11.bölüm

4.9K 520 189
                                    

Tekrar merhaba. İyi okumalar. Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin 🤗😘🤗😘🤗😘

Asansörden, el ele çıktık. Geldiğimiz yer otelin terasıydı. Bir kısmı camlarla kapatılmış bir kısmı da açıkta bırakılmıştı. Her halde sigara içmek isteyenler için yapılmış olmalı diye tahmin ediyordum. Dekorasyonu çok güzel yapmışlardı.

Masalar, yüksek, yuvarlak ve çok geniş değildi. İnsanlar etrafında ayakta duruyorlardı. Biz gelene kadar hava karardığı için içerisin ışıklandırılması kendini bariz bir şekilde belli ediyordu.

Kadınlar aynı benim gibi boya küpüne bulanmışlardı. Sanki kıyafet yarışı gibi hepsi birbirinden pahalı ve güzel kıyafetler giymişlerdi.

İçlerinde kıyafetin içinde, patlayacak gibi görünenler yok değildi. İçerisi çok kalabalıktı. Biz girince bir kaç göz bize çevrilince, biraz gerildim. Bu gerginlikle farkında olmadan Ateş'in elini sıkmış olmalıyım ki Ateş hafiften bana eğilerek, "Sakin ol. Kimse sana benim yanımdayken kötü bir şey söyleyemez. Kendini kasma ve benim yanımda eğlenmene bak. " dedi. Ardından kafasını yavaşca benden uzaklaştırdı.

Ateş gene beni rahatlatacak cümleler bulmuş ve rahatlatmayı başarmıştı. Onun sözlerinden sonra, kendi kendine "Amaaan Güneş, sal gitsin. Ne kasıyorsun kendini. Hata yapsan da bir daha nerede göreceksin bu insanları. Belli hepsi ensesi kalınlardan. Şunların yüzlerine bak. Kendilerini gerdirmekten kediye dönmüşler maşallah. Ada burada olsaydı ne kaynatırdık ama. Kedi tipli kadınların yüzlerinde kaç kez estetik yapıldığını tahmin eder, dalga geçerdik. Tüh ya bir dahaki sefere, kedicikler. " Diye içimden konuşurken, yaptığım benzetmeye içimden kahkaha atıp, dışımdan gülümsemiştim.

Ateş elimi bırakmadan masalardan birine yöneldi. Masada iki erkek ve iki kadın vardı. Kadınlar benden, erkeklerde Ateş'ten büyük görünüyorlardı.

Masaya geldiğimizde, Ateş herkesle el sıkıştıktan sonra, beni göstererek onlara tanıttı. " Kız arkadaşım Güneş." Dedi gözlerimin içine, bakarak. O kadar güzel bakarak ismimi söylemişti ki, tekrar aşık oldum adeta adama.

Masada olan kişileri de, bana tanıttı. Adamlardan biri millet vekili diğeri ise savcıydı. Eşleri büyük ihtimal ev hanımı olmalılar. Konuşmalarında unvan kullanılmamıştı. Tanışma faslı bittikten sonra, erkekler kendi aralarında sohbet ediyorlardı.

Masadaki kadınlar büyük ihtimal birbirlerini tanıdıkları için koyu bir sohbete tutuşmuşlar arada da bana laf veriyorlardı. Çok fazla sıkılmıştım. İmdat diye bağırmamak için kendimi çok zor tutuyordum.

Ateş’in söylediği gibi elimin birini, yırtmacım olduğu bölüme çengel iğne misali yırtmacı birleştirmiş tutuyordum. Artık elim iyice uyuşmuştu. Diğer elim de Ateş'in elindeydi. İki elim de dolu olduğu için ikram edilen içecekleri dahi alıp kuruyan boğazımı ıslatamıyordum. Bir iki kez eteğimi bırakıp içeceklere uzanayım dedim. Ateş gözleri ile eteğimi işaret edince vaz geçmiştim. Bu seferde Ateş’in elini bırakıp uzanayım dediğimde, Ateş ellerime parmaklarını dolayıp engel oldu. Ben gariban ise kaderime razı olup yanımdaki kadınları dinleyeyim dedim. O kadar sıkıcı konuşuyorlardı ki onları da dinlemekten vazgeçtim.

Bu sıkıntıdan kurtulmak için Ateş'in elini biraz sıktım. Amacım beni fark etmesini sağlamaktı. Elini sıkar sıkmaz bana döndü. Gözlerimin içine bakarak ne oldu der gibi kafasını hafifçe salladı. Bende dudaklarımı oynatarak sıkıldım dedim.

Ateş bu sefer uzun boyunu benim hizama getirmek için kafasını aşağıya engerek boynumun oraya dudaklarını değdirdi " Haklısın. Bu tür partiler çok sıkıcı olur. Sabret birazdan gideriz"  Dedikten sonra boynuma ufak bir öpücük bıraktı. Kafasını boynumdan çekerken yüzünü saçlarıma sürterek çekti.

VAROLUŞ TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now