BÖLÜM 13

52.1K 2.4K 598
                                    

(Multimedya: Anıl)

ALKIM AKSOY

"Alkım kalk hadi okula gideceğiz." diye başımda guguklu saat gibi öten Alkın'a oflayarak yatağımdan kalktım. "Tamam kalktım işte ne diye yiyorsun başımın etini." diye söylendim. "Hah şükür kızım ya! Biraz daha uyanmasaydın kafandan aşağı su dökecektim." dedi. "Of kalktım. Hadi çık da giyineyim." dedim. Beni onaylayarak çıkışa yöneldi.

Dolabın karşısına geçtim ve kendime kiremit rengi bir ceket, beyaz bir tişört ve kot bir pantolon seçip giydim. Masamın üstünde duran tarağımı da alıp saçlarımı tarayıp açık bıraktım. Çantamı da alıp odadan çıktım.

 Çantamı da alıp odadan çıktım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Odamdan çıktığımda kendi odasından çıkan Anıl ile karşılaştım. Her ne kadar özür dilemiş olsa da onu bir türlü affedemiyordum. Beni görünce gülümsedi ve "Günaydın güzellik." dedi. "Günaydın." dedim mesafeli bir sesle. Önüme dönüp yürümeye başladım.

Aşağı indiğimde zaten biz hariç herkesin burada olduğunu gördüm. "Günaydın." dedim. Bana döndüler ve teker teker günaydın dediler. Baran'ımın yanına oturdum. Anıl da aşağı inince kahvaltıya başladık. Babamın sorduğu soruyla dikkatimi ona verdim.

"Kızım gelecek hakkın bir planın var mı? Yani ne olmak istiyorsun?" dedi. "Ben hukuk okumak istiyorum." dedim emin bir tavırla.

"Ah nasıl da abisine çekmiş." dedi Mirza. Pardon o az önce abisine mi dedi? Peh pabucumun abisi.

"Hım peki." dedi babam.

Yemeğe döndük. Yaklaşık 15 dakika sonra Alkın kalktı ve "Hazırsan çıkalım." dedi. Onu kafamla onaylayıp ayağa kalktım. Benle beraber Meriç abimde ayağa kalktı.

"Sizi ben bırakayım. Oradan da şirkete geçeceğim zaten." dedi. Tam kapıya yönelmiştim ki Baran'ım seslendi. "Alkım bir şey unutmadın mı?" dedi. Üstümü kontrol ettim. Her şeyim tamdı. Anlamamışçasına ona baktım. Yanağını benden taraf uzattı. Gülümsedim ve yanına dönüp yanaklarını öptüm. "Görüşüz Baran'ım." dedim. "Görüşürüz meleğim. En ufak bir şeyde beni ara." dedi. Kafamla onayladım ve evden çıktım.

Meriç abim arabayı çalıştırırken bende Alkın ile arkaya döndüm. "Küçüğüm telefonunu uzatır mısın?" dedi. Cebimden telefonumu çıkarıp uzattım. "Şifre?" dedi sorarcasına. "Yok ki." dedim. Neden şifre koyayım ki? Saklayacağım bir şey yok. Hem zaten sosyal medyada kullanmıyorum onun için telefonumu sadece arama ve mesajlaşma için kullanıyorum.

Bir süre sonra telefonumu geri uzattı. "Numaramı kaydettim. Bir şey olursa ara. Alkın sende dikkat et kardeşine." dedi. "Tamam abi. Ben dikkat ederim kardeşime." dedi kardeşime vurgu yaparak. Şimdi az önce benden büyük olduğunu mu ima etti.

"Belki sen benim kardeşimsin. Ne malum benim senin kardeşin olduğum?" dedim.

"Hayır ben büyüğüm biliyorum ben." dedi.

KARIŞAN HAYATLARWhere stories live. Discover now