21. Bölüm

4.6K 420 96
                                    

Merhaba herkeze keyifli okumalar oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin teşekürker🥰😘🥰😘🥰😘

Telefon çalmaya başlayınca korku ve panik tüm vücudumu kaplamıştı. Telefonu elime aldığımda ellerim titriyordu. Sıkı sıkıya tutmasam yere düşecek kadar ellerimin titremesine mani olamıyordum. Derin derin nefes aldıktan sonra, " Alo" diye cevap verdim. Sesim titremişti

Karşıdan, "Prensesim nasılsın? Nasıl gidiyor Ateş ile olan aşk meşk işleri? Duyduğum kadarıyla bayağı ilerletmişsiniz. Artık belgeleri alman daha kolay olur. Bu yüzden bir an önce şu belgeleri getirsen diyorum. Beklemekten canım sıkılmaya başladı." Diye tehdit eder gibi sert çıkmıştı sesi.

O konuşurken kendimi sakinleştirmek için biraz daha zamanım olmuştu. Bu yüzden daha sakin cevap verebildim, "Belgeleri almış olamaz mıyım?" Diye laf dalaşına girmek istedim. Çünkü bana inanıp güvenmesi gerekiyordu. Hemen onun istediklerini verirsem inandırıcı olamazdım.

Benim sorum üzerine, "Aldın mı belgeleri? Yani sende mi şu an?" Diye heyecan içinde peş peşe soru sordu. Onun bu telaşı ve sevinci benim cesaretimi artırdı.

Bu cesaret ile, "Evet belgeler bende ve güvenli bir yerde saklıyorum. Sizin beni aramanızı bekliyordum. Belgeler Ateş'in evinde değilmiş. Riva da ki evinde saklıyormuş. Beni oraya götürdüğünde bir gün boyumca o evde yalnız kaldım. Bu fırsat ile evi didik didik aradım. Ve belgeleri buldum." Diye konuştuktan sonra sesimi biraz bencillik katarak, "Artık bana ne kadar aşık oldu ise kasanın şifresini benimle tanıştığı günün tarihini yapmış. Yazık Ateşe üzülüyorum bazen. Resmen aptal aşığa döndü." Derken şu kötü kadınların attığı kahkahalardan atmaya çalıştım.

Karşıdan "Helal be kızım sana. Ben birazdan, adamlarımı yollayacağım. Belgeleri adamlarıma verirsin" diye talimat verdi.

Biraz sert çılan ses tonum ile, "Yok öyle yağma. Lakabı sarı olan bey." Derken dalga geçiyordum lakabıyla. Adamın konuşmasına fırsat vermeden, "Sizin benim peşimi bırakıp bırakmayacağınızı nerden bileyim. Ya bu belgeleri aldıktan sonra aynı şekilde beni kullanmaya kalkarsanız?" Diye itiraz ettim.

Karşıdan, "Ben sana söz verdim ve sözümde duracağım. Getir belgeleri kurtul benden" diyerek beni ikna etmeye çalıştı.

Bu sefer daha sakin, " Bakın gerçeği söylemek gerekirse, siz bana hiç inandırıcı gelmiyorsunuz. Bu yüzden ben kendimi sağlama almak zorundayım. Belgeleri kendim sizin istediğiniz yere getirip, sadece size teslim edeceğim. Gözlerim kapalı olmayacak ve sizi göreceğim. Sizin yüzünüzü gördüğüm için siz bir daha beni kullanmaya kalkamayacaksınız. Eğer böyle bir şeye kalkarsanız sizi düşmanlarınıza ifşa edeceğim. Nasıl buldunuz teklifimi" diye sordum.

Karşıdan yüksek sesle, "Sen kendini ne sanıyorsun. Seni öldürüp o belgeleri alamayacağımı mı. Bir gece evine gelip kafana sıkıp o belgeleri alabileceğim aklına hiç gelmedi mi hiç. Bu planı yaparken? " diye kızgın çıkan ses tonu ile konuştu.

Sesimi sakin tutarak, " Tabii ki de geldi. Merak etmeyin onu da düşündüm. Riva'dan geleli neredeyse bir haftayı geçiyor. Bu bir hafta boyunca çok fazla düşünme ve plan yapmaya fırsatım oldu." Derken çok rahat konuşuyordum. Karşıdan bir cevap bekledim gelmeyince aynı rahatlıkla konuşmama devam ettim.

"Sizin beni öldürmeniz durumunda, belgeleri Ateş'in bulabileceği bir yere sakladım. Eğer beni öldürürseniz her şeyi anlatan mektupla belgeler onun eline tekrar geçecek." Diye konuştuktan sonra derin bir nefes aldım.

Bu nefese ihtiyacım vardı. Çünkü tüm bunları daha önce düşünmemiştim. Hepsini doğaçlama söylüyordum. Bu derin nefesten sonra devam ettim. "Diyelim ki, belgeleri size getirdim. Sizde beni getirdiğimde vurup öldürdünüz. Sizin görüntüleriniz ve benim nerede olduğum Ateş'in telefonuna ve internet sitesine düşecek." Dedikten sonra konuşmama ara verdim. Bu ara hem benim hem de onların içindi. Verecekleri tepkiye göre yeni planlar ortaya atacaktım.

VAROLUŞ TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now