Siyahın içindeki beyaz (ilk kitap finali)

394 23 299
                                    


Sonunda buraya bu açıklamayı yazdığıma inanamıyorum. Neredeyse iki yıldır burada yaşıyorum. Senayla, Canla, Savaşla ve benim gökyüzü kızım, Yağmurla. Onları yazarken çok güldüğüm de oldu, hıçkırarak ağladığım da. Bana her duyguyu öğreten karakterlerime bir süre veda ediyorum.
Bu bölüm benim için çok kırıcı ama özel bir bölüm oldu. Her zamanki gibi başta çok güldük ama sonra çok ağlayacağız...

Eklediğim şarkı, Evgeny Grinko'nun playlisti ve ben bu şarkıları dinleyerek yazdım bölümü. İsterseniz siz de açabalirsiniz❤️ (yeri geldiğinde son kez bir şarkı dinleyeceğiz). Anlayacaksınız zaten.)

Bu bölüme çok emek verdim, oy ve yorumlarınız benim için gerçekten çok aşırı önemli. Beklemedeyim canlarım

🖤Keyifli okumalar...

🖤Keyifli okumalar

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Gökyüzüm siyahtı. Bugün ise sadece siyahın içinde saklanmış, onu görmemi bekleyen beyazdan ibaretti."

✨☀️

Merhaba sevgili okur,

Soğuk bir kış gecesinden yazıyorum sana bu satırları.

Evet, yine soğuk bir gün ve ben yine çok üşüyorum. Engel olamıyorum bir türlü buna. Üşümeme engel olamıyorum. Dışarıda, adım gibi yağan bir yağmur var ama ben dönüp ona bile bakamıyorum.

İçimdeki fırtına o kadar büyüdü ki, ben kafamı uzatıp gerçeğini izleyemiyorum.

Bu satırları yazıyorum çünkü sana kendimden bahsedeceğim kısaca. Çünkü az sonra, hissettiklerimi okurken, iyice anlaman lazım beni. Bunun için geçmişimden başlayacağım. En başından...

En net hatırladığım yedi yaşımdı. Güzel bir yaşımdı. Ailemin huzurlu olduğu, çocukluğu yaşadığım bir yaşım... Babamın elini tutup pikniğe gittiğim, annemle yemek yapmaya çalıştığım bir yaşım... Sonra bir şey oldu. Ne olduğunu asla anlamadım ama hayatım o zaman değişti. Babam gitmemiz gerektiğini söyledi. Arkamıza bile bakmadan, kimseyle vedalaşamadan gittik o şehirden. O zaman çok küçüktüm, üzülememiştim.

Sonra büyümeye başladım. Her yeni yaşıma, bilmediğim yeni yerlere sürüklenerek girdim. Biriyle tanışmaya fırsat bulamadan, akranlarım gibi sevgili yapamadan, en yakın arkadaşımla konsere gidemeden... En önemlisi; bunu anlatacak kimseyi bulamadan büyüdüm o şehirlerde.

Aileme sığınmak istedim. Babamın kollarında uyumayı ve ona hissettiklerimi anlatmayı istedim. Sonra karşımdaki adamın artık eski babam olmadığını anladım. Anneme gittim, ona yalnızlığımı göstermek istedim. Artık bir işe yaramadığını anladım.

O gün sevgili okur, işte o gün büyümenin acı verici olduğunu da anladım.

Hoşlandığın kişiden uğradığın ihaneti, güvendiklerinden yediğin kazığı tattım büyürken. Yalan yok, çok acıdı. Sonra umudumu kestim insanlardan. Güvenmemeyi de, bağlanmamayı da öğrendim zamanın acı derslerinden. Ben kendimi buna bile alıştırmışken daha kötüsü buldu beni.

GÖKYÜZÜNÜN DANSIWhere stories live. Discover now