BÖLÜM 47

20K 1.2K 244
                                    

(Multimedya: Meriç)

ALKIM AKSOY

Hızla eve ilerledim çünkü donuyordum. Hep beraber içeri girdiğimizde gördüğüm kişiyle durdum. O buradaydı. Abimlerin dediği o saçmalığa inanmıyordum elbette ama hayalini görmek bana iyi gelmiyordu.

"Gökkuşağım?" dedi ayağa kalkarken. Gözlerimi kapattım. Açtığımda gidecekti. Biraz sonra açtım ama oradaydı. Gitmesi lazımdı.

"Güzelim kabullenmesi zor ama o burada. Yalnız sen değil, hepiniz onu görüyoruz." dedi Baran abim.

Ona doğru bir adım attım. O ise yanıma geldi. Tam karşımda duruyordu. Yavaşça sardı kollarını bana. Bende sardım. 

O burada.

Benimle.

Ölmedi.

Bana sarılıyor.

Kokusunu içime çekebiliyorum.

Gözlerine bakabiliyorum.

Kalp atışlarını hissedebiliyorum.

Gözyaşlarım birer birer boynunu ıslatırken konuştum. "Gerçeksin." dedim.

"Gerçeğim."

"Ölmedin." dedim.

"Ölmedim."

Daha sıkı sardım kollarımı ona. Sanki bıraksam gidecek gibi. "Gitmeyeceksin bu sefer değil mi?" dedim korkulu sesimle.

Saç diplerime gelen bir ıslaklık hissettim. O ağlıyordu. "Gitmeyeceğim. Kovsan da, atsan da..." dedi titrek bir sesle. 

"Ama sen öldün. Bana sözünü tutamayacağını söyledin. Gözlerin kapandı. Mezarın var. Ben gittim. Hem de yüzlerce kez." dedim.

"Sana anlattım gökkuşağım. Her şeyi." dedi Arda. Ondan bu şekilde bahsetmek garipti. Vardı ama var oluşu garipti. 

"O gerçek miydi? Ayla teyze, Cengiz amca, sen, o kız- Masal.-" dedim.

"Evet güzelim. Yaşanan her şey gerçekti. Ben varım. Yanındayım. Sonsuza dek." dedi Arda.

Yavaşça ondan ayrıldım. "Yanımda mısın? 6 senedir boş bir mezarın başında ağlarken de yanımda mıydın? Ağrıdan uyuyamadığım geceler yanımda mıydın? Saçmalama Arda yanımda değilsin. Şimdi gelip de yanındayım diyemezsin. Şimdi git. Yıllardır neredeysen oraya git. Beni unutmuşsun eskiden, yine yaparsın. Git." dedim. Çok dengesiz davranıyordum ama böyle bir durumda normal davranamazdım.

"Sana her şeyi anlatmışken hala beni mi suçluyorsun Alkım? Sence bunlara ben mi sebep oldum? Ben mi istedim?" dedi titreyen sesi ve yaşlar akan gözleriyle.

"Evet tüm suç senin. Neden kurtardın beni? Ben mi dedim kurtar ha? Çok mu güzeldi beni kurtarman? Sensiz çok güzeldi. Seni öldürdüğümü söylediler. Benim yüzümden öldün. Deden olacak o adam her ay beni de torununu öldürdüğüm gibi öldüreceğine dair tehditler yolladı senelerce. Yıllarca belki rüyama gelirsin de kabus değil da seni görürüm diye dua ettim yatmadan önce." dedim.

"Alkım..." dedi zorla.

"Ne Alkım ne Arda? Ne yapmamı bekliyorsun? Kollarına atlamamı mı? Masal o fotoğrafı bulmasaydı ne olacaktı? Hiç beni hatırlamayacak mıydın? Hiç tanışmamış gibi mi olacaktık? Ben yıllarca senin yasını tutarken sen belki başka birine aşık olurdun. Ben sen dışında birinden hoşlandığım için kendimi suçlarken sen beni hatırlamayacaktın. Ekin'den hoşlandım biliyor musun? Ama sırf böyle bir şey hissettiğim için günlerce kendimi suçladım. Arda'nın son sözlerinden biri seni seviyorum iken sen nasıl başkasından hoşlanırsın Alkım? Oraya gelirken Ekin'i incitmeden nasıl bunu izah edeceğim konusunda ne kadar endişelendim biliyor musun?" dedim.

KARIŞAN HAYATLARWhere stories live. Discover now