Satır arası yorumlarınızı yaparsanız sevinirim
Yazardan
Min Yoongi, depoya gittiğinde Loiras'i öylece yerde bulduğunda korkmuştu. Çünkü nerdeyse her yer kan içerisinde kalmıştı. Herkesi sorguya çekmiş,tek tek hesap sormuştu. Bütün adamlar ölmüş tanık kimse kalmamıştı. Diğer korumaları canları çıkana kadar dövmüştü. Zaten kamera falan da yoktu.
1 hafta boyunca uyumuştu,Loiras. Yarası ağırdı. Jungkook'a bunun hesabını soracaktı. Hem parasını çalıp hem de Loiras'ı ağır yaralamıştı. Bedeli ağır olmalıydı değil mi?
Yatak odasına girmesi ile ayaklanan kızı fark etti.
"Sana yatmanı söyledim. Beni neden dinlemiyorsun, Loiras?" Dedi kızın yanına vararak. Omzunda büyük bir sargı vardı. Boynuna astığı sargı ile kolu hava da duruyordu.
"Uyumaktan hoşlanmam, Yoongi." Dedi ona dönmeyerek. Kızı belinden çekip, kendine yasladı.
"Merak etme,Jungkook bunu hesabını verecek. Seni yaralamak neymiş öğrenecek." Kız yutkunmamak için kendini zor tutmuştu. Susmuştu.
"Hazırlan. Bugün o büyük masayı toplayacağım. Konuşulacaklar var. Ve sende yanımda olacaksın." Dedi.
Sadece başını sallamıştı.
"Tzuyu, seninle ilgilenecek. Kendine dikkat et." Diyerek kızın dudağına öpücük kondurarak, odadan çıktı.
O, çıktıktan sonra dudağını yıkadı. Ona dokunmasından gram hoşlanmıyordu. Dakikalar sonra içeri Tzuyu girdi.
"Jungkook, iyi mi?" Dedi sessizce. Tzuyu başını salladı.
"O, iyi ama seni sorup duruyor. Haftalardır ona yazmadığın için şüphelenmiş." Sağ eli ile alınını ovaladı.
"Omzun iyi mi?" Dedi Tzuyu yarasına bakarak.
"İyileşmiyor gibi sanki. Bilmiyorum." Dedi kız yarasına dokunarak.
"Ama Jungkook bunu öğrenirse..." Diyip susmuştu. Tzuyu, sertçe yutkunup devam etti.
"Plan bozulur ve herşey biter." Loiras başını salladı.
"Aynen öyle. Ve Yoongi,bugün masayı toplayacak. Beni de yanında istiyor."
İkisi de banyoda kapıyı örtmüş,suları açmış sessizce konuşuyordu.
"Yapacak birşey yok. Eninde sonunda yaralandığını öğrenecek,Loiras."
Mecbur başını salladı. Daha sonra odaya döndüler.
"Jungkook koruma ile gelecektir zaten yine de sen onu koru, Tzuyu. Zarar görmesini istemiyorum." Dedi üstünü ona giydiren Tzuyu'ya.
"Merak etme. Halledeceğiz."
Üzerine beyaz bir tişört,siyah bacaklarını saran pantolon ve spor ayakkabılarını giydi. Yüzünde yine maskesi vardı.
"Hazırsın. Yoongi, seni bekliyor inelim." Demesi ile yavaşça odadan çıktılar.
En ufak bir hata onları ele verebilirdi. Bu yüzden çok temkinliydiler. Herşeyi sessizce hallediyorlardı.
Salonun ortasında üzerinde ki gri takımı ile duran Yoongi'nin yanına vardılar.
"Hazırsanız gidelim." Demesi ile Loiras,Tzuyu'ya bakıp başını salladı.
Korumalar ile birlikte 5 arabaya yerleştiler. Heryerde koruma vardı.
Büyük siyah ve gri renk ile boyanmış lüks bir binaya giriş yapıtlar. Otoparktan çıkıp, asansöre bindiler.
"Binaya giriş çıkış yasaklandı, efendim. Güvendesiniz." Diye konuşan koruma ile başlarını sağladılar.
"Omzun iyi mi?" Diyerek Loiras'a döndü Yoongi. Kız sadece ufak bir tebessüm etti. Aklından geçen tek düşünce Jeon Jungkook, oysaki.
Masa toplanmış bütün üyeler gelmişti. Jeon Jungkook, korkusuz bir adamdı.
Bu yüzden bugün burada o masa da oturuyordu. Kocaman bir salon ve ortasında sadece yıldız amblemi olan bir masa vardı. Üzerinde şarap ve bardaklar vardı. Herkes gergin bir şekilde oturuyordu. Jungkook da gergindi. Ancak onun gerginliğinin sebebi, Loiras. Onu merak ediyordu. Mesajlarına asla dönmemişti. Arasa Yoongi'ye yakalanacaktı. Bu yüzden sadece bekledi. Bekledi...
İki tarafında duran kardeşleri omzuna dokundu.
"Niye gelmiyor bu adam?" Dedi Taehyung.
"Birşeyler dönüyor, Jungkook." Dedi Jimin kuşku ile. Jungkook ise sadece içeriye Yoongi'nin gireceği o kapıya bakıyordu. Masadan bağımsızdı sanki.
Daha sonra büyük kapı açıldı ve Min Yoongi içeri ağır adımlar ile girdi. Herkes ayaklanırken Jungkook kalkmaya bile tenezzül etmedi.
Çünkü o kimseye itaat etmezdi.
