52. Bölüm

2.7K 170 25
                                    

Canlarım yeni bölüm geldi. Lütfen oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Hayalet okuyucularım. Sizde destek olursanız çok mutlu edersiniz. Sizleri çok seviyorum. Ayrıca sabrınız ve anlayışınız için çok teşekkür ederim. 😘🥰😘🥰😘🥰😘🥰

Uyandığımda sabahı çoktan geçmiş öyleye geliyordu. Gözlerimi gezdirdiğimde Ateş’in dediği gibi vücudumun yarıdan fazlası onun üzerinde uyanmıştım. Aslında bu şekilde uyanmayı çok özlemiştim. Aylarca hasretiyle yanıp tutuşurken bu şekilde onu hissederek uyanmak içimde güzel duyguların harekete geçmesini sağladı. Yüzümde oluşan gülümseme ile kafamı kaldırıp Ateş’in çenesine öpücük kondurdum.

Belli ki o uyanalı uzun zaman olmuştu. Ancak sırf rahatsız etmemek için tek kolu vücudumun altında diğer kolu ise kafasının altında düşünceli bir şekilde tavana bakıyordu. Uzanarak çenesinden öpmüş olmamla kafasının altındaki kolunu çekerek gözleri gözlerimin içinde saçlarımı okşamaya başladı. Kısa ancak duygu yüklü göz temasından sonra. “günaydın kalbimin sahibi” derken sesinde duygularını anlatan bir iz vardı.

Duyduğum güzel sözcüklerle yüzümde bulunan gülümseme daha bir belirginleşti. Yüzümde ve kalbimde güller açarak “Günaydın sevgilim” dedim iç dünyamı sesime yansıtıp neşeli bir şekilde. Ateş ise kendine doğru çekerek dudaklarıma istekli olduğum öpücüğü kondurdu.

Bir süre daha Ateş’le kucaklaşarak yatak keyfi yaptık. Ne zaman sessizlik olsa aklıma merak ettiklerim geliyordu. Gene merak ettiğim bir konu vardı ve onu sormak için Ateş’in göğsüne ellerimi koyarak ellerimin üstüne de çenemi yerleştirdim. Sevimli olmaya özen göstererek, “Ateş beni nasıl buldun” diye sordum. Aslında asıl merak ettiğim benim onu telefon ile aramış olmamdan dolayı mı bulabilmişti, onu merak ediyordum.

İçine çektiği derin nefesten sonra kaşları çatılmıştı. Sanki sorduğum soru onun canını sıkmıştı. Kaşlarının çatılmasının yanı sıra çenesi de seğirmişti. Dişlerinin arasından, “Hasan da bu işin içindeymiş.” Dedi.

Şaşkınlık içinde “ Hangi işin içinde?” diye sordum. Aslında anlamıştım. Ancak ağzımdan öyle çıkmıştı.

Bezgin ve bıkkın bir şekilde, “O da Orhan’la birlikteymiş” dedi daha anlaşılır bir şekilde. Şaşkınlığımı atlatamadan, “ Orhan’ın seni kaçırmasına o yardım etmiş. İlk andan itibaren amaçları senin yakınında olmakmış.” Dedikten sonra artık gözleri renk değiştirmiş koyulaşmıştı. Aslında siniri kendineydi. Orhan’ı ve Hasan’ı hayatıma sokmuş ve beni onlara emanet etmişti. Onun için bu durum affedilmesi güç bir hataydı.

Kaşlarını çatmış ve kelimelerin üzerine bastıra bastıra, “kendi ellerimle senin yanına yerleştirmişim onları. Nasıl böyle bir hata yaptım hala kendimi affedemiyorum. Canımı hainlere emanet etmiş olmam kendimi güçsüz beceriksiz ve sevdiğini dahi koruyamayan aciz bir adam gibi hissettiriyor. Benim hatam yüzünden yaşadıklarını ne yapsam da  telafi edemeyeceğim bir gerçek. Bunu söylemek çok zor olsa da Orhan sana aşık olmasaydı belki de sen şu an ölmüş olacaktın.” Dedi acı çeker gibi.

 İç dünyasında kendini hırpalıyor ve suçluyordu. Aslında farkında değildi ancak büyük haksızlık yapıyordu. Sonuçta o da bir insandı ve hata yapabilirdi. Kendine yaptığı haksızlığa dayanamadım. Yanağına elimi koyarak kirli sakalında parmaklarımı gezdirdim. Yumuşak ve ikna edici olmasına özen gösterdiğim ses tonum ile, “Ateş onların böyle bir şey yapacaklarını nasıl bilebilirdin ki? Asla yaşananlar senin suçun değil. Kendine yüklenme sevgilim. Oldu geçti ve bitti. Artık mutlu olmak için uğraşalım” Diyebildim sadece.

VAROLUŞ TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now