10 | #7b3f00

3.6K 442 332
                                    


🏜

Telefonun tiz sesi ile irkilerek uyandığımda başım zonkluyordu.

"BJ?"

"Bak gördün mü? Haksız değilmişim!"

BJ'in teessüflerle oyulmuş ve lime lime olmuş sesi, her türlü uykuyu açacak türdendi. Saatin akşam altı olması uykumun açılması, hatta hiç uyumuyor olmam için fazlasıyla geçerli bir sebep olsa da hala kendime gelmiş sayılmazdım.

BJ de bana teessüften bile ötesini etmekte haksız sayılmazdı.

"Evet, özür dilerim," dedim, süratle ayılmaya çalışırken. "İki gündür arayacağım deyip duruyorum ama devamlı bir şey çıkıyor."

"İki gün mü?" BJ'in sesinde bu kez, duruma uygun bulduğu, abartılı bir hayret vurgusu duyuyordum. "Ne iki günü? En az bir haftadır savsaklanıyorum burada! Ama ben dedim. Demedim mi? Dedim ben!"

Yerimden kalkmamla, boynumdan başlayarak işe yarar tüm uzuvlarımın tutulduğuyla yüzleşmem bir oldu. "Ne dedin, söyle, ne dedin?" diye mızırdandım bıkkınlıkla.

Sesimden ayan beyan okunan bezginlik, BJ'de herhangi bir merhamet duygusu uyandırmamıştı. "Eğlendiğinde bana anlatmayacaksın demiştim!" diye üfledi sesini telefonun içine doğru.

Eğlendiğimi sanmakla ne büyük bir budalalık ettiğini tartışmak içimden gelmiyordu. Bunun bir tartışmaya döneceği kesindi ve tartışmak için hiç doğru günümde sayılmazdım. "Çok eğleniyorum evet," dedim. Durumu tiye almaya bile halim yoktu aslında. "Bugün tepeme kim düştü dersin? Bohem ressam Aksel Boulet!"

Merhamet değilse de acımayla karışık bir şaşkınlık hayıflanması döküldü BJ'in dudaklarından. "Nereden bulaştın kızım o deliye gene?"

Aksel'e nereden bulaştığımın kısa ama acıklı hikayesini BJ'e nakletmem, bana olan kızgınlığını bir parça törpülemeye yardımcı olmuştu. Ve fakat vesile olup olacağı yegâne hayırlı iş de buydu muhtemelen.

"Eh, iyi olmuş aslında..."

"Nesi iyi olmuş Allah aşkına BJ? Sana portemi yapmış diyorum portremi! Benden habersiz! Manyak herif!"

"Bir şey diyeceğim Bahar..." dedi BJ, esrarlı mı esrarlı bir ses tonuyla. "Yüzünün keskin hatlarına sinen iğrenç, tiksindirici bir ifade de var mıydı, baksaydın ya!"

Sinirimi daha da bozmasına izin vermeyecektim, bugün değil. "BJ. 'Dorian Grey' referanslarını bugün hiç çekemeyeceğim, tamam mı?"

"Ama 'sahip olunmaya tek değer şey gençliktir,' öyle değil mi sevgili Basil?"

Burnumdan soluya soluya tavana baktım. "Sen daha geç dalganı. O ortalık yere astığı tablonun ne kadar devasa bir şey olduğunu görseydin böyle konuşmazdın!"

BJ mahcup bir kahkaha attı. "'Bilmek her şeyin sonu olur. Çekici olan bilememektir.' " Mahcup falan değil, düpedüz zevk içinde atılmış, neredeyse hin bir kahkahaydı bu. "Ayrıca evet! Keşke görseydim! Şöyle bir fotoğrafını çekip atsaydın fena olmazdı mesela ama burada malzemeden yoksun bırakılıyoruz!"

BJ'in kendine has muzipliği geri gelmişti ve bana kendine has çirkefliğini neredeyse mumla arattıracaktı. "Acaba bilginin kaynağına mı başvursam ben?" dedi, ciddiyetle. "Aptallık bende. Seni arayacağıma keşke Toprak'ı arasaydım."

"Ara ara. Çok müsaittir muhakkak. Hiç vakit kaybetme hemen ara!"

"Ah bebeğim! Böyle davranınca sana gülmeden edemiyorum," dedi BJ. Artık güldüğünü ne saklıyor ne de halimle eğleniyor olmaktan hicap duyuyordu. "Neydi kızın adı? Hiç duymamıştım o ismi daha önce."

Cemre Düştü | TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now