Senin Paran Bizde Geçmez

4.9K 435 61
                                    

"Öpme."diye  tısladı Rıdvan üzerindeki oğlanın ensesine tırnaklarını geçirirken.
Mirza ise umrunda olmadığını belirten bir homurdanma ile birlikte daha da sert bir biçimde dişledi Rıdvan'ın dudaklarını.Mirza'nın dili ağzının içinde sabırsızca dolanırken içindeki şiddeti daha da yoğun bir baskıyla sürüyordu.

"Sana doyamıyorum."diye mırıldanıyordu Mirza öpüşmeleri arasındaki kesik nefesiyle. "Büyülüyorsun beni amına koyayım."

Rıdvan sadece kulaklarının çınlama ve vücudunun boşlukta olma hissini seviyordu. Tebessüm edip gözlerini yumduğunda "Dışarı boşal."diye kestirip attı Mirza'nın hararetli cümlelerini.Mirza ise doyumsuz bir edayla oğlanın saçlarını parmak uçları arasında çekiştirmeye devam ediyordu. Rıdvan her ne kadar küfür etse de hatta işin dozunu abartıp Mirza'nın sert çene hattına bir yumruk indirse de boynunu dişlemesiyle pes etmişti.Mirza bunu yapmayı seviyordu ve Rıdvan her seferinde "siktiri" çekse de nafileydi. Mirza sadece ve sadece yatağında görmeyi sevdiği esmerin ıslak vücudunda güvertede kayar gibi kaymayı seviyordu. Oğlanın tenine ilk dokunduğu andan beridir bir çeşit zaaf gibiydi. Rıdvan'ın Mirza'ya olan zaafının yanında koca bir hiçti üstelik. Mirza soluk soluğa oğlanın içinde daha fazla kalmak için kendi sınırlarını zorluyordu.

Bir,iki ,üç...

"İçinden hiç çıkmadan."diyordu Mirza yutkunurken. "Hiç çıkmadan devam etmek istiyorum."

Bugün yoğun bir miktarı damardan almışlar birazcık da içmişlerdi şişeden. Yani kanlarındaki uçuculuk oranı yanlarında çakmak çakılması halinde şehri alevlere saracak potansiyelde yoğundu. Fakat Mirza esmere doymuyordu."Geberip gideceksin amına koyayım."diye yumruk atmıştı Rıdvan lakin iri yarı Mirza için hissetmeyeceği denli ufak bir dokunuş halindeydi.Mirza hem uyuşturucunun hem alkolün yanı sıra sevişmelerinin hiç bitmemesi için dilinin ucundan bir hap da yollamıştı.

Rıdvan bu gece kaçıncı olduğunu bilmediği sevişmelerinin içinde barındırdığı sancıyla birlikte bir küfür daha savurup yolmuştu Mirza'nın omuzlarındaki deriyi. "Siktir,siktir siktir.."Şiddetli bir kasılmayla birlikte çarşafa sıvısını akıtırken karnına bırakılan sıcaklıkla gözlerini yumdu. Mirza oğlanın boynunu diş izleriyle kaplamış,omuzlarını ise sertçe avuçlamaktan parmaklarının şeklini bırakmıştı.

Eğilip Rıdvan'ın dudaklarını öpmek üzere hareketlense de "Siktir git,karın değilim."diye gürledi Rıdvan alayla. "Yolluk versene. Kar yağacak bu gece,inemem daha meydana."

"Bu gece bende kal."diye mırıldandı Mirza boynundan damlayan terle birlikte sırıtırken. "Yolluğa  gerek yok,istediğin kadar veririm."

"Parası neyse veririm yeter ki sana daha fazla tahammül etmeyeyim."diye mırıldandı Rıdvan. Yorganı omuzlarına çekip dönen başının ağrısını dindirmeye çalıştı. Bir anda yoğun doz iyi gelmişti ama alkolle birlikte kana karışınca bazen felaket halde halisler görmesine neden oluyordu. Açıkçası bu şekilde eve gitmek ne kadar mantıklıydı bilmiyordu.

Gözleri kan çanağıydı,boynunda bir adamın diş izleri vardı hala. Üstelik bugün o kadar birlikte olmuştu ki Mirza ile düzgünce oturamıyor,yürüyemiyordu dahi.

"Kar yağacak birazdan."diye mırıldandı Mirza yutkunup. Rıdvan'ın alnına dökülen koyu renk tutamları okşarken "Üşürsün,soğuk.Yeni montunu niye giymedin?"

Rıdvan konuyu değiştirmek için yerdeki çoraplarına uzanırken omuz silkti. "Paket yap bana."

İlişkilerinin ilk başını hiç  böyle düşlememişti. Mirza ona ağabey,baba olacaktı. Rıdvan ise Mirza'nın sağ kolu,biricik dert ortağı olacaktı. Birbirlerini sürekli kollayan hakiki ve esaslı bir dostluk olacaktı bu. Öyle de başlamıştı lakin her zaafın evrildiği noktalar onların hikayesine de bir bütün olmuştu. Rıdvan yurdun tuvaletinde ufacık bir çocuk olarak burnuna ilk kez çektiği şeyin esiri olacağını hiç düşünmemişti.Denemelik bir şeydi.Bir defacıktı.Aklında kalmaması gereken "bu da neymiş ki ?" idi ona göre.Mirza ise bu oğlanı elinde tutmak için var olandan daha da fazla taşıyacağını hiç düşlemezdi. 

"Yanımda kal."diye mırıldandı Mirza hırsla. "Ne istersen veririm."

"Dağ evine siktir olup gitsene."diye fısıldadı Rıdvan öpülmekten morarmış dudaklarıyla sırıtırken. "Alem yapmıyor musun sen aslanım ? Dağ evine kaldırdığın kızları...Pardon kaç kızla aynı anda amına koyayım ? Kaç sikin varsa."

"Seni unutturamıyorlar."diye mırıldandı Mirza alayla. "Benim olsan alayının cenaze namazını kılarım."

"Senin oluyorum işte."dedi Rıdvan omuz silkerken. "Bu ne ?"

"Tespih?"dedi Mirza paket paket serili boncuklu tespihleri işaret ederken. "Sınır kapısından getirmişler bizimkiler,tozları sokarken bahane olsun diye."

"Bu ne.."dedi Rıdvan ellerini tespihin üzerinde gezdirirken." Güzelmiş bu ne kadar bu?"

"Senin bende paran geçmez,güzelim."diye fısıldadı boynundan bir öpücük konduran Mirza. "Kehribar. Sevdin mi ?"

Mirza oğlanın ensesine sulu bir öpücük kondurup kasıklarını okşarken Rıdvan dalgın sürmeli gözlerini kehribar tespihin üzerinde gezdirdi usulca. Parlaktı. Güneş kadar parlak,bir o kadar da soğuk duruyordu. Güzel bir renkti. Ne altın kadar yaldızlı ne de toprak kahvesi kadar soluk. O,kendi ışığının kaynağı gibiydi.Rıdvan parmak ucuyla kehribar tespihin üzerinde ellerini gezdirirken burun çekti usulca. 

"İyi ,bu benim."diye mırıldandı. Avucuna doladığı tespihi sımsıkı tutuyordu.

"Yarın montunu almaya gideriz."diye fısıldadı Mirza. "Bu gece yanımda kal,siktir. İlla ki yalvartacaksın."

"Ne?"

"Montu. Alırım ben sana."diye gürledi Mirza beklentiyle. "Ne istersen onu alırım. Ne yapmamı istersen onu yaparım. Yeter ki siktiğimin yüzünü dönüp durma bana."

"Fahişen değilim."dedi Rıdvan sertçe. "Paranı kıvır,götüne sok. Aşiretin boyunca gezdir rulo yapıp."

"Siktir,ulaşılmazı oynama bana."diye mırıldandı Mirza. "Sana değer veren tek kişi benim."

"Bana mı götüme mi ?" Rıdvan alayla sırıtırken kehribar tespihi iki tur çevirip pantolonuna uzandı. "Fahişen değilim dedik ya koç,yolluğumu ver bana."

"Kardeşin gidiyor. Diğeri de gidecek. Ablanın gittiği gibi."diye mırıldandı Mirza dudakları arasında bir sigara alevlendirirken. "Muhtemelen bir gün annen de kızlardan birinin yanına,torun büyütmeye gidecek. Amcan seni zaten beş dakika daha tutmak isteyecek. Hoş,iki gram için kendini siktirdiğini bilse vurdurur ya seni,neyse."

"Sadede gel."dedi Rıdvan gözlerini usulca yumarken.

"Hayatını piç ettiğinle kalacaksın. Adını bile bilmediğin bir kuzenine yamayacaklar seni."diye gülümsedi Mirza. 

"Ee?"

"Benim için birtane olmak varken birilerinin hayatında hiç olacaksın."diye fısıldadı Mirza. "Ama her düşüşe geçtiğinde benim yatağımda sabahlayacaksın."

"Birinin hayatında hiç olmama gerek yok."diye mırıldandı Rıdvan cebine attığı şırıngalarla sırıtırken. "Ben kendi hayatımda da bir hiçim,sikik."

İktidarWhere stories live. Discover now