BÖLÜM 14

46.3K 2.2K 257
                                    


(Multimedya: Mirza)

ALKIM AKSOY

"Ya çok tatlı değiller mi?" dedi biri.

"Ne tatlı olacaklar be? Biz daha tatlı oluruz ikizim ile." dedi başkası.

"Ben Alkım'ı odasına girerken gördüm. Ne ara buraya geldiler?" dedi başka ses.

Uykumdan daha yeni uyandığım için sesleri işitiyordum ama kim olduğunu anlamıyordum.

"Lütfen sessizce kapıdan çıkıp odamı terk eder misiniz?" dedi yanımdaki ses.

 Uykum yavaş yavaş dağılırken yanında uyuduğum kişinin Baran abim olduğunu anladım ve diğer konuşanlarda aile üyelerimiz. İyide sabahın köründe başımızda ne yapıyorlar? Onları takmayıp uykuma devam edecektim ki onların buna niyetinin olmadığını anladım.

"Ya kaldıralım. İkizim benle uyusun." dedi Alkın. Bir kalkayım göstereceğim ben sana başımda horoz gibi ötmeyi.

"Ne diyorsun Alkın? Hem Baran'ı duydunuz, hadi çıkında uyusunlar." dedi annem.

"Puoi stare zitto per favore?" dedim. Uykulu olduğum için ne dediğimin farkında değildim. Daha doğrusu nece konuştuğumun? İtalyanca kurmuştum cümleyi. Dil öğrenme merakım küçük yaşlardan gelen bir şeydi. Arda ile o kurs senin bu kurs benim diye gezer dil öğrenirdik. O aramızdan ayrılınca da ben dil öğrenmeye devam etmiştim. Ana dilim dışında üç dili kendime yetecek kadar bilirdim. İngilizce, Almanca ve İtalyanca.

"Ne dedi o? Ben bir şey anlamadım." dedi Anıl. Odamı burada.

"Ich sagte: ,Bitte halt die Klappe." dedim. Ah yine konuşamamıştım. Almanca konuşmuştum bu defa. Uykusuz olunca böyle olurdu. Saçmalardım. Şimdi olduğu gibi.

"Bu sefer anladım. Almanca ' 'Lütfen kapa çeneni' dedim.' dedi." dedi Mirza. Anlaşılan Mirza Almanca biliyordu. "Würdest du jetzt, wo du mich verstehst, bitte den Raum verlassen? ich will schlafen." dedim Mirza'ya hitaben. Artık ayılmıştım. Sırf canım istedi diye konuşmuştum öyle.

"Ne dedi?" dedi Yalın olduğunu düşündüğüm kişi. E yuh yani herkesi buraya mı topladılar?

"Çıkmamızı ve uyumak istediğini." diye açıkladı Mirza.

"E başta ne dediğini neden anlamadın?" dedi biyolojik annem.

"Almanca değildi de ondan." dedi Mirza.

"Demek bizi kovdun Alkım hanım öyle mi?" diye bağırarak üstüme atladı Alkın. Manyak bu çocuk. Organlarım ağzıma geldi resmen.

"Alkın kalksana üstümden be. Organlarım ağzıma geldi." diye hala üstümde yatan Alkın'a çemkirdim. Ağırlığını vermemişti. Kalksın diye öyle diyordum. Sadece atladığında ağırlığı üstüme çöktü.

"Hah fabrika ayarlarına döndün. İki saattir ne diyorsun sen?" dedi Alkın hala yarı benim yarı Baran abim üstünde uzanırken. Sanırım ağırlığını ona vermişti.

"Lan Alkın kalk oğlum üstümden. Birde kızında üstünde. Kalksana bir şey olacak kıza şimdi." diye bağırınca Baran abim, tahminlerim doğru çıktı.

"Öf iki dakika dursam burada bir şey olur sanki. Zaten sana da sinirliyim abi. İkizim siz varken yanıma uğramıyor." diye söylenerek ayağa kalktı. Bende yerimde doğrulup hala yatakta oturan Alkın'ın yanaklarını sıkmaya başladım. "Oy benim ikizim beni mi özlemiş. İkizi yesin onu." diyerek yanaklarını sıkmaya devam ettim.

"Ya kızım ne yapıyorsun ya? Tüm karizmamı çiziyorsun. Sakın dışarda da böyle yapma." dedi yüzünü ellerim arasından kurtarırken.

"A a a sen büyüdün de karizman mı oldu aslan parçası? Hani nerde biz göremiyoruz." dedim gülerek. O ise tek kaşını kaldırıp "Öyle mi Alkım?" dedi. Omuz silkip yataktan kalktım. "Kazandığım iddiadan ilk istediğim bugün gün boyu bana 'senin karizman muhteşem' demek." dedi. Pis egolu şey.

KARIŞAN HAYATLARTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang