21 | #9b111e

2.7K 316 153
                                    


🏜

"Annemin ismi Semiha. Babamın Bekir. Karaman'ın bir köyünde doğmuşlar. Ailelerinin arasında husumet var. Her iki taraf da bu evliliğe razı değil yani. Kaçıyorlar o yüzden, annemle babam. Daha 18 bile değiller. Konya'ya gidiyorlar ilk. Çocukları olmuyor uzun süre. Sonra ben doğuyorum. Babam Ankara'ya gitmek istiyor, annemin gözünü korkutuyor büyük şehir. Ne yapıyor ediyor, ikna ediyor annemi babam. Nihayet yerleşiyorlar Ankara'ya. Başta zorlanıyorlar çok. İkisinin de doğru dürüst bir mesleği var sayılmaz. Annem dikiş dikiyor. Babamın da bir kırtasiye dükkanı var. Gel zaman git zaman, ilkokul, ortaokul derken, üniversite zamanı geliyor. Puanlarım iyi. Bilkent'e giriyorum, burslu. Ekonomi. İş adamı olacağım... Üçüncü sınıfta, Londra'ya gitme fırsatı çıkıyor, bir senelik öğrenci değişim programı... Güç bela üç beş kuruş denkleştirip, gönderiyorlar beni... Ama gidemiyorum. Gideceğimin haftasında, anneme kanser teşhisi konuyor. Birkaç ay içinde kaybediyoruz onu... Annemin bana vasiyeti, o okula ne yapıp edip gitmem... Kendini suçluyor çünkü, ben o fırsatı kaçırdığım için... Vasiyetini yerine getiriyorum ben de... Ayaklarım geri geri gidiyor başta, ama bir daha başvuruyorum. Kabul ediyorlar. Onun için okuyorum bir nevi. Bir sene sonra Ankara'ya döndüğümde, üstünden belki sadece birkaç ay geçiyor, babam kalp krizi geçiriyor bu sefer de... Ne olduğunu bile anlamadan kaybediyoruz onu da... Daha doğrusu kaybediyorum. Artık benden başka kimse yok çünkü... Artık tekim..."

Soner, kadehine itinayla doldurulmakta olan şarabın şeffaf camı parlak bir yakut kırmızısına boyamasını izliyor; hikayesine verdiği küçük, mecburi esle ortamda esen hüzünlü rüzgarın dağılmasını bekliyordu.

"Bugüne kadar pek çok alanda iş yaptım. Ama, senin de gördüğün gibi, en fazla sağlık alanıyla haşır neşirim. Bunda hiç şüphesiz biraz da annemle babamı böyle kaybetmiş olmamın etkisi var. Elbette iktisadi kararları bu kadar duygusal taraftan alan biri değilim. Büyüme, yatırım geri dönüşü, karlılık potansiyeli... Bunlar bir yatırımcı için her zaman ilk planda olan şeylerdir... Ama bir taraftan da, bu alana bu kadar maddi, manevi yatırım yapmış olmamın daha üst bir amaca hizmet ettiğini düşünürüm hep. Sanki... Sanki hastaneleri, ilaç şirketlerini, sağlık hizmetlerini olduğundan daha iyi bir hale getirebilirsem, ya da buna katkıda bulunabilirsem biraz da olsa, annemle babamın gözleri arkada kalmayacak..." Durdu ve bana baktı. Gözlerinde kararlılık vardı. "Hiç böyle bir psikolojik tahlil yapılmamıştır belki de hakkımda... Öyle değil mi Bahar, ne dersin?"

Sözünü böyle pat diye bitirmesini beklememiştim. Bana bir soru sormasını ise, hiç. Gafil avlanmıştım ve diyecek bir şey bulmak için zamana ihtiyacım vardı. Güzel bir akıcılıkla anlatılmış, birbirinden ustalıklı nüanslarla süslenmiş, ajitasyon kıvamı son derece iyi ayarlanmış bu trajik öykünün karşısında sahici ve insani bir tepki vermek için henüz manen hazır değildim.

Ve fakat olmak zorundaydım.

"Gördüğüm kadarıyla hayır," dedim. Gözlerimi gözlerinin içine diktim, korkusuz bir azimle. "Ya da göremediğim, bulamadığım kadarıyla hayır."

Yaptığım ima karşısında yüzüne, hikayesini anlatmaya başladığı an yerleşen gülümsemenin bir benzeri yerleşti. "Başta da dediğim gibi, merak ettiğin herhangi bir şey varsa, bana sorman yeterliydi."

Ona sormam elbette yeterliydi. Acaba bu hikayeyi ona sorduğum, daha doğrusu ona sormayıp arkasından geçmişini kurcaladığım bilgisi kulağına gittiği için mi uydurmuştu? Uydurmuş muydu? Bu da mı hakkındaki diğer bilgiler gibi türetilmişti? Hangi detaylar tamamen hayal ürünüydü? Ne kadarı gerçekti? En iyi yalanların gerçeklerden parçalar taşıyan yalanlar olduğu doğruysa, bu trajik hikayenin gerçek parçaları hangileri oluyordu?

Cemre Düştü | TAMAMLANDIKde žijí příběhy. Začni objevovat