Herkes Hayran Ben Meftun

2.3K 281 52
                                    

"O benim sevincimdi,kalbimdeki dünyaydı..."

"Gün batımında yürüyüş mü yapıyosun ,hızlan!"

"Koca karı gibi ıkınarak nefes alma lan!"

"Biriniz bile seriyi bozarsa on tur daha atarsınız!"

Kendi kayalığının tepesinde kükreyen bir aslanı andırıyordu. Ellerini arkasında konuşlandırmıştı. Boynunda adeta bir iğne varmış da kafasını eğince batacakmış kadar dik duruyordu. Gözlerini bile kıpmadan karın ortasında yüzleri moraran,parmakları uyuşan askerlere emirler yağdırıyordu. Kısık kehribarları ,omzuna attığı ceketi ve postal botlarıyla birlikte bir deniz feneri gibi gözlerini herkesin üzerinde gezdiriyordu.

Buraya girmek konusunda herhangi bir yetkisi olmasa da komutanın gazabından korkularına eski kayınbilader kontenjanından müsade veriliyordu. Oktay ile ters düşmek istemiyorlardı. Rıdvan sırıtıp bir köşeden onu iş üzerinde dikizlemeyi seviyordu. İlk zamanlar herkesin ağzında "Komutan aşağı Komutan yukarı" duymaktan o denli bezmişti ki ona neden bu kadar hayranlık duyulduğunu bilmiyordu. Bir müddet vakit geçince insan anlıyordu ki Oktay hayranlık duymamanın imkansız olduğu bir tipti.

Elbette davulun sesi uzaktan hoş geliyordu -Oktay'ın değil- Oktay yakından daha sevimliydi. Bu denli uzaklıktan bile insanın kulak zarını patlatacak kadar gür bir sesle bağırıyordu.

Rıdvan kendi kendine sırıttı ve kendi kendine bir sır verircesine başını salladı.

"Ben bunun ağzına veriyom yatakta yutturuyorum..."

Evet,düşününce herkese emirler yağdıran bir adamı bacak arasında ezip başından sıkıca bastırma düşüncesi Rıdvan'ı daha da şarj olmuş hissettiriyordu. Askerler analarının karnından çıktıklarına pişman bir bakışla birlikte komutanın huysuz işkencelerine boyun eğiyorlardı. Aslında bir kaç gün önce ailesini uğurladıktan sonra Oktay'ı tatlı bir telaş sarmıştı. Durmadan ilan bakıyor,ilan sahiplerini arıyordu.

Şuan askerlerinin emdiği sütü burnundan getirmesinin tek sebebi evde Rıdvan ile kavga etmiş olmalarıydı. Rıdvan'a bağırmaya ve atarlanmaya kıyamadığı için gidip millete "kıllıklar" yaparak her zamanki Oktay ruh halini dışarı atıyordu.

Kavga nedeni ise dünyanın en komik nedenlerinden biriydi. Hafif belalı ve torbacıların bol olduğu bir mahalleyi gösteren Rıdvan "Burada iyi bir kariyer yaparım bence."diye espri patlattığı için Oktay homurdanmaya başlamıştı. Asıl neden ise Oktay'ın biraz sitemkar bir edayla "Sen benim kadar hevesli değilsin benle hayat kurmaya herhalde..."tavrıydı.

Yine de Rıdvan elleri cebinde lojmandan çıkmış,onu iş üzerinde göz hapsine almaya gelmişti.

Oktay biraz daha elinde sigarayla ters ters herkesi süzüp içeri doğru adımladığında Rıdvan da peşi sıra annesini takip eden yavru ördekler gibi adımlamıştı. Açıkçası bugün "kaçamak" günlerinden biriydi. En hafifinden kendisini oyalayacak bir dal çekmişti. Kanına karışıp krizlere sokan sentetikler kadar olmasa da en azından alkol almış kadar çakırkeyf olabiliyordu. En azından bir yerlerde adını unutacak kıvama gelmiyordu. Kontrollü ilerliyorlardı.

Yani üzerinde henüz esrar dumanı dağılmamışken karlı havada kışlada volta atmak biraz absürt bir hikayeydi ama torpili mevcuttu. Yoksa normal şartlarda buradan sağ çıkacağını sanmıyordu.

Odadan gelen müzik sesine kulak vermiş,ezgiyi biraz dinlemişti. Rıdvan yüzüne kondurduğu tebessümle birlikte kapıya vurmuştu.

"Gelme."

Rıdvan tekrar kapıya tıklattığında "Kapıyı söküp sokacağım,rahatsız etmeyin dedim ya!"diye böğüren boz ayının sesi tanıdık geliyordu.

"Neden Komutan,atom mu parçalıyorsun?"diye mırıldandı Rıdvan alayla. "Ben geldim."

"Sen..Gir,içeri!"

"Fiyakanı bozduk ha."dedi Rıdvan kaş çatarak. "Emret komutanım diye reverans yapıp geliyim mi çıkıp tekrar girip ?"

Ancak Oktay önündeki temiz kağıda o denli odaklanmıştı ki ağzına kalemi hafifçe çarpmak haricinde oğlana cevap dahi vermemişti. Rıdvan derin bir nefes verdi.

"En az senin kadar heyecanlıyım seninle yeni bir hayat kurmak adına."diye yanıtladı Rıdvan. "Ama dediklerim hala geçerli,taşınma masrafına ortak olmama izin vermezsen gelmem."

"Bir kerecik olsun kendine harcarsan götüne banknot girer dimi yavrum ha?"dedi Oktay kehribarlarını oğlanın gözlerine dikerek. "Aman,maaşın sen de durmasın,hemen birine ver!"

"Köpek yerine koyan kız kardeşlerime,lokma sayan amca ve üç maymunu oynayan anama vermiyorum oğlum."dedi Rıdvan dişlerini gıcırdatıp. "Hayatımın aşkına veriyorum. Birlikte yaşamak için."

"Benim param birlikte yaşamamıza gani gani yeter."diye yanıtladı Oktay beyaz kağıda bir şeyler karalarken derin bir soluk aldı. "Sen git onu kendine harca."

"O parayı kıçıma sokar ucundan tutuşturur yakarım."diye fısıldadı Rıdvan sinirle. "Ne inatçı katır gibi bir herifsin lan,Nato mermer Nato kafa. Seninle bu seviyelere gelmemiz bile mucize."

"Senin parana elimi sürmem. Senin paran senin. Benim param ikimizin."diye yanıtladı Oktay omuz silkip.

Üniforması içinde nefes kesici duruyordu ve Rıdvan sabırsızca yanıtladı.

"Lan komutan,askere yazılırım anca ayarsızlıklar yaparım odana gelirim cezalandır beni diye attırma kafamı."

"İş başka aşk başka."diye yanıtlamıştı Oktay mimik oynamayan suratla. "Altım olsan kışladan çıkana dek torpili falan unut."

"Diğer oğlanlarla soğuk sularda duş mu alayım yani?"dedi Rıdvan alayla.

"Şansını zorluyorsun."

"Kendime iri bir dildo almak istiyorum."diye fısıldadı Rıdvan usulca Oktay'ın kucağına yerleşirken. "Bakar bakar seni yad ederim."

"Al."dedi Oktay sinirle. "Senin parana karışmıyorum."

"Tamam."dedi Rıdvan gözlerini yumup. Oktay'ın yazdığı açık mektuba bakınırken derin bir nefes verdi. "Müzik zevkini seviyorum,anlamıyom bi şey ama...Güzel bişi anlatıyor olsa gerek."

"Dinlediğimde aklıma hep sen geliyorsun."diye mırıldandı Oktay.

"Şimdi burayı imzaladığında."dedi Rıdvan sürmeli gözlerinden bir damla süzülürken. "Biz harbi harbi seninle uzak yerlere gidip ev mi olacağız seninle?"

"Mahşere dek."dedi Oktay oğlanın ensesinden bir öpücük kondurup. "Başına bela olacağım,evet."

"İmzan da senin gibi yakışıklıymış ha Komutan."dedi Rıdvan sırıtarak. "Benim imzam yok biliyon mu? Seninkinin tersinden taklit etsem nolur ki?"

"Nasıl yok lan."dedi Oktay kaş çatıp. "Kalbimde var ya işte,daha ne."





İktidarWhere stories live. Discover now