32. Bölüm

4K 341 215
                                    

Merhaba, 32.bölüm ile karşınızdayım. Lütfen oy vermeyi unutmayın. Daha önce de söylediğim gibi bu beni motive ediyor daha çok yazma isteği uyandırıyor. Bu yüzden lütfen oy vermeyi unutmayın. Yeni bölümde görüşmek üzere. 🥰😘🥰😘🥰😘🥰

Uykudan Ateş'in beni kucağına alması ile uyandım. Kucağında uçaktan indirdi. Daha sonra bir arabaya bindik. Tüm bunları duyuyor ve hissediyordum. Ancak gözlerimi açmak istemiyordum. Ateş'in kollarında olmak istiyordum. Onun kollarının arasında bir ömür yaşayabilirdim. İçimde hissettiğim şey o kadar yoğundu ki. Ondan bir metre bile uzakta kaldığımda kaybolacak gidecek gibi içimde bir yerler sıkışıyordu.

Arabaya bindiğimizde, boynumda, kürek, kemiğimde ve çenemde Ateş'in gezdirdiği parmaklarını hissettim. Biliyordum ki gözleri de parmaklarının gezdiği yerlerde dolanıyordu.

"Hayatımda nasıl bir yere sahipsin bilmiyorum Güneş. Ancak senin yanımda olmandan mutluyum. İnşallah kendin için olan en iyi kararı verirsin" Dedi uyandırmamak için kısık ses tonu ile söylemişti.

"Bende çok mutluyum senin yanımda olmaktan. Sen de beni sevdiğini bir gün anlayacaksın. İş işten geçmeden anlarsın inşallah. Şu an ne karar veririm bilmiyorum, ancak seni unutabileceğimi sanmıyorum"

Yarım saat kadar sonra araba durdu. Arabanın durması ile, kıpırdanmaya başladım. "uykun açıldı mı?" diye sordu.

"Zaten uyanıktım aşkım. Senin kollarında biraz daha kalmak için uyumuş numarası yaptım"

Ateş'in kucağında esneyerek "evet açıldı" dedim. Gözlerimi ona çevirdiğimde göz göze geldik. Elimi kaldırıp sakallarında gezdirdim.

"Hayatını zorlaştırıyor muyum?" Diye sordum.

"Benim hayatım zaten zor. Öncesinde de öyleydi, bundan sonrada öyle olacağını biliyorum. Senin zorlaştırdıkların diğer zorlukların yanında devede kulak kalır. Bunları kafana takıp kendini yorma. " dedi gözlerime söylediklerinin gerçek olduğunu kanıtlamak ister gibi bakarak.

"Ateş biliyorum, beni buraya ne için getirdiğini. Beni yanında istediğin için değil sırf korumak için gözün arkada kalmaması için getirdin." diye benim için gerçek olanı söyledim. İtalya'ya geleceğimi söylediğinden bu yana sürekli bunları düşünüyordum.

"Hadi inelim artık" dedikten sonra şoför kapımızı açtı. Ateş'in, kucağında olduğum için önce beni indirdi. Daha sonra kendisi indi.

Daha sonra elimden tutarak otelin kapısına doğru yürümeye başladı. Söylediklerime cevap vermemişti. Tüm gün kafama takılan konuyu açıklığa kavuşturmamış, yine beni merak ve şüphe içinde bırakmıştı. Benim burada olmam onun hiç bir işine yaramazdı. Üstüne üstlük ayak bağı olurdum ona. Dediğim gibi beni yanında istediğine inanmıyordum. Yanında olmamı istiyor olsaydı. İlk İtalya'ya gelmesi gerektiğini öğrendiğinde bana beni götüreceğini söylerdi. Ancak o Riva'daki olaydan sonra böyle bir karar almıştı.

Otelin kapısından girdiğimizde, orta yaşlarda bir kadın bizi karşıladı. "Hoş geldiniz efendim. Yolculununuz nasıl geçti?" Diye sordu. Her ikimize de bakarak. Aslında bu soruyu gerçekten yolculumuzu merak ettiği için değil kibarlık ve sohbet olsun diye sormuştu.

Gülümsemekle yetindim. Ateş "hoş bulduk. Rahat bir yolculuktu" diye kısaca cevap verdi. Aslında oda kibarlık olsun diye cevap vermişti.

"Ay çok sıkıcı bir durum. Ne kadar yapmacıklar şu an," diye geçirdim içimden.

"Ortaklar otelde mi?" diye sordu.

VAROLUŞ TAMAMLANDITempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang