KARIŞAN HAYATLAR

BÖLÜM 37

(Multimedya: Yalın)

ALKIM AKSOY

Sabah olmuş ve ben yatakta kıvranıyordum. Dün neden öyle duygusal ve dengesiz olduğumu anlamıştım. Regl dönemindeydim. Sabah karın ağrımdan lavaboya bile zor gitmiştim. Şimdi ise karın ağrım ile baş etmeye çalışıyordum. 

Odama birinin girdiğini gelen sesten anladım. Gözleri kapalı kendimi kasmaya devam ettim. "Biriciğim iyi misin?" dedi abim. Kafamı hayır anlamında salladım. "Ne oldu?" dedi.

Yanaklarım kızarmaya başladı. Söylemeye utanmıştım. Tamam beni banyo bile yaptırmıştı ama ne bileyim işte. "Alkım ne olduğunu söylemezsen sana yardım edemem." dedi abim.

"Karnım ağrıyor." dedim. "Dün yediklerin mi dokundu? Hastaneye gidelim mi?" dedi abim. "Hayır ondan değil." dedim. "Peki neyden?" dedi abim. Yüzümün kızardığını yanan yüzümden anlıyordum. 

Biraz sonra tekrar konuştu. "Ha anladım. Regl mı oldun?" dedi. Bence artık kızarmıyordum morarıyordum. "Evet." dedim. "Bekle ben sıcak su torbası hazırlayayım, birde bir sandviç getireyim onu ye. Ardından da ağrı kesici içersin. Karnına masajda yaptım mı bir şeyciğin kalmaz." dedi. Gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Şuan acımdan çok onun nasıl bu kadar çok şeyi bildiğini düşünüyordum.

"Bakma şöyle. Genç bir kızla evimi paylaşıyorum. Elbette senin için biraz araştırma yaptım. Yalnızca bunu değil. Nasıl beslenmem gerektiğini, senin hoşuna gidebilecek şeyleri ve daha sayamadığım pek çok şeyi. Yani bu kadar şaşırma ve utanma. Ben senin abinim her an her şekilde senin yanında olmak benim görevim." dedi. Gülümsedim. Utancım yerini mutluluğa bırakmıştı. Ben yatakta uzanmaya devam ederken o da çıktı.

"Al bakalım önce bunu ye sonra ilaç içeceksin. Su ısınıyor. Sen yiyip içene kadar su hazır olur." diyerek elinde bir sandviç ile odaya girdi abim. Yatakta doğrulup tabağı aldım. Ben yemeye başlamışken o bana bakıyordu. 

"Bugün okula gitme. Zaten psikolog görüşmen için erken çıkacaktın hiç gitme." dedi. Kafa sallamakla yetindim. Çünkü acıdan ağlayacak kıvama gelmiştim. Sandviç bitince tabağı uzattım. Aldı. Bu sefer bir bardak su ve bir ilaç uzattı. Alıp içtim ve kendimi geri yatağa bıraktım.

"Hemen geliyorum." dedi ve gitti. Acım şiddetlenmişti. Ah nefret ediyordum bu regl sancılarından. Boris odama geldi. Aslında gece yanımda yatmıştı ama sabah kalktığımda yoktu. Havladı. "Günaydın oğlum." dedim. 

Abi içeri geldi. "Boris Alkım bugün hasta onu yormak yok. Tamam mı?" dedi abim. Havladı. Elindeki sıcak su torbasını ayağıma koydu. "Şimdi bana acıyan yeri göster." dedi. Elimi ağrıyan yere götürdüm. Gelip yatağıma oturdu. Ellerimi çekip kendi ellerini koydu. Yavaşça bastırmadan masaj yapmaya başladı. 

Yaklaşık 15 dakika sonra ağrım şiddetini azaltmıştı. "Daha iyi misin?" dedi abim. "Evet. Uykum geldi." dedim. "Uyu o zaman." dedi abi. Onu dinleyip gözlerimi kapattım.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Uyandığımda karın ağrım gitmişti. Yatakta doğruldum. Lavaboya gidip işlerimi hallettim. Odama geri geldiğimde masamın üstündeki not dikkatimi çekti.  Elime alıp okudum.

'İşe gittim. Uyanınca bir şeyler ye. Saat 4 gibi seni almaya geleceğim. Bir şey olursa beni ara.' 
Abin

Gülümseyip dolabıma doğru ilerledim. Kendime açık kahverengi  boğazlı bir kazak, koyu kahverengi bir oduncu gömleği, toprak rengi bir pantolon aldım. Onları giydikten sonra ayağıma önce asker yeşili bir çorap sonra kahverengi bir ayakkabı geçirdim. Saçlarımı tarayıp açık bıraktım. Ardından odamdan çıktım.