Geçiştirme

4.1K 357 139
                                    

Oktay Komutan : O sikiğin evinden çıkacaksın.

Oktay Komutan : Rıdvan o sikik evden çıkacaksın,hemen şimdi. Mahallenin başında bekliyorum. Çık o evden.

Gece gelen sayısız aramanın sonucu Oktay sabahında bunları yazmıştı. Rıdvan açıkçası olası bir cenaze ihtimalinin korkusuyla telefonlara bakmak istememişti lakin Oktay'ın ısrarla aramaları,durmaksızın mesajları sonunda onu da ürpertmişti.

Oktay Komutan : Sikerim Mirza'nın hayatını diyorum sana çıkacaksın o sokuğun evinden diyorum,baksana telefonuna.

Oktay Komutan : Bu mesleği yakarım

Oktay Komutan : O sikik evden çıkmazsan mesleği de yakarım evi de yakarım,çık şu soktuğumun yerinden diyorum sana.

Rıdvan defalarca kez cevapsız bıraktığı aramalara nihayetinde dönmek zorunda kalmıştı.

"Oktay."dedi telefonda usulca.

"Çık."dedi Oktay bağırmaktan kısılan sesi telefonda yankılanarak. "Çık diyorum,anlaman yok mu çık!"

"Ne istiyorsun."dedi Rıdvan yorgunca.

"Seni."

"Ne yapacaksın beni ?"dedi Rıdvan yastığa başını bastırarak.

"Sesin yarrak gibi geliyor,yine ne verdi sana? Ne diye tutuyor seni,çık diyorum şu evden."

"Evden çıkınca ne olacak?"dedi Rıdvan tavana boş gözlerle bakarken ensesinden damlayan soğuk terlerle inledi. Hastane tuvaletindeki dandik haptan başka bir şey bünyesine girmemişti ve damarları resmen kaşıntı hissiyle boğuşuyordu. Bilinci uyuşuk dili savruktu. Açlıktan bayılacak olan mide bulantısı bile umrunda değildi. Umrunda olan tek şey Mirza'nın sikik şeyleri nereye koyduğuydu.

"O eve girip,seni tutup çıkarırım."dedi Oktay hırsla. "Duydun mu beni ,orayı da yakarım. Çıkacaksın dedim sana. Sikik kapıdan çık,bekliyorum."

"Neden umrundayım?"dedi Rıdvan. Soğuk soğuk terler inci tanesi gibi alnında toplanıyordu. Elleri kasılıyor,bacakları uyuşuyordu. Duvar kapı indirmek,yumruk atmak istiyordu.

"Sana söz verdim çünkü."diye gürlemişti Oktay. "Seni koruyacağıma söz verdim."

"Pınar'ı koruyacağına da söz verdin."diye fısıldadı Rıdvan iniltiyle. "Gidip onu koru."

"Rıdvan."dedi Oktay tıslayarak. "Sikeceğim ama belanı,sana sert yapmadan güzelce anlatıyorum. Sikeceğim artık inadını,çık!"

Rıdvan telefonun öbür ucundaki Oktay'ın göremeyeceği acılı bir tebessüm kondurdu yüzüne. "Sana izin veriyorum Oktay. Boz sözünü... Git,büyük adam ol. İstediğin gibi o büyük kahraman ol. Kızı kurtar,onu götür. Evlenmenize engel olmuyorum,sikimde değil. Kendi hayatını da yak,sikik bir söz verdin diye kızı koruyacağım diye onurlu adamsın ya. Onurun için yak kendini. Ama ben yokum."

Rıdvan derin bir nefes verdi.

"O kapıdan içeri girersen,yıllardır taş gibi yaşadığın ve aşık olduğun onurlu mesleğini ilelebet kaybedersin. Durduk yere haneye tecavüze giriyor,sen iyi bilirsin kanun işini. Kanun adamısın ya."

"Kapıya çıkmazsan da seni kaybederim."dedi Oktay sinirle. "Meslek sikimde değil,hiç bir şey sikimde değil. Çıkacaksın o evden,ya güzellikle ya zorla çıkacaksın."

"Beni hiç kazanmadın."dedi Rıdvan gözünden akan bir damlayla. "Ben hala her fırsatta tokmakçısının altına yatacak müptezel orospu çocuğunun biriyim. Sadece senin kafandaki kötü ağabey değilim. Ama tokmakçısıyla takılan müptezelim,bu yanlış değildi."

İktidarWhere stories live. Discover now