19

1.2K 146 143
                                    


Satır arası yorumlarınızı yaparsanız sevinirim

Taehyung, 12 Mayıs 2020.
14.34


2 gün önce Rose'de küçük bir testden geçmişti. Jimin ikisine de test uyguladığımızı öğrendiğinde,ağzımıza sıçmıştı ama konumuz bu değil.
Artık içimizde hain olduğunu onlarda biliyordu.
"Hala inanamıyorum."Diyen Rosé ile ona döndük.  "Bence Jennie." Dedi Jimin kesin bir dille.  "Başından beridir Lisa'dan nefret ediyor." Diye devam etti. Ellerini dizine koyarak. Jungkook'a döndüm. "Sen ne diyorsun?" Düşünceli bir hal almıştı. "Aklında biri var." Dedi Rosé, gözlerini kısarak. Aklında biri var ama bize söyleyemiyor.  "Şimdilik birşey demeyeceğim." Diyerek kestirip attı.

"Gözünüze çarpan en ufak detay onu ele verecektir. Temkinli olun. Haini bulmamız gerek." Diye devam etti hepimize ciddiyetle bakarak. Başımızı salladık.  "Loiras ne yaptı?" Dedi Rosé konuyu değiştirerek. "Bir hareketlilik yokmuş." Dedi Jungkook arkasına yaslanarak.  "Yalnız turnayı gözünden vurmuşsun Jungkook. Masanın başı olan adamın, yanında ki kız ile iş birliği yapıp, üstüne sevgili oluyorsun ve Yoongi'nin bundan haberi hala yok. Salak!" Dedi gülen Jimin.
Bende güldüm.

"İşini biliyor pezevenk!"dedim bacağına vurarak. Gülmekle yetindi.
"Neyse Taehyung,Rosé ile dön. Bizde Jimin ile şu işi halledelim." Demesi ile başımı sallayıp kalktım.
"Dikkatli olun." Diyen Jimin ile depodan çıktık. Arabaya binip ordan ayrıldık.

O hain her kimse bu iş de oldukça profesyoneldi. Bu zaman kadar anlamamamız iş değildi.


Yazardan;

O sırada Jeon Jungkook ve Park Jimin depodan gülerek çıkıyordu. Arkalarında ki siyah maskeli adamlardan bir haber arabaya doğru ilerliyorlardı. Camdan fark etmeleri ile silahlarına bile atılamadan ikisinin de ensesine inen sert cisim ile yere yığıldılar.
Kollarının altından sürüklenerek, siyah arabaya bindirilip kaçırıldılar.


Jimin, 12 Mayıs 2020.
01.35

Ensemde hissettiğim sızı ile inledim. Ne olmuştu bize? Başımı kaldırmamla gözlerimi araladım. Gözlerimi bir süre kırptıktan sonra bir sandalyeye bağlı olduğumuzu yeni fark ettim.
"Lan!" Diye bağırdım. Karşımda bir sürü siyah takımlar içinde ki adamlar vardı.
"Kimsiniz lan siz!" Diye direttim. İplerden kurtulamıyordum. 
Yanıma dönmemle hala baygın bir şekilde yatan Jungkook'u fark ettim.
"Jungkook! Jungkook! Kalk Lan! Jungkook!" Birkaç mırıltıdan sonra inleyerek başını kaldırdı.

"Ah başım!" Dedi ve etrafa bakmaya başladı. 
Gördüğü bedenler ile gözleri irileşti.
"Ne oluyor Lan!" Dedi aynı benim gibi bağırarak.
"Jimin ne oluyor lan?" Dedi bana bakarak. Başımı iki yana salladım.
"Bilmiyorum."
Daha sonra demir kapının sesi ile ileriye bakmaya başladık.
Yapılı bir adam buraya doğru geliyordu.
"Ooo kimleri görüyorum. Jeon Jungkook namı değer Senior Assassin ve Park Jimin." Dedi gülerek önümüze gelerek.

"Seni yaşatmayacağım orospu çocuğu! Bırak lan bizi!" Diye iplerden kurtulmaya çalışan,Jungkook.
"Senior,lütfen ama kırılıyorum." Dedi dudaklarını büzerek.  Yüzümü buruşturdum. "Ölmeyi bayılmak sanıyorsun heralde? Cesedine bile rahat vermeyeceğiz!" Diye bağırdım aynı  şekilde.

"Neyse, demek Bay Min'in parasını çalarsınız he? Rahata erebileceğinizi falan mi sandınız?" Dedi gülerek.
"Demek onun bir diğer köpeği sensin ha!" Diyerek kahkaha atan Jungkook.
"Şuan havlayan sensin Senior. Ben değil." Dedi kaşlarını kaldırarak.
"Öldürürüm lan seni! Çöz şu ellerimi, korkuyorsun değil mi Lan? Bir de kendine adam diyorsundur sen!"
"Canımı seviyorum diyelim biz ona." Diyip güldü.

senior assassin | lkDove le storie prendono vita. Scoprilo ora