BÖLÜM 31

26.9K 1.7K 238
                                    

(Multimedya: Meriç)

ALKIM AKSOY

Adını söyledikten sonra sessizce aşağı inmiştik. Burnuma gelen yemek kokularıyla karnım guruldadı. Yüzüm kızarırken Asrın bana döndü. Muzipçe sırıtıp konuştu.

"Anlaşılan midende aç bir kaplan var. Hadi gidip onu doyuralım." dedi gülerek. Ben ise utancımdan sadece kafa salladım. 

Beraber yemek masasına geçtik. Oturdum ama nasıl  yiyeceğimi düşünmeye başlamıştım. Ta ki önüme bir kaşık yeme uzatılana kadar. Bir kaşığa bir Asrın'a baktım. 

"E hadi ye. Bakarak yenilmiyor onlar." dedi ve kaşığı ağzıma biraz daha yaklaştırdı. Yavaşça açıp ağzıma aldım kaşığı. Sessizce yedik yemeğimizi. Elimi saçlarıma götürünce kurumuş kanlar olduğunu anladım. Şimdilik bunu boş verip Asrın'a bakmaya başladım.

"Sanırım bu bakışların konuşalım artık demek oluyor." dedi. Kafamı salladım.

Asrın konuşup her şeyi anlatmaya başladı. O anlattıkça ben şok yaşıyordum. Tüm yaşadıklarımız anneme takıntılı olan bir şerefsiz yüzündendi. Üstüne bir de o şerefsiz 4 gün boyunca beni alıkoyup, taciz etmişti. O evde yaşadıklarım aklıma gelince tekrar gözlerim doldu. Hayatım boyunca yaşadığım en kötü 4 gündü. 

"Şşşt bak geçti. Artık güvendesin. Ben yanındayım. İyisin. Bana orada ne olduğunu anlatmak ister misin?" dedi Asrın.

Kafamı olumsuz anlamda salladım.  Tek istediğim kendimi temizlenmiş hissedene kadar banyo yapmaktı. "Ben duş almak istiyorum." dedim.

"Alkım yapabilirsin tabi ama bileklerinin ıslanmaması ve çok hareket etmemesi lazım." dedi.

İşte bu bir sorundu. Ellerimi kullanmadan nasıl duş alacaktım ki?

"Alkım, biriciğim istersen sana yardım edebilirim." dedi Asrın. 

Arada kalmıştım. Bir yanım daha bir saattir tanıdığın adamın seni yıkamasına izin mi vereceksin, derken; diğer yanım o iyi bir, seni kurtardı, Meriç abimin ikizi yani senin de abin. Yardım etsin sana, diyordu.

"Tamam." dedi ağzım benden habersiz. Ama söz ağızdan bir kere çıkardı. Asrın'a baktığımda gözleri ışıl ışıldı. İzin verdiğim için mutlu olmuştu. 

Beraber çıktığımız odaya döndük. Bedenim gerilmişti. Onun yanında nasıl soyunacaktım? Bunu yapabilecek miydim? İşte bunu unutmuştum. Ellerini omuzlarıma yerleştirdi. Gözlerimin içine baktı. Sanki 'Sana zarar vermeyeceğim.' diye bağırıyordu gözleri. Bu bana biraz iyi gelirken o elini üstümdeki sweata attı çok yavaş bir şekilde çıkardı. Gözleri gözlerimden başka yere değmiyordu.

Altımdaki eşofmana attı elini. Oda yeri bulduğunda artı sadece çamaşırlarımla kalmıştım. O vücuduma bir kez bile bakmamıştı. Şuan benim korku hissetmem gerekirken tek hissettiğim güvendi. 

Beni banyoya yönlendirdi. İlk önce bileklerim dışında tüm vücudumu ıslattı. Sonra saçlarımı ve vücudumu köpükledi. Ardından duruladı beni. Bu sürede gözleri gözlerim dışında bir yerime değmemişti. Duşa kabinden çıktı ve bana bir havlu getirdi. Alıp giydim ve Altımdaki ıslak çamaşırlarımı çıkardım. Odaya döndüğümde yatağın üstüne bir erkek sweatı ve erkek eşofmanı bırakılmıştı. O sırada Asrın'ın sesini duydum. "Biriciğim maalesef çamaşır yok. Umarım yarına kadar bunlarla idare edersin." dedi.

"Ederim. Teşekkürler." dedim ve giyindim yavaşça. Kapı çalınınca gelmesini söyledim. Asrın elinde bir tarak, saç kurutma makinesi ve bir kremle odaya girdi. "Geç bakalım yatağa." dedi. Dediğini yaptım. Gelip arkama oturdu. Saç kurutma makinesini fişe taktı ve saçlarımı kurutmaya başladı. Saçlarım kuruyunca tarakla çok yavaş bir şekilde taramaya başladı. Sanki canımı acıtmaktan korkar gibiydi. 

KARIŞAN HAYATLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin