BÖLÜM 5

65.4K 3.4K 511
                                    

(Multimedya: Alkın)

AKİF AKSOY

Evde bizimkiler gittikten sonra sessizce oturuyordum. Aniden kapı çalındı. Çalışanlardan biri kapıyı açmaya gidince kalkmaya gerek duymadım ta ki oğlum Anıl'ın sesini duyana kadar. ''Ooo baba  oğulların taa nerelerden geldiğinde hiç karşılamaz mı?'' dedi alaycılıkla ve oğullarına vurgu yaparak. Hemen ayağa kalktım. ''Geldiniz mi?'' dedim istemsizce gözlerim dolarken. Onlarla yaptığımız kavgadan sonra hep vicdan azabı çekmiştim. Üstüne birde başka bir kız için onlarla boşuna kavga ettiğim gerçeği iyice canımı sıkıyordu.

Hepsi içeri geldi. Ben onlara onlar bana bakıyordu. Haksız kısım ben olduğum için konuşmaya başladım. ''Bakın biliyorum haksızdım ama kızıma, sizin kardeşinize bunu yakıştıramamıştım. Hata ettim özür dilerim.'' dedim. ''Senin hatanı kabul etmen için o kızın senin kızın olmaması mı gerekiyordu baba.'' dedi Meriç. O en büyükleri ve en asabileriydi. Doğal olarak da bana karşı en sinirli olanıydı.

 ''Haklısın oğlum ama yapamadım işte. Beni de anlayın hanginiz kızınıza böyle bir yakıştırmayı kabul ederdiniz?'' dedim. ''Baba tamam hiçbirimiz böyle bir şeyi kabul etmezdik ama öbür çocuklarımızı da göz ardı etmezdik çünkü neden diğer çocuklarım kardeşlerine iftira atsınlar ki?'' dedi Baran.

''Ee babacım yeni kızını da bize karşı koruyarak mısın bize karşı?'' dedi Anıl. O aralarında en önyargılı olanıydı. Bu yüzden ondan bu tarzda bir tavır beklenirdi zaten. ''Oğlum bakın Alkım o kız gibi değil lütfen ona kötü davranıp, onu kırmayın.'' dedim.

''Oo baba daha ilk günden korumaya başlamışsın bakıyorum. Sonumuz yine yurt dışı olmaz umarım.'' dedi Anıl. ''Anıl!'' diye uyardı Baran. Sanırım aralarında en anlayışlısı oydu. ''Baba elbette öyle bir şey yapmayacağız. Her ne olursa olsun karşımızdaki bir kadın ve bizde ona uygun davranmasını biliriz.'' dedi Baran.

''Kendi adına konuş abi. Bundan sonra bize o kız gibi zarar vermesine izin vermeyeceğim yeni kızın. En ufak bir hatasını görürsem ben yapacağımı bilirim.'' dedi Anıl.

Ardından derin bir sessizlik oldu. Kimse konuşmuyordu. Bende dağılan ailemi nasıl toplarım diye düşünüyordum. Ta ki kapı çalana kadar.

Üçü birlikte içeri girince; ilk karıma sonra oğluma en son küçük bir kızı andıran kızıma baktım. Minicikti. Bana bakarken yüzüne bariz bir korku yayılıyordu. Nedenini bilmiyordum. Sormak istiyordum ama alacağım cevaptan korkuyordum. 

Oğullarım başlarını kapıya çevirip Alkım'a bakmaya başladılar. Hepsinin yüzüne bariz bir şaşırma ifadesi oturmuştu. Eminim ki hepsi öbür Alkım gibi bir kız bekliyorlardı ve karşılarına üzerinde bir erkek eşofmanı ve sweatı giyen bir kız çıktı. İlk konuşan Anıl oldu. Yüzüne kinci ve önyargılı bir ifade oturtmuştu ama bilmiyordu ki kız ona ne olursa olsun cevap vermeyecekti. Anladığım kadarıyla konuşmayı seven bir kız değildi. Benle veya annesiyle bile toplasan şimdiye kadar 3-4 cümle anca konuşmuştur. Ama ikizi Alkın ile daha ilk günden anlaşıp bağ kurmuşlardı ya da var olan bağlarını açığa çıkarmışlardı. 

Alkım bize bakınca ilk şaşırdı ama sonra yüzüne bariz bir korku yerleşti yine. Anıl konuştu. ''Sonunda babasının prensesi de gelebilmiş. Gözümüz yollarda kaldı.'' dedi klasik alaycılığıyla. Alkım konuşmadı. O konuşmayınca devam etti Anıl ''Vaov demek ilk politikan masuma oynamak ve ses çıkartmamak. Ha?'' dedi. Yaptığı yanlıştı daha tanımadan Alkım'ı yargılıyordu ya da kendine göre kendini ve ailesini koruyordu. Ben ne dersem diyeyim yaptığı şeye devam edecekti.

Alkın durumu anlayıp, kurtarmak için hızla gelip abilerine sarıldı. ''Abi hoş geldiniz, ne zaman geldiniz? Keşke haber verseydiniz. Sizi karşılamaya gelirdim.'' dedi. Meriç ''Yeni geldik aslanım. Sen de hoş geldin.'' dedi.  

KARIŞAN HAYATLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin