Gece Kuşları

2.4K 257 21
                                    

"Misafirler var be rahat dur bi."diye mırıldandı Rıdvan lakin kendisini dinlememek üzerine yeminli olan iri kıyım aksini duymuş gibi davranmayı tercih ediyordu.

"Ne daha mı çok istiyorsun..."

Yatağa birlikte dolanmış olsalar da açıkçası Rıdvan tüm çekiciliğine rağmen Oktay'ı yok saymak konusunda kararlıydı. Salonlarında yarın akşam uçakları kalkacak misafirleri mevcut bulunurken ateşle barut olmak iyi bir fikir değildi. Yanacaklarsa da o gece bu gece değildi. En azından bu rezilliği yaşamadan bir gece dayanabilirlerdi. Daha sonralarında Oktay'ın ailesinin yüzüne bakacak bir yüzleri olabilmesi için bu önemliydi.

"Kan testlerin gelmiş."dedi Oktay, gece karanlığında telefon ekranına göz kısarak bakınıyordu.

"Temizim."dedi Rıdvan dudak dişleyip.

"Kanında çok fazla O eksikliği var,geberirsin sen otuzunu görmeden."diye fısıldadı Oktay."Yazık olur be Rıdo."

"O mu."dedi Rıdvan göz kaşıyarak. "Olum nenem gibi bir torba ilaç yutturuyo o tıbbiyeli kankan bana,onu niye yazmamış."

"O vitamini hapla alınmıyo."dedi Oktay derin bir nefes çekip dudak dişleyerek. "Kucaktan alınıyor,Oktay eksikliği,gelsene bi..."

"Valla Komutan,sana iktidarsız diyene sadrazam power ile dalayım."diye tıslamıştı Rıdvan kalçalarına çarpan sertliği görmezden gelmeye çalışarak. "Ceyhan Bakü boru hattı gibi döşüyo,anandan babandan utan."

"Boru tutmak ister misin ?"diye sırıtan Oktay oğlanın karnını hafifçe okşarken. "Parmaklarım ne güzel yumuş yumuş karnına giriyo lan,pamuk gibi bir şey oldun."

"O vitamini eksikliğine rağmen taş gibiyim demek ki."diye fısıldadı Rıdvan. "Oktay,indir şunu nolur."

"Kuzey mi güney mi ?"diye mırıldandı Oktay oğlanın boynuna dudaklarını gezdirip.

"O diziyi hiç sevemedim."diye yanıtlamıştı Rıdvan. 

"Cephe soruyorum bebeğim."

Bebeğim kelimesiyle Rıdvan yine içinden ufak bir sıcaklık ve elektiriklenme geçmesiyle ,titremişti. Buna karşın Oktay elinin altında tortop olan oğlanın bunca şeyde ve  bunca temasa rağmen en ufak sözcükle nasıl kendinden geçtiğine şaşkındı. Sadece tatlı bir kaç kelime bile Rıdvan'ın tortop hale gelmesine neden oluyordu. Ki normal zamanlarında "Seni bir tabur adamının önünde yatırır sikerim komutan."diye küfürbaz ve çatal dilli olduğu için Oktay onun çok  basit bir sözcükle bile yumuşamasını tuhaf buluyordu hala.

"Bilmem,güney."

"Balkon mu,teras mı?"

"Hangisinin manzarası daha güzelse."dedi Rıdvan. Oktay'ın elleri hafifçe göğüs ve karın girintisinde dolanırken derin bir nefes verip sırıtmıştı. "Manzaraya karşı sikişmedik dedirtmeyiz,ha?"

"Böyle yapıyosun sonra indir de uyu diyorsun."diye tısladı Oktay.

Rıdvan hafifçe kendi bedenini Oktay'ın bedeni üzerine yerleştirirken dudaklarını onun dudaklarına doğru bastırdı. "Bence annen de sevişmemizi isterdi."diye fısıldadı Rıdvan alayla. "Yoksa hem sarımsaksız hem de sarımsaklı yoğurt opsiyonu sunmazdı ha."

"Olum sen var ya..."

"Ştt,bana bilmediğim şeyler söyle."diye kıkırdamıştı Rıdvan.

"Ne biliyim."dedi Oktay göz kırpıştırıp. "Babamın reflüsü var diye yapmıştır..."

"Olum tabi ki de oğlumun beline kuvvet olsun diye yoğurt ayırmadı."dedi Rıdvan yatakta kıkırdamaktan rengi morarmıştı. "Yoksa şerbetli tatlı getirirdi mevzu sen olsan..."

"Sen ne pis bir şeysin ha."

Rıdvan dilini onun ağzının içine yolladığında parmaklarını sertçe ensesinde kavuşturdu. "Temizle o zaman."

Ancak beklediğinin aksine sert değil oldukça yumuşak bir biçimde geçiş olmuştu. Oktay onu alta alırken usulca üzerine doğru kapanmış,dudaklarına kendi dudaklarını bastırmıştı. Bu her zaman olan sert ve ısırıklarla dolu "oyun oynamalı" öpüşlerinden birine ait değildi. Dudaklarıyla narince onun dudaklarını kavrıyordu,dilinin ucuyla hafifçe yokluyordu. 

"Sevgilim."demişti Oktay fısıltıyla.

Üzerinde uzandığı oğlanın ellerini sıkıca kendi avuçlarıyla kapatırken dudakları çenesine inmişti. Yanakları,çenesi ve boynu üzerine hızlı hızlı kaçamak öpüşler geçerken kendi kendine tebessüm etmiş ve altta durup nefesini tutarak onu izleyen Rıdvan'ı süzmüştü.Dudakları göğüs kafesini gezintiye çıkmıştı ve hafifçe dikilen uçlardan birini dil ucuyla okşadığında Rıdvan boğuk bir inilti koyvermişti.

"Sessizleştin sanki bitanem be."

"Anın tadını çıkarıyorum."diye yanıtladı Rıdvan. "Manzaram çok güzel."

Onun yumuşacık,sakalsız yüzünü parmaklarıyla okşarken hassaslaşan tümseklerinde hafifçe dişlenmeler hissediyordu. Boğuk bir iniltiyle kasılsa da yumuşak halde dil darbeleri canını yakmaktan ziyade sıcak bir hisle kasılmasına neden oluyordu.Öpüşler usulca ıslak bir şerit halde karnına,kasıklarına doğru yol aldığında Rıdvan dudaklarını birbirine bastırdı. Yavaş,yoğun,şefkatli fakat baş döndürücüydü.

Rıdvan'ın karnı hafifçe iniyor,kalkıyordu. Beli yataktan yukarı kayıyor,kalçalarını istemsizce sıkıyordu. Bozuk para kadar ıslaklıkla dolu zevk suyu açık gri renk eşofmanda tamamen bir koyuluk bırakıyordu. Kasıklarında ufak öpüşler ve sıcak nefes hissettiğinde  ellerini sıkıca ve sertçe tutan eller onu yatağa sabitliyordu.

"Oktay..."diye mırıldandı Rıdvan yutkunarak. "Em."

Oyalandıkça oyalanıyordu. Oktay dişleri ile baksırın lastiklerinden kavrasa da rahat durmamaya yemini varmış gibiydi. Tutup çek bırak yaptığı lastik oğlanın tenine çarparken Rıdvan ağlama benzeri bir sesle karşılık vermişti.

"Offf."diye yanıtladı Oktay gözlerini kısıp. Rıdvan kalçaları üzerinde bir sağa bir sola sabırsızca kayarken Oktay oğlanın çamaşırını parmak uçlarıyla sıyırmıştı.

Sert,sulu ve kesinlikle Oktay için biçilmiş kaftan gibiydi.

"Çok güzelsin."diye  fısıldadı Rıdvan'ın sürmeli karalarına bakınarak kendi kehribarlarını kısmıştı. Sıcak nefesi oğlanın erkekliğine çarparken dudaklarını sürttürüp yumuşak bir öpücük bıraktı. "Benim güzelim."

Rıdvan'ın bacakları Oktay'ın başını sertçe bacakları arasında kıskaca alırken kehribarlar koyu hareli kahveler biçiminde kısılıyor,loş ışıktaki göz bebekleri irice kendini belli ediyordu. Çatık kaşları hafifçe normal ve düz bir halde,ağzı ise Rıdvan'ı almak üzere aralanmıştı.Rıdvan onun sıcak ve ıslak ağzının içinde kaydığını hissettiğinde yatağın olduğu yerde döndüğüne emindi. Başı dönüyor,ensesinden sıcaklık akıyordu. Parmakları hala birbirine kenetliydi zira ellerini dahi kullanmadan Rıdvan'ı ağzında yavaşça çekiyordu.Bacak içlerine sıcak nefesini bırakıyor ya da uzun öpücükler bırakıyordu,dikkatini biraz daha toplarda gezdiriyor ve baş kısmına geri dönüyordu.

Rıdvan onun çabucak hızlıca bir ritim tutturması için yalvaracak kadar beter halde hissetse de Oktay onun dans eder gibi altında kıvrılışından hoşnutluk duyuyordu.Sulu ve sesli bir öpücükle birlikte onu yeniden yarıya kadar almış ve gözlerini çekmeden ellerini daha da sıkıca parmaklarına geçirmişti.

"Çok güzel emiyorsun Komutan..."diye mırıldandı Rıdvan dudaklarını dişleyerek.

Oktay'ın küçük diline kadar çarptığını hissdiyordu ve onun sulanan gözlerine bakarak mırıldanmayı da.

"Ağzına çok yakıştı."diye fısıldadı Rıdvan başını geriye savurup.

Hızla gelgitlerin sonucunda Rıdvan bütün sıvısını Oktay'ın ağzının içine doğru savurmuştu. O ana dek Oktay'ın yakışıklı olduğuna emindi.

Ancak onun sıvısını iştahla,gözlerini bile çekmeden yutkunan ve dudak kenarında Rıdvan'ın sıvıları süzülen Oktay,hayatında görüp görebileceği en muazzam manzaraydı.


İktidarWhere stories live. Discover now