35 | #c0c0c0

1.2K 191 72
                                    


🏜️

"Belki de seni çok özlediğime karar vermişimdir Toprak Çelebi... Ne dersin? Böyle olamaz mı?"

Kollarımı boynuna dolayayım istemiyordu. Ellerim yüzünün sarp yollarını dolaşsın istemiyordu. Kendi kendini sokan bir akrep misali kıskıvrak dolanan bedeniyle bedenim yerin dibine girsin istiyor, ama bunun imkânsız olduğu bu lanet olası hayatta, bu cehennemden sıcak gecede, nefesime karışan nefesinde, sadece boğuluyordu.

"Ya da belki çoktan ölmüşümdür, sevgilim... Toprağımı sen at diye buradayımdır."

Artık anlamak da istemiyordu.

"Bu gece ne oldu biliyor musun Toprak? Bu gece Nilgün'le konuştum... Onu kandırdığım, onu bencilce, düşüncesizce kullandığım için gitmiştim kapısına... Bu konuda bana kendimi kötü hissettirmeyi başarmıştın, biliyor musun... Gerçek bir af dilemek istiyordum ondan... Onu Soner'in evine soktuğum için, tehlikenin ortasına attığım için özür dileyecektim... Ama Nilgün ne dedi dersin? Buna gerek olmadığını söyledi."

Anlamıyordu.

"Evine ben istedim diye değil, Soner'in sevdiği adamı öldürdüğünden şüphelendiği için girmişti."

Anladığı şeyi anlamak istemiyordu.

"Nilgün'ün Kerim'le ilişkisi varmış... Aşıkmış Kerim'e, ama enişten onu terk etmiş. Evine, karısına geri dönmüş... Nilgün, çaresiz taş basmış kalbine... Sonra bir gün, ablanın öldüğünü duymuş... Buna rağmen, hiçbir şey yapmamış yine... Kalbindeki yara, açık vaziyette kalmış... Ama sonra bir gece, Kerim'i görme fırsatı geçmiş eline... O gece, Kerim'in o otelde olduğunu öğrenmiş..."

Yüzü gölgelendi, bakışları karardı.

"O otelde, evet... Nilgün de o gece oradaymış. Kerim'i görmek üzere otele gitmiş ve bir terslik olduğunu anlamış. Otelin biraz gerisinde, bir araba görmüş. Arabanın içinde bir adam varmış. Kimmiş o adam, biliyor musun?"

Taş gibi sessizliği hem evet hem hayırdı.

"Soner."

Dehşet içinde bir hayır.

"Soner'miş gördüğü kişi... Ertesi gün haberlerde görmüş olanı biteni... Hiçbir şey bilmiyormuş, ama bu işte o gördüğü adamın parmağı olduğu düşüncesi hiç çıkmamış aklından... Hep, o adam, diye düşünmüş, her şeyin sebebi o adamdı, o gece, o arabadaki adam... Yıllar sonra, Soner'i benim kapımda görünce, bu bir işaret olmalı demiş... Soner'in peşinde düşmeye karar vermiş... Bu işin peşine düşmeye ve Soner'in Kerim'i öldürüp öldürmediğini ortaya çıkarmaya..."

"Soner... o gece orada mıymış?" dedi Toprak. Dili dehşet içinde kapkara olmuştu, sayıklıyordu. "Ne yapıyormuş orada?"

Dehşet içinde kapkara olmuş dilinden dökülüp dökülebilen, buydu.

"Belki abisini görmeye geldi... Belki hasret gidereceklerdi... Kerim size kardeşinden hiç bahsetmedi diye, illa kanlı bıçaklı mı olmaları lazım?!" Göğsümden huzursuz, zehirli bir kahkaha kopmuştu. "Hem bir önemi var mı? Neticede abisini benim elimden kurtaramadı!"

"Cemre..." dedi, azap içinde.

"Sen buna çok mu şaşırdın?"

Paylaşmadığım şaşkınlığı bedenini dalga dalga sarsıyordu. Başını avuçlarının arasına almış, kimden soracağını bilemediği hesabı kendine soruyor ve kapkara bir boşluğa çıkıyordu.

"Olamaz bu... Olamaz... Kamera kayıtlarında yoktu... Görüntülerde yoktu... Nasıl görmeyiz ya, nasıl göremeyiz, nasıl olur!?"

Neyin nasıl olabildiğine hala şaşırabiliyor muydu?

Cemre Düştü | TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now