BÖLÜM 7

64.7K 3.3K 999
                                    

(Multimedya: Mirza)

BARAN AKSOY

Alkımların arkasından evden çıkmıştım. Asıl amacım onlar işlerini hallettikten sonra Alkımla konuşmaktı. Çünkü anlamıştım diğeri gibi olmadığını. Ne kadar korksam da beni abisi olarak görmek istemediğinden yine de sormaktan bir zarar gelmezdi.

Korkuyordum çünkü öbür kızla ne zaman abi kardeş olmaya çalışsam beni terslerdi. Bende zaten zamanla bıraktım. Ama şimdi bir kız abisi olma ihtimalim varken bunu geri tepemezdim. Ama işler beklediğim gibi gitmedi. Eski evine geldiklerinde üvey abisi ve ablası olarak tahmin ettiğim kişiler Alkım ile Alkın'a bağırmıştı. Bende dayanamayıp olaya el atmıştım. 

Şimdiyse Alkım'la oturmuş karşıya bakıyorduk. Benim ilk konuşmam gerektiğini bildiğim için konuşmaya başladım. ''17 sene önce tüm abilerin olarak çok heyecanlanmıştık. 2 kardeşimiz daha olacaktı ama bu sefer bir farkla çünkü bu sefer bir kız kardeşimizde olacaktı. İlkti o kız olarak. O yüzden hepimiz daha fazla heyecanlıydık. Aradan zaman geçti ve kız kardeşimizde aramıza katıldı. Başlarda her şey güzeldi ama hep beraber büyürken o kız bizi istemez oldu. Bize karşı saygısızdı ve biz ne kadar sevgi gösterirsek gösterelim bir şey değişmiyordu. Bizde zamanla abilik yapmayı bıraktık. Ama o bununla yetinmedi bize tüm ailemize farklı şekillerde zarar vermeye başladı. Sonunda Meriç abim dayanamayıp bizi de alıp ayrıldı evden. Annem bir gün aradı ve olanları anlattı. Kimse belli etmese de hepimiz sevinmiştik bu habere. Abinler sana karşı önyargılı yaklaşmayı seçtiler ama ben seni anlamaya ve tanımaya çalıştı. Daha ilk günden anladım ve gördüm kalbinin temizliğini. Bu konuşmayı yapmamdaki amaç ben seninle abi kardeş gibi olalım istiyorum. Seni kıskanayım, beraber vakit geçirelim, sen benden kıyafetlerimi çal istiyorum.'' dedim ve sustum. Başını bana çevirdi. Yüzünde bana inanmadığını belirten bir ifade vardı.

''Sen bana abilik yapmak istiyorsun. İyi de neden?'' dedi.

''Çünkü abiler kardeşlerine abilik yaparlar.'' dedim.

''İyide zaten kardeşlerin var. Neden diğerleri gibi benden nefret etmiyorsun?'' dedi.

''Evet kardeşlerim var ve sende benim kardeşim olduğunu göre sana abilik yapmamda da bir sakınca yoktur herhalde.'' dedim. Sanırım yanılmıştım. Beni istemeyecekti.

''Bir şey yapacağım ama kızma.'' dedi. Kafamı salladığımda aniden sımsıkı sarıldı bana. Ben ilk şaşırsam da bende sarıldım. Burnuma gelen o mis kokusuyla yüzümde bir tebessüm  oluşmuştu. Beni kabul etmişti. Artık bir kız kardeşimde vardı.

Benden ayrılınca  arabada Alkın'a gülümsediği gibi bana da gülümsediğini  fark ettim. O kadar güzeldi ki sanki tüm dünya onun eline vermiş gibiydi. Ama sonra aklına bir şey gelmiş gibi yüzüne korkulu bir ifade yerleşti. ''Ne oldu?'' dedim endişeyle. Yutkundu ve ''Bana bir şey yapmazsın değil mi?'' deyince şaşkınlıkla bakakaldım. Neden böyle bir soruya ihtiyaç duymuştu ki. O ne yaşadı da böyle bir cümleye ihtiyaç duyuyor?

''Sana asla zarar vermem. Tam tersi seni sana zarar vereceklerden korurum.'' dedim. 

''Korur musun gerçekten?'' dedi çocuk gibi. Kafamı salladım. Yüzüne gülümsemesi tekrar yerleşti. 

''Hadi gidelim kardeşim.'' dedim gülümserken. O da bir kız kardeşten yıllardır duymak istediğim şeyi söyledi. ''Gidelim abi.'' dedi. İşte o an gerçek bir abi gibi hissettim. Onun abisiydim.

Arabaya binince Alkın bize gülümseyerek bakıyordu. Ona gülümsedim bende. ''Alkım hanım artık bir abiniz var diye beni unutmazsınız umarım.'' dedi Alkın. ''Hiç unutur muyum seni? Sen benim ikizimsin.'' dedi Alkım. İkisi de mutluydu. Alkın'ı ilk kez bu kadar ağzı kulaklarına varmış şekilde görüyordum. 

Arabayı eve doğru sürmeye başladım. Arabayı durdurup beraber indik. Alkım'ın yüzü eski halini almıştı. Tebessüm kırıntısı bile kalmamıştı. Buna şaşırsam da bir şey demedim. Anladığım kadarıyla çok konuşkan ya da gülümseyen bir insan değildi. Bunun altından da bir şey çıkacak gibi hissediyorum ama dur bakalım.

ALKIM AKSOY

Araba durunca indim. Yüzüm eski halini almış olsa da içimde dinozorlar tepiniyordu. Mutluydum uzun süre sonra ilk kez gerçekten mutluydum. Abim vardı, ikizim vardı, bana değer veren insanlar vardı. 

Eve girdik beraber. Oturma odasına geçince herkesin zaten burada oturduğunu gördüm. Baran abim bir yere oturunca bende yanına oturdum. Bana gülümsedi ve kolunu omzuma attı. Ona hafifçe tebessüm ettim ama gördü mü emin değilim. İçerdeki herkes şaşkınla bize bakıyordu. Bir şey demeye gerek duymadım. Abimde gerek duymamış olacak ki konuşmadı ama anlaşılan onlar gerek duymuş. 

  ''Vay demek bir kişiyi daha kendi tarafına geçirdin ha? Tebrikler.'' dedi Anıl nalı. Ona böyle diyeceğim. Hem kafiyeli hem de yakıştı ona. 

''Evet! Baran abimi de büyüyle kendi tarafıma geçirdim. Sıra sende gece kapını kilitle yoksa sana da büyü yapıp kendi tarafıma alacağım.'' dedim alaycılıkla. Salonda iki kıkırtı yankılandı. Bunlar geldiklerinden beri beni takmayan Yalın ve Mirza'ya aitti. Hiç yokmuşum gibi davranıyordular.

''Vay demek abimi arkana alınca cesaretin yerine geldi.'' bir şey demedim çünkü ben cevap verdikçe o abartacaktı. Onun için susup yok saymak en iyisiydi. Aniden ayağa kalkıp üzerime yürüdü. Refleks olarak bende ellerimi yüzüme siper ettim. Ve gelecek darbeyi bekledim. Ama o darbe gelmeyince yüzümün önünden ellerimi çektim. Hepsi bana bakıyordu. Anıl nalı bile olduğu yerde kalmıştı. Neden yaptığımı tek anlayan kişi Alkın'dı. Onunda yüzüne hüzünlü bir ifade düşmüştü.   

Hızla oturduğum yerden kalktım ve odama çıktım. Kapıyı kapatıp, kilitledim. Aynanın karşısına geçip kendime baktım.

Yüzüm solmuştu.
Göz altlarım şişmişti.
Gözlerin kızarmıştı.
Yavaşça üstümdeki tişörtü çıkardım.
Sırtım, belim, göbeğim,
Pantolonumu indirdim.
Bacaklarım,
Her yerim yara bere içindeydi.
Ama acımıyorlardı ya da ben verdikleri hisse alışmıştım bilmiyorum.
Acıyan  yer yaralı ruhumdu.
Gülmek isteyen dudaklarımdı.
Sevip, güvenmek isteyen kalbimdi.

Neredeydi o neşe dolu Alkım?
Etrafa gülücükler saçan Alkım.
Öldürmüşlerdi o kızı.
Yalnızca küçücük bir parçam kalmıştı hayata tutunmaya çalışan.
Ama o da günden güne yok olmuştu.

Beni hayata bağlayan her şey gibi o da yok olmuştu. Arda gibi, şarkı söylemek gibi, parkta oyun oynamak gibi, bana verilen birazcık sevgi gibi.

Nedendi tüm bunlar? Benden ne istiyordu hayat. Her şeyimi almışken hala neden canımı yakıyordu. Belki de bende kalan son şeyini bu bedenide almak istiyordu. O zaman o almadan ben vereceğim bu bedeni ona. Önce üzerime bir kaç parça kıyafet geçirdim. Sonra masamın üstünde bulunan makasın bir keskin ucunu sıkı sıkı kavradım. İki bileğimi de vazgeçmeme izin vermeden kestim. 

Geliyorum Arda'm. Bitti ayrılığımız. Geliyorum...   

<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

Ben Geldim. 

Nasılsınız bakalım?

Nasıldı bölüm?

Baranla barıştılar. Nasıldı barışmaları?

Anıl pisliği yine rahat durmadı.

Neyse bir daha görüşene dek mutlu kalın. Takipte kalın. 


OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>

KARIŞAN HAYATLARWhere stories live. Discover now