50 Bölüm

2.8K 193 61
                                    

Merhaba canım okuyucularım. Biliyorum uzun zaman oldu. Fakat ancak fırsat bulup yazabildim. Elimden geldiğince yeni bölüm atmaya çalışacağım. Anlayışınız için çok teşekkür ederim. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Sizi çok seviyorum. 🥰😘🥰😘

Uyandığımda kendimi halsiz hissediyordum. Canım bir şey yemek ve yapmak istemiyordu. İçimde çok farklı duygular vardı. Sanki bir şey olacakmış gibi hissediyordum. Bu his ne kötü ne iyi hissettiriyordu. İçimde yaşadığım garip duygulardan kurtulmak için elimi yüzümü yıkadım. Kahvaltımı genelde odamda yaptığım için bu sefer canım bir şey yemek istemediğinden dolayı kahvaltı istemedim. En iyisi süt içmek diye düşünerek odamdan çıktım.

Evde üç kişi çalışıyordu. Üçü de benimle konuşmaya korkuyorlardı. Anladığım kadarıyla gözleri iyi korkutulmuştu. Başlarına dert açmamak için ne zaman yanlarına gitsem dilsiz oluyorlardı. Bazen canım sıkılıp yanlarına gittiğimde kısa cevaplar vererek başlarından atıyorlardı. Saygısızlık da yapmıyorlardı fakat benimle samimi de olmuyorlardı. Bu durum oldukça can sıkıcı oluyordu.

Odadan çıktıktan sonra mutfağa indim. Benimle konuşmayan çalışanları umursamadan buzdolabına yöneldim. Buzdolabının kapağını açarken çalışanlardan biri yanıma gelerek, "bizden isteseydiniz Güneş hanım biz hazırladık" dedi.

Buzdolabından süt paketini alarak buzdolabını kapattım. Kızın sözlerini duyumsamazlıktan gelerek mutfak dolabına yöneldim. Dolaptan büyük bardaklardan birini alarak süt doldurdum. Aynı şekilde onlarla konuşmadan, hatta yokmuşlar gibi davranarak mutfaktan çıktım. Benimle ne kadar ısrar etsem de konuşmamaları üzerine ben de onlarla konuşmamaya karar vermiştim. Verdiğim karardan bu yana böyle davranıyordum.

Mutfaktan çıktığımda elimde süt dolu bardağımla salonun penceresinden dışarıya baktım. Kar yağıyordu. Kar iri taneler şeklinde iniyordu gökyüzünden yere. Büyük ihtimal gece yağmaya başlamıştı. Her yer bem beyaz olmuştu. Dışarıda olağan üstü güzellikte bir görüntü vardı. Ağacın dalları üzerinde biriken karların görüntüsü muhteşemdi.

Şu an Ateş'le birlikte olsaydım dışarıya çıkmayı ve kardan adam yapmayı teklif ederdim. O da buna kesin itiraz ederdi. Kardan adam yapmak ona göre değildi. O sadece beni seyretmekle yetinirdi. Belki de kızımız onu ikna ederdi. Hep birlikte kardan adam yapmayı bitirdikten sonra kartopu oynardık.

Kurduğum hayal yüzümde gülümsemeye neden oldu. Sütümü bitirdikten sonra sırtıma kalın bir şeyler giyerek bahçeye çıktım. Bugün de kızımla birlikte karda yürüyüş yapmanın güzel olacağını düşündüm. Onunla ilk kar deneyimini yaşamak anılara güzel anılar katmak istedim. Kim bilir belki de şu an yaşadığım bu güzel anılara hasret kalacaktım. Nasıl Ateş'le güzel anılara doyamadığım gibi kızımla da doyamamaktan korkuyordum.

Kar üzerime yağarken o şekilde bir süre yürüdüm. Yağan kar çok güzel hissettiriyordu. Yüzüme düşen her kar taneleriyle mutlu oluyordum. Birden bire kızımın hareket etmesi ile yüzümde gülümsemeye neden oldu. Yaşadığım mutlulukla oluşan elimi karnıma koydum. "benim kızım annesi gibi hareketli bir kız çocuğumu olacak bakalım? Ama kızım baban bizim gibi değil. O ağır başlı, sabırlı, az konuşan ve biraz da sinirli bir adam. Senin bu kadar hareketli olmana ne der bakalım" diye.

Ardından gözlerimi kapatıp içime derince soğuk havayı çektikten sonra gözlerimin önüne Ateş'in o yakışıklı yüzü geldi. Gözlerim kapalı bir şekilde, "bir de kızım baban inanılmaz derecede çok yakışıklı bir adam. O kadar yakışıklı ki, yanında gezerken dönüp bakan kızların saçlarını yolmak istiyorum." Dedikten sonra gözlerimi karnıma indirdim. "Biliyorum canım kızım yanında olsaydık sen de babanı çok severdin. Ne yazık ki yanımızda olmayacak. Ancak her fırsatta onu sana anlatıp tanımanı sağlayacağım." dediğimde ne ara yanıma geldiğini anlamadığım Orhan, "öyle bir şey yapmana asla müsaade etmeyeceğim" dedi. Orhan'a dönüp baktığımda sözlerimden dolayı kızgın olduğunu gördüm.

VAROLUŞ TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin