Gökkuşağından bir gün(Özel bölüm)

331 19 118
                                    




Selam bebeklerim. Öncelikle, ÇOK ÇOK ÇOK ÖZLEMİŞİMMM!! Diyerek giriyorum konuya. Sonralıkla bu özel bölümün sebebi, 20 Nisan. Yani Biricik Yağmurumuzun doğum günü. O yüzden böyle ufak, eğlenceli bir şeyler yazmak istedim. Olay akışına etkisi olmayan bir bölüm oldu.

Zaman olarak da finalden önceki son iki günden bir gece diye düşündüm. Yani Aras'ın tutuklanmasından bir gün sonra mesela. Dediğim gibi zaman olarak çok önemli değil. Her neyse derslerin arasında mücadalelerle yazdığım ama çok güldüğüm bu bölümü size emanet edip kaçıyorum.

Sizi seviyorum yıldızlarım...🌟

Oy verip yorum yaparsanız da bu kızı çok mutlu edersiniz.

Yaşlı Amca- Yıldızlara bak , Eskitilmiş Yaz- Geceler şimdi, Multitap- Ben anlarım

Yaşlı Amca- Yıldızlara bak , Eskitilmiş Yaz- Geceler şimdi, Multitap- Ben anlarım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Bence biz, umudu temsil ediyorduk."
~

Bir yerde okumuştum, 'İnsanların içindeki tüm kötü duyguları yok etsek, iyi olanlarla savaşırlar.' Diyordu söz. Kendimizi o kadar kaptırmışız ki, bir süre sonra tek yaptığımız savaşmak olmuş. Sadece birbirimizle değil, kendimizle bile savaşır hale gelmişiz.

Aslında en zoru da bu değil mi, kendinle olan savaşın.

Kalbinle aklının verdiği savaş, içindeki çocukla olgun kalmaya çalışan insanın verdiği savaş, karanlığınla aydınlığının verdiği savaş...

Hiçbir zaman kazananı olmayan savaşlar...

Yıllarca kendimle savaş verdim. İnsanlara güvenmek veya kendini onlara kapatmak. Arasını bulamadığım bu mücadele, bana hiçbir zaman mutluluk vermedi. Yalnız kaldım, kendimle konuştum, köpeğimle konuştum, gökyüzü ile konuştum... Ama hiçbir zaman güvenip kendimi anlatamadım.

Çünkü hayatın bana öğrettiği acı denklem, kafamdan hiç çıkmadı.

Güvenirsen, kırılırsın.

Kırılırsan, dağılırsın.

Bazı şeyleri basit zannederiz ama değildir. Bu denklem de basit değildi. Ben, Yağmur Tunay, çözdüm sandığım bu denklemi yıllarca benimsedim. Ta ki onları bulana kadar...

"Dünyadan sağanak Yağmura, dünyadan sağanak Yağmura! Yaşıyorsan göz kırp."

"Kız dalmış Can. Nasıl göz kırpsın Allahını seversen."

"Üf! minik pandam. Tamam, en zeki sensin. Her dediğime de cevap ver zaten."

"Seni döverim çocuk!"

"Biliyorum asi bebeğim."

Ve işte o denklemi bozan değişkenler...

Her zaman her şeyi kontrol edemediğimi, onlar hayatıma girince anlamıştım. Onlara da güvenmek istememiştim başta. Onları hayatımın ortasına koymak istememiştim. Ama kontrol edemedim. Öyle bir girdiler ki hayatımın ortasına, ben hiçbir şey anlayamadan onlarla bu yola çıkmıştım.

GÖKYÜZÜNÜN DANSIWhere stories live. Discover now