3.Bölüm

7.9K 635 421
                                    

Merhaba oy ve yorumlarınızı esirgemeyin teşekürler. 😘🥰😘🥰😘🥰

Kendime geldiğimde. Boğazımda hissettiğim acımsı bir tatla, yüzümü buruşturarak gözlerimi açmıştım. Etrafım da göz gezdirdiğimde. Büro gibi döşenmiş, deri koltukta, uzanırken buldum. Elim ayağım bağlı bir şekilde yatıyordum. Daha sonra neler olduğunu ve kaçırıldığımı hatırlayıp, korku içinde kendimi oturur pozisyona zorda olsa getirebildim. Kanepede, dik oturur pozisyona geldiğimde, kapıdan içeri beni kaçıran adamlar girdi

İçlerinden biri " uyanmış bizimki" diye yanındaki adama konuştu. Ben ise, gözlerimde oluşan yaşları akıtarak, hızlı hızlı konuşmaya başladım. "beni neden kaçırdınız. Bana ne yapacaksınız. Ben, kendi halimde yaşayan, bir üniversite öğrencisiyim. Ne olur, bırakın beni. Eğer fidye için kaçırdıysanız. Vallahi de billahi de, benim ve ailemin beş kuruş parası yok. Hatta, bir sürüde borçları bile var. Ne olur, beni bırakın. Kimseye bir şey söylemem" diye hem ağlamış hem de bir nefeste bunları söyledim

Ne zaman korksam zaten böyle çok konuşurdum. Gene seri bir şekilde konuşmaya başlamıştım. Adamlardan ince uzun olan bezgin bir surat ile "sus be kızım, senede de ne bitmez bir çene varmış" dedikten sonra. Sözü beni kaçıran diğer tombul ve orta boylu adam aldı. "he vallahi bütün sözleri tek bir nefeste söyledi. Biraz daha devam ederse nefessizlikten ölüp gidecek sandım" dedi. kahkaha atarak.

Ben ise, hem ağlıyor, hem de onlara bırakmalarını, ısrarla söylüyordum. Yarım saat geçtiğinde şişman olan göz bandı ile gözlerimi bagladı. Gözlerimin bağlanması ile, bir sürü sözler söylemiş, adamları canından bezdirmiştim. Artık adamlar, çıldırma eşiğine gelmişlerdi ki, kapı açılma sesi geldi. Gözlerim bağlı olduğu için kimin geldiğini bilmiyordum ancak adamın bana yaklaştığını ayak seslerinden anlıyordum. İçlerinden birisi "abi iyi ki geldin. Yoksa, biz burada, ya kafayı yiyecek, yada bu kadının kafasına sıkacaktık." Diye bezgin bir ses tonu ile konuştu.

Abi diye seslendikleri adam. Yarım yamalak Türkçesiyle," ne saçmalıyorsun oğlum" diye azarladı. Konuşmalarından anladığım kadarıyla abi dedikleri adam Türk değildi. Yine beni kaçıranlardan birisi, "abi geldiğinden beri, hiç susmadı. Hem ağladı, hem de nefes almadan konuştu. Yemin ederim, kafa beyin koymadı. Kadın milletinden soğudum, yemin ederim. Bir süre kadın madın, görmek istemiyorum." diye isyan eder gibi konuştu.

Patronları olduğunu anladığım adam yumuşak ses tonu ile, "bence gayet güzel ve alımlı bir bayan. Birde gözlerini görseydim, iyi olurdu ama bu kadarıyla idare edeceğiz." Derken sesi daha yakınımdan geliyordu. Şu an, anladığım kadarıyla oldukça yakınımda bulunuyordu. Aynı yakınlıkta," Biz onunla çok güzel anlaşacağız. Değil mi güzelim? " diye soru yöneltti. Adamın yakınlığından ve ses tonunun sapıkmış gibi gelmesinden dolayı artık korkum daha fazla artmaya başladı. Çenemden tutup, eğmiş olduğum kafamı kaldırdı.

Kendimde bulduğum ani, bir cesaretle ellerinden, kafamı geriye çekerek, çenemi kurtardım. Aynı cesaret ile konuşmaya başladım. "benden ne istiyorsun. Adamlarına da söyledim. Bende, sizin işinize yarayacak, hiç bir şey yok. Beni, neden kaçırdınız bilmiyorum ama, inanın bana, yanlış birini kaçırdınız. Ben sıradan bir insanım. Kendi halinde bir üniversite öğrencisiyim. " derken bunları gene tek nefeste söyledim.

Türk olmayan adam hafif bir kahkaha atarak arkadaşlarına hitaben konuştu. "doğru söylüyormuşsun. Kız, hiç nefes almadan konuşuyor. Ben bile bir an onun yerine nefes alma ihtiyacı hissettim" dedikten sonra, sesini bir ton daha ciddi çıkararak, " Yine de çok güzel ve asi. Tam da istediğim gibi. " dedi. Korku içinde tam istediğim gibi kelimesi beynimde dönüp durmaya başlamıştı.

VAROLUŞ TAMAMLANDIDonde viven las historias. Descúbrelo ahora