya baya bizi, diri diri yakardı.
Büyük bir katliam yapardı ve yapacak.

senior assassin | lkWhere stories live. Discover now