Satır arası yorumlarınızı yaparsanız sevinirim MELEKLERİM 💜
Lalisa,10 Ağustos 2020.
15.34
Yaptığım şey yanlış mıydı?
Hem cinsim olan birinin acı çekmesine göz yummak. Elbette. Ancak o kızdan nefret ediyorum.Neler yapmıştı bana,bize...
Öldürmeye kalkışmıştı,bu da yetmezmiş gibi Jungkook'u seviyordu. Onu öldürmem için geçerli sebeplerdi.
Fakat içimde ki huzursuzluk çok fazlaydı. Sabahtandır bu düşüncelerde boğuluyorum.
Kim Jongin,psikopat biriydi. Kadınlara zerre değer vermiyordu.
Altında becerirken,acıdan öldürdüğü birçok kadın vardı. Ve şimdi bunları bildiğim halde Jennie'yi ona vermek kötü hissettiriyordu.Ancak anlaşma da yapmıştık.Jennie'yi ona verecektim ve bende Jungkook'u geri kazanacaktım. Aramızda ki tek sorun Jennieydi çünkü.
Odamın kapısını tıklandı.
Jungkook,Jimin ve Taehyung birkaç işi halletmek için evde değillerdi. Zaten benim kararıma karşı gelemezlerdi. O gün eve döndüğümüzde Jungkook ile büyük bir tartışma yaşamıştık. Kim Jongin'in nasıl biri olduğunda bahsetmiş ve bana rest çekmişti. O günden beridir benimle konuşmuyordu. Ve ben kötü hissediyordum. Onun bana bakmadığı,
yanımda olmadığı her saniye huzursuzdum.
"Gel." Diye komut verip masamdan kalktım.Mingi, kapıyı aralayıp içeri girdi. "Efendim,Kim Jongin'in adamları ,Kim Jennie'yi arabaya bindirdi." Kaşlarım çatıldı.
"Çekil şuradan aptal!" Diyerek öfke ile odadan çıktım.Nasıl benim haberim dahi olmasan kızı arabaya bindirirler!
Hızla merdivenlerden inip ,kapıya koştum. Çelik kapıyı açtığım gibi bahçede ki adamları fark ettim.
Ve cama elleri ile vuran Jennie,ağlarken onu çıkarmaları için bağırıyordu. Kim Jongin'in nasıl biri olduğunu biliyordu,bu yüzden korkuyordu.
Arabaya doğru ilerleyip, adamlara ters ters bakarak kapıyı açtım. Jennie ağlamaktan kızarmış gözleri, kanayan elleri ve başı ile bana döndü. Korkudan titriyordu. Endişe ile ona baktım. Arabaya dizimi yaslayarak ayaklarını çözdüm. "İyi misin Jennie?" Titrerken başını salladı.
Yüzüne gelen saçları geriye attım.
"Tamam korkma. Hiçbir yere gitmiyorsun." Göz göre göre ölmesine göz yumamazdım.
Kolundan tutarak arabadan indirdim.
"Mingi,Jennie'yi içeri götür. Geliyorum ben." Mingi Jennie'nin koluna girerek içeri girdi. "Anlaşma böyle değildi Bayan Loiras. Bay Jongin bundan hiç memnun olmayacak." Alayla güldüm.
"Patronuna söyle. Jennie benimle kalacak. Onunla başka bir anlaşma yapacağız." "Ne yani anlaşmayı iptal mı ediyorsunuz?"
"Aynen öyle seni ahmak! Şimdi hepiniz evimden siktir olup gidin! Yoksa hiçbirinizi sağ koymam!"
"Öyle olsun. Toparlanın!"
Demesi ile arabalara binerek evden ayrıldılar.
Yanlış mı yapıyorum?
Arkalarından baktıktan sonra eve girdim. Mingi elleri önünde bekliyordu.
"Jennie nerede?"
"Odasına görürdüm efendim."
"Güvenliği arttırın. Jongin,Jennie'yi almadan rahat durmayacak." Başını sallayıp gitti. Derin bir nefes alıp merdivenlerden çıkmaya başladım.
Bugün fazlası ile halsiz ve yorgundum. Hastalanacaktım kesin. Zaten hava soğuk gibiydi. Bana mı öyle geliyor bilmiyorum. Jennie'nin odasına girmemle köşeye sinmiş,dizlerini kendine çekmişti. Başı hala kanıyordu,elleri de aynı şekilde.
Kapıyı örtüp yanına ilerledim. Gözleri beni buldu. Üzerime atlaması gereken kız,uysal bir çocuğa dönüşmüştü. Jongin'den bu kadar korktuğunu bilmiyordum.
Sindiği köşeye giderek bir dizimin üzerine oturdum. Diğerinin üzerine de elimi koydum. "Bak Jennie,sen bana ne yapmış olursan ol,ben asla acı çekmeni istemem. Ama yaptıkların beni, seni öldürmeye zorluyor. Neden rahat durmuyorsun? Bak Jungkook bile bana engel olamadı."
Dedim kaşlarımı kaldırarak. Kırmızı gözleri benden hariç her yerdeydi.
