BÖLÜM 48

20K 1.3K 289
                                    

(Multimedya: Alkım)

ALKIM AKSOY

"Ne diyorsun Alkım? Ne ölmesi?" dedi abim. 

"Neyini anlamıyorsun işte. Gitmemiz lazım." dedim yataktan kalkarken.

"Tamam. Sakin olalım. Belki yanlış anlamışsındır." dedi abimde yataktan kalkarken. 

Hızla dolabıma yöneldim. Elime ne gelirse alıp giyinmeye başlarken abim odamdan çıkmıştı. Ben aşağı indiğimde herkes çoktan hazırlanmıştı. Hızla kapıyı açtılar. Herkes sessizdi. En çokta gece. Son hız hastaneye geldik.

Hastaneye girdiğimizde annem bir sandalyede ağlıyordu. Dağılmış ve kilo vermiş duruyordu. Hızlıca yanına geldiğimde beni gördüğü gibi sarıldı. 

"Kızım... Baban... Öldü..." dedi ağlarken. Sonra birden çığlıkları yayıldı hastanede. Birkaç hemşire onu alırken ben ağlamaya başlamıştım.

Babam yoktu. Kapatmıştı gözlerini. Gitmişti. Annemin kalktığı sandalyeye oturdum. Abimlere göz attığımda hepsinin gözleri doluydu. Alkın ağlıyordu. Kafamı ellerim arasına aldım.

Olamazdı. Benim babam ölemezdi. Bizi bırakmazdı. Annemi bırakmazdı. Kızını, oğullarını bırakmazdı. Daha Asrın abimle barışacaktı. 

Birinin yanıma oturduğunu hissettim. Asrın abimdi. Beni kendine çekti. Başım göğsüne düştüğünde sesli ağlamaya başlamıştım. Sesim hastanede yankılanıyordu. Saçlarım arasında birkaç yaş hissettim. Asrın abim de ağlıyordu. Abilerimin hepsi ağlıyordu.

"Abi babam ölemez. Bizi bırakmaz ki. Annemi bırakmaz. Şaka yapıyorlar değil mi? Abi söyle babamı getirsinler. Ölmez benim babam." diyordum ağlamalarım arasından.

Abim sessizdi. 

Babam öldü. O gitti. Kapattı gözlerini sonsuza dek. Bir daha göremeyecektim onu, duyamayacaktım sesini, sarılamayacaktım ona, bir daha bana arkanda dağ gibi baban var diyemeyecekti. Korktuğum geceler yanımda olmayacaktı.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Kafamdaki siyah tülbentti düzelttim. Günlerdir olduğu gibi yine ağlıyordum. Babam öleli 3 gün olmuştu. Şuan kara toprağın altına girecekti. Kolumdaki Alkın'a sımsıkı tutundum. Cenaze namazı kılınmıştı. Gömülecekti babam şimdi. 

Yavaşça tabuta yaklaştım. Babamın orada ölü yattığı gerçeği canımı acıtıyordu. "Babam artık olmayacaksın diyorlar. Zamanı geriye alsam gitsem her zamanki köşende bulsam seni. İzlesem hayatımdaki yerini. Ama şimdi bana geriye kalan, kazağına sinmiş kokun. Hani derler ya babasının kızı. Ben tamda babasının kızıydım. Yaşayamadıklarımız içinde öylece kaldım baba. Ağladığımda arkanda dağ gibi baban var derdin. Biliyorum güçlü olma vakti.

Ve şimdi yeni benleyim artık. Biraz yalnız, biraz kalabalık. En çokta senle. Ben bugün hayata adım attığımda sen hayata gözlerini kapattın baba. Kavuşacağımız günü bekleyeceğim. Seni çok seviyorum baba. Belki hiç duymadın bu lafı ağzımdan, belki çok geç kaldım bunu söylemek için ama seni çok seviyorum baba." dedim. 

Tabutuna bir öpücük bırakıp Alkın'ın yanına geldim. Abimler tabutu açarlarken gözlerimi kapattım. Babamın oraya girişini görmek istemiyordum. Başını Alkın'a yasladım. Sımsıkı tutuyorduk birbirimizi. Sanki bıraksak ikimizde yıkılacağız gibi. 

Gözlerimi açtığımda babam artık üzerinde topraktan görülmüyordu. Anneme baktığımda yengemler onu zorlukla ayakta tutuyor gibiydiler. Köşe noktada Arda'yı gördüm. Alkın'ın kolundan çıkıp onun yanına ilerledim.

KARIŞAN HAYATLARDonde viven las historias. Descúbrelo ahora