4.Bölüm

7.1K 592 325
                                    

Merhaba oy ve yorumlarınızı bekliyorum sizi seviyorum 🥰😘🥰🥰

Bir süre ellerimiz ayrılmadı. Ne eller, nede gözler ayrıldı. Ne kadar sürdü bilmiyorum. Sanki hipnotize olmuş gibiydim. Bakışları o kadar etkileyiciydi ki, gözlerimi gözlerinden zor ayırabildim. Gözlerimi çekme gücümü, bulduğumda, ellerimi ellerinden çekebilmiştim.

Boğazıma bir şey kaçmış gibi hafiften öksürüp, kendimi toparladım. Bu işe girmeyi kabul ettiysem, benim de bir çıkarım olmalıydı. Bu hayatta hiç kimse kimseye babasının hayrına hayatını tehlikeye atmıyordu. Hayatımı tehlikeye atıyorsam bunun bir bedeli olmalıydı. Aslında hayatım boyunca paraya hiç değer vermedim. Ama işin içine ailem girince onların mutluluğu için ne gururumu ne de kendimi düşünürüm. Bu düşüncelerimden dolayı şartlarımı, onlara söylemeye karar verdim.

Öksürerek bana dönmelerini sağladığım da konuşmaya başladım. "benim de bir takım şartlarım var. Sonuçta bu yapılan plan yüzünden yaşamayı çok seviyor olsamda ölme ihtimalim var. Ne yazık ki yaşamayı da çok seviyorum . Bu yüzden sizden bir takım isteklerim olacak" dedim. Ve tepkilerini ölçmek için bekledim.

Konuşma boyunca gözlerim elimdeydi. Sürekli elimle ilgilenerek konuşmuştum. Çünkü bu konuşma benim için çok zordu. Hayatım boyunca kimseden bir şey istememiştim. Gözlerimi ellerimden çekip, önce Ateş'e baktım. Bakışlarında, ne bir şaşırma ne bir kızgınlık nede itiraz vardı. Sadece birazcık merak var gibi geldi. Başka bir tepki yoktu. Cihan ve Rüzgar, şaşırmış gibi bakıyorlardı.
Ateş kısa süre sonra "dinliyorum "derken eliyle otur işareti yaptı.

Ben yerime geçip otururken, Ateş de yerine geçip oturmuştu. Heybeti ile ellerini göğsünde bağlamış, dikkatini bana vermişti. Oturduğum yerde dikleşerek,  " Birincisi, ailemi her türlü beladan ,ben olsam da, olmasam da koruyacaksınız. İkincisi ise, babamı bir arkadaşı dolandırdı. Bankadan yüklü bir miktar para çekmiş. Kefil olarak da babamı göstermiş. Babam, arkadaşı olduğu ve ödeyeceğini inandığı için kefil olmuş. Fakat adam borcunun bir kuruşunu bile ödemeden kaçmış. Doğal olarak banka parayı babamdan istiyor. Nasıl yaparsınız bilmiyorum ama kesin yapabileceğinize dair hislerim var. Bu adamın kendi borçlarını ödemesini ve babamın hakketmediği bu dertten kurtulmasını istiyorum. Bu sayede de o şerefsiz yaptıklarının cezasını çekmiş olacak." Diye sözümü bitirdim.

Ateş, bağlamış olduğu kollarını çözdü. Eline aldığı kalemle oynadıktan sonra, konuşma boyunca çekmediği gözlerini indirmiş olduğu kalemden tekrar bana çevirdi. Tek kaşını havaya kaldırarak, etkileyici bir şekilde "o adamı bulabileceğim ve borcunu ödete bileceğim hissine nasıl kapıldın. Bu izlenimi sana veren sebep nedir?" diye sordu. Sorusunu sorarken de elindeki kalem ile beni gösterdi.

Tabii ki Ateş’in beni denediğini anlamıştım. En güçlü yeteneğimi çenemi ve aklımı kullanarak cevap verdim. "Ateş bey. Ben salak değilim. Bir bar işletmecisinin ne yaptığını nereye gittiğini ve elinde bulundurduğu bilgileri edinmek için kimse birini kaçırmaz. Büyük ihtimal siz bu bardan hariç başka işlerle de ilgilenmiyorsunuz ki sizi öldürmek yerine. Belgelere ulaşmak istiyorlar. Bu yüzdende. Beni kullanmayı tercih ettiler. Yanılıyor muyum?" diye sorarken kendimden emin bir duruş sergiledim.

Ateş’in gözlerinde ilk kez değişik bir şey fark ettim. Bu fark ettiğim şey kesinlikle benim açımdan güzel bir şeydi. Çünkü her zaman baktığından çok daha güzel bakıyordu. İçime işleyen bu bakışmanın ardından, "tamam. Bütün şartlarını kabul ediyorum. Ayrıca bu işte olduğun süre zarfında bütün masrafların karşılanacak. Her ay hesabına az sayılmayacak bir miktar para yatırılacak" dedi Ateş. Oteriter bir ses tonu ile.

VAROLUŞ TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now