Haki

281 31 231
                                    

Selam canlarım şarkıyı açmayı unutmayın, sizi seviyorum, keyifli okumalar💓

Selam canlarım şarkıyı açmayı unutmayın, sizi seviyorum, keyifli okumalar💓

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Fırtınayı yaşamadan ışığı göremezsin..."

^^
Dışarıdayım.

Uzun zaman sonra ilk defa üstümden attığım çekingenlikle dışarı çıkmış ve anneme uzaklaşmayacağımın sözünü vermiştim. Dışarısı, güneşin teninizi yakmayacağı ama ısıtacağı kadar sıcaktı.

Sakin ve huzur dolu bir yaz günüydü. Kışı sevmeme rağmen böyle bir günde eve sığamayan küçük bedenime, hava alması için izin vermek istemiştim.

O zaman da kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım.

Her zamanki gibi çok güzel...

Yanıma birinin geldiğini hissetmemle bakışlarımı, benim yaşlarımdaki küçük kıza döndürdüm. Kız, elindeki iple bana bakıp gülümsedi. Benimle oynayabileceğine o kadar ihtimal vermiyordum ki, uzun süre ben de ona baktım. En sonunda pes edip iplerin ucunu eline aldı.

"Bak şimdi, ben ipi çevirdiğimde aynı anda atlayacağız. İpe basarsan kaybederiz tamam mı?" Hala şaşkınca kıza bakarken kız elindeki ipi sallamaya başladı.

Benimle ip mi atlamak istiyordu?

Kaskatı kasılmış bedenimle ipin üzerinden atlayamadım. Kız kaşlarını çatıp beni inceledi. İçimde yayılan korkuyla kızın kolunu tutum. "Özür dilerim." Dedim aceleci bir tavırla. "Ben daha önce hiç biriye ip atlamadım. O yüzden yapamadım ama şimdi öğrenirim." Kızın kaşları, şaşkınlıkla havalandı.

"Nasıl yani, hiç mi atlamadın?"

Kafamı salladım. "Hiç." Dedim küçük ellerimle oynamaya başlamışken.

Kız ipi tekrar ellerine aldı. "Üzülme. Ben sana öğretirim."

Yine ve yine gözlerim doldu. Daha küçücük bir çocukken bile insanların benimle vakit geçirmesi düşüncesi bana çok uzaktı. Kız, minik parmaklarını gözlerimin altında biriken yaşlara dokundurdu. "Ağlama." Dedi fısıldayarak. "Benim de daha önce hiç turuncu saçlarım olmadı." Duyduğum cümle ile ağlamayı kesip kıkırdamaya başladım.

"Üzülme." Dedim bende ona. "Benim saçlarımdan biraz keser seninkilere ekleriz."

Aradan saatler geçmişti. Güneş batmış ve gökyüzü o zamanlar anlayamadığım ama ileride aşık olacağım o renge bürünmüştü. Hayvanlar bile sokakları terk etmeye hazırdı ama biz saatlerdir yorulmadan oyun oynuyorduk.

Önce ip atlamıştım, sonra saklambaç ve kovalambaç.

Ama favorim her zaman körebe olacaktı.

GÖKYÜZÜNÜN DANSIWhere stories live. Discover now