BÖLÜM 11

59.6K 3.2K 987
                                    

(Multimedya: Alkım)

ALKIM AKSOY

Gözlerimi yorgunlukla açtım. Dün kriz geçirdikten sonra erkenden uyudum ve şimdi uykumu almış bir şekilde gecenin dördünde kalktım. Oflayarak yerimde doğruldum. Uykumu aldığım için uyuyamam artık. Karnım guruldayınca akşam yemek yemeden yattığım geldi aklıma. Ayağa kalkıp odadan çıktım. Tam merdivenlerden ineceğim sırada gelen bağırma sesiyle olduğum yerde kaldım. Başımı çevirip koridora bakınca hiç bir ışığın açık olmadığını gördüm. Yanlış duyduğumu düşünerek aşağı ineceğim sırada tekrar aynı sesi duydum. Şimdi emindim biri acı çekiyordu. Sesinden anladım çünkü benim çığlıklarım gibi acı doluydu.

Geri dönerek çığlığın kaynağını bulmaya çalıştım. Koridorda yürürken aynı sesi tekrar duydum. Ses Anıl'ın odasından geliyordu. Kapısına doğru ilerledim. İçeri girip girmemek konusunda kararsız kaldım. Ama sonra tekrar bağırınca içeri girdim. Bana her ne yapmış olursa olsun onu acı çekerken bırakamazdım. İçeri girince yatağında yatarken buldum onu. Büyük ihtimalle kabus görüyordu.

 Yanına yaklaştım. Yüzünde acı çektiğini belirten bir ifade vardı. Aynı zamanda sayıklıyordu. Ama sesi çok boğuk olduğu için ne dediği anlaşılmıyordu. Elimde hafifçe omzuna dokunarak "Anıl uyan kabus görüyorsun." dedim ama uyanmadı. Tam tersi sesi yükseldi. Bağırmaya başladı. Ne yapmalıyım diye düşünürken aklıma üvey annemin ne zaman üvey abim kabus görse söylediği ninni geldi. Ben de kabus gördüğümde yanına gitmiştim söylemesi için ama o beni kovmuştu. Kimse bana ninni söylememişti belki ama bu benim de başkasına söylemeyeceğim anlamına gelmiyordu. 

Hem Arda ne zaman canı acısa bana şarkı söyletirdi ve canının acısının geçtiğini söylerdi. Tamam belki Arda'dan sonra kimseye şarkı söylememiştim ama Arda'ya bir söz verdim mutlu olacağım diye ve şarkı söylemek beni mutlu ediyordu. Sanırım artık bunu yapma zamanım geldi. 

"Ha bu feleğin kuşi
Demirdendir pençesi
Kuş yolarım kanadini
Uç da getir annesini

Nenni uşağım nenni nenni
Oy nenni nenni nenni

Nenni uşağım nenni nenni
Oy nenni nenni nenni" yüz ifadesi normale dönmüştü. Sanırım sakinleşmişti. Tam kalkıp gideceğim sırada beni tuttu. "Lütfen devam et." dedi. Sesi çok acıklı çıkmıştı. Emin olmasam da yerime oturdum ve devam etmeye başladım. 

"Oğlum adam olacak
Kani deli akacak
Mertliğin destanini
Benim oğlum yazacak

Nenni uşağım nenni nenni
Oy nenni nenni nenni

Nenni uşağım nenni nenni
Oy nenni nenni nenni

Sabah sesinle olur
Yayla sesinle meşhur
Bekle sevdiğum bekle
Uşağım seni bulur

Nenni uşağım nenni nenni
Oy nenni nenni nenni

Nenni uşağım nenni nenni
Oy nenni nenni nenni

Nenni . . ." diyerek tamamladım sözlerimi. Anıl'a baktığımda gözleri açık bana bakıyordu. 

"Neden geldin ki odama?" dedi.

"Acıktığım için aşağı iniyordum. Sonra sesini duydum ve geldim. Kabus görüyordun. Uyandırmaya çalıştım ama uyanmadın ve hala kabus görmeye devam ediyordun. Eskiden üvey annem üvey abim kabus görünce bu şarkıyı söylerdi. Bende onun için söyledim. Uyandığına göre gidebilirim." sesim çok soğuktu. Sanki az önce ona ninni söyleyen ben değilmişim gibi. 

KARIŞAN HAYATLARWhere stories live. Discover now