Satır arası yorum yaparsanız sevinirim^^
Lalisa,8 Kasım 2020.
14.23
"Lalisa,gelebilir miyim?" Göz devirdim ve tişörtümü direk üstüme geçirdim. Ona hala çok kızgındım. Yaptığı hatayı kabullenmiyordu bile. Ben toparlamaya çalışırken o paramparça edip bırakıyordu. Anlıyorum intikam istiyordu. Lakin bunu bana söyleyerek ya da beraber gidip yapabilirdik.
Ne Maria'ya ihtiyacı olurdu,ne de ben burda gözyaşı dökerdim.
Mina'yı büyük babam öldürtmüş,bunu tahmin zor değildi. Benden veya bizden ne istiyordu hala çözememiştim. Fakat o beni öldüremeyeni toprağa girmişti. Ve bizim de artık rahat bir nefes almamız gerektiğini düşünüyordum.
Büyükbabamı tanıyamamıştım,
görmemiştim,sesini dahi duymamıştım. Benim onu tanımıyor olamama rağmen,sırf babam ben hayatımı sorunsuz yaşayayım maksadıyla, kendini öldürdü diye beni suçlaması çok saçmaydı. Oğlunun ölümünden torununu suçlu tutuyordu. Üstelik babam bunu kendi seçmişken?
Artık ne diyeceğimi bilemiyordum gerçekten.
"Gelme."
"Tamam geliyorum."
Ben ona git, gelme, yapma, öpme,
sırnaşma dedikçe Jungkook tam tersini yapıyordu. Amaç kendini affettirmekti ama yemezler. Sürünecek pislik,ben burada saatlerce gözyaşı döktüm. O ise Maria ile gidip,benimle beraber alması gereken intikamı alıyordu.
Aptal herif! "Jungkook,sana gelme diyorum!"
Sinirli sesimle kapıya doğru bağırdım. Fakat beni dinlemeden içeri girmişti bile. Gözlerimi sabır dilercesine kapattım. Otuz iki diş gülümsüyordu. Maksat şirinlik yapıp gönlümü almak,bende yedim tabi.
"
Duş mu aldın? Tüh bilseydim daha erken gelirdim, beraber girerdik."
"Bok beraber girerdik. Seni duş başlığı ile boğardım."
Öfkeli sesime karşın hala gülmesi beni deli ediyordu. Onu göz ardı ederek dolaba yöneldim ve şort çıkarıp giydim. Çoğu kez beni çıplak gördüğü için ondan utanacak değildim herhalde. Bu konuda asla çekinecek değildim. Sonuçta erkek arkadaşım hatta yakında eşim olacaktı. Bazen yanında tişörtün altına sütyen giymeden geziyordum. Demirleri beni rahatsız ediyordu. Tabi onunda işine geliyordu,göğüslerimi yastık bellemişti. Belime sarılıp başına göğüsüme koyup uzanıyordu. Ben çok göğüslerimi sevdiğine kalıbımı basarım.
Birkaç gündür onunla beraber kalmıyordum. Burnu sürtsün istiyordum. Kıymetimi bilsin istiyordum ama nerde. Jungkook efendi söz dinlemeden sürekli dibimde bitiyordu.
"
Güzelim,neden seni götürmediğimi biliyorsun. Ya hata yapıp seni de orada kaybetseydim?"
"Hata yapıp orada Maria'yı da kaybedebilirdin,Jungkook. Bahane üretme bana. Affetmiyorum."
"Maria'ya bir şey olmaz. Ölse bile dirilir yani o kadar."
Gülerek söylediği ile gözlerimi kıstım. Ellerimi belime koydum ve sahte bir şekilde güldüm. Kapıya kollarını bağlayarak yaslanmıştı ve gülüyordu.
"
Şimdi bende sana, bir insan nasıl öldürülür göstereceğim,bak izle."
Gözlerini kıstı ve doğruldu. Şüpheli ile bana bakıyordu. "Ne yapacaksın?" Dişlerimi sıktım ve yatağın üstüne çıktım ve bağırdım. Şaşkınca bana bakıyordu. "Ağzına sıçacağım gel buraya!"
