13.bölüm

4.8K 489 141
                                    

İyi okumalar😘😘😘

Sabah gözlerimi yine telefon sesi ile açtım. Söylene, söylene telefonu çalışma masasından aldım. Kim aramış diye baktığımda. Annemin aradığını görünce hemen cevap verdim. Annemin sesi çok mutlu geliyordu. Sebebini sorduğumda. Babamın kefil olduğu adamın borcunu ödediğini söyledi.

Annem, o adamın bunu yapacağını hiç ummadıklarını, nasıl bir mucizenin onlara denk geldiğini sürekli düşündüklerini söyledi.

Ben ise içimden, " Ah be annecim size ne mucize uğradı ne de başka bir şey. O karaktersiz herif, Ateş olmasa hayatta o borcu ödemezdi. Bunu sana söylesem başıma gelenleri kafanıza takıp çok üzüleceksiniz. En iyisi mucize olarak bilmeniz daha iyi olur" diye konuşurken annemin neşeli çıkan sesi ile anneme döndüm.

Annem artık durumlarının düzeldiğini onlara para yollamamam gerektiğini söyledi. Ayrıca kazandığım parayla kendi ihtiyaçlarımızı karşılamamı tembihledi. Annemi geçiştirmek için bir takım sözler söyledikten sonra telefonları kapattık.

Annemin mutlu sesi beni de motive etmişti. Saate baktığımda neredeyse on ikiye gelmek üzere olduğunu görünce bu duruma pek de şaşırmadım. Uykuya çok düşkündüm. Bir işim yada beni uyandıracak birileri olmasa yirmi dört saat uyuyabilecek bir kapasitem vardı.

Saatin on ikiye geliyor olması beni şaşırtmasa da, telaşlandırmıştı. Çünkü bugün Ateş'in evine gidecektim. Bir an önce hazırlanmazsam beni almaya gelen adamı, gecelikle karşılayacaktım. Bu yüzden acele etmem gerektiği için hızlıca duş aldıktan sonra, saçlarımı tarayıp kendi halinde kuruması için serbest bıraktım. Bu sayede saçlarım güzel bir dalgaya kavuşacaklardı. Üzerime kalın askılı kalp yakalı, bel kısmında kemeri olan diz kapağımın üzerinde gül kurusu bir elbise giydim.Giysi dolabımda artık bu tarz kıyafete de yer veriyordum.

Çok hafif bir makyaj yaptım. Ateşle tanıştığımdan bu yana makyaj olayına girmiştim. Kendimi ona beğendirme çabası olmalı diye kendi psikolojik yorumumu yapıyordum.

Aslında bunu planlayarak yapmıyordum. Önceden içimden gelmediği için makyaj yapmıyordum. Şimdi ise makyaj yapmadan çıkmak istemiyordum. Bunu da Ateşe beğenilme derdine, içten içe düşmüş olduğumu gösteriyordu.

Kendi psikolojimle ilgili kendi kendime yaptığım değerlendirmemi bitirdiğimde, odamdan çıktım. Kızların, odaların da olduğunu düşündüğüm için mutfağa girip bir şeyler hazırlama kararı aldım.

Mutfağa girdiğimde ne yapsam diye dolabı karıştırırken, biri popoma vurmasıyla, ödüm bir yerlerime karışmış olarak arkamı döndüm. Arkamı döndüğümde, Ada'nın salak sırıtışla karşılaştım.

Korkunun verdiği sinirle, " hay Ada senin yapacağın şakana sokayım. Altıma sıçıyordum lan korkudan." Diye kızdığım halde Ada keyifli keyifli gülüyordu. Daha bir sinirlenerek, "Ada şerefsizsin kızım sen. Vallahi bak hem şerefsiz hem de malısın." dedim. Ada ise hala beni umursamadan sırıtıyordu. Adanın bu hareketi sinirime sinir katarak dışımdan söyleniyordum.

Bir yandan da masaya bir şeyler koymakla uğraşıyordu. "koyduğumun evinde bir tek akıllı yok anasını satayım. Kıza korkudan ödüm patladı diyorum. O karşıma geçmiş hala gülüyor. Eh ben sana yapacakları biliyorum. Kız sen bir elime geç. Seni altına sıçırtmassam gör bak" diye dışımdan söylenirken Ada el hareketi çekerek, " nah dediklerini yaparsın. Kızım ben senin gibi aptal aşıklar gibi dalgın dalgın gezmiyorum. O yüzden gene diyorum nah yaparsın." Dedikten sonra sandalyeyi çekip oturdu.

Ağzına küçük bir parça ekmek tıktıktan sonra. Ağzındakiyle konuşmaya başladı. "kız sen nereye gidiyorsun böyle süslenmiş püslenmiş?" dedi

VAROLUŞ TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now