Gecenin Karası

4.2K 358 42
                                    

Lojman tuvaletinde kusarken ensesinden akan yer ,pencereden esen rüzgarla ürperiyordu.
Buralar kasabanın ücrasında kalan bir noktadaydı.
Ordunun belirlediği evler tekdüze ve kendi halinde yer alıyordu.
Rıdvan daha evvelinde bu taraflara hiç gelmemişti.
Şuan şuursuz ve allak bullak bilinciyle genizden kusarken her şey hayal meyal idi.

Geçen akşam üzeri Mirza ile içkiyi,hapı ve erekte edici performansı arttırıcıları o denli yoğun kullanmışlardı ki midesi de böbrekleri de duruma isyan ediyordu.
Karaciğeri ise kaderine lanet edecek biçimde çalışmayı bırakmıştı.
Buz gibi soğuğun zifiri gecesinde Komutan Oktay hiç bir şey olmamış gibi buyurmuştu.

"Bir müptezeli kucağımda taşıyarak sokmayacağım lojmana!"
Dediğini de yapmıştı.
Rıdvan derman kalmayan dizleri ile adeta yeni doğmuş bir ceylan yavrusu gibi sarsılırken Oktay sadece başına bela olmaması ve düşmemesi merdivenlerden arkasında yürümeyi tercih etmişti.
Pekala bir lütuftü.

Geberirse başına bela olmaması.

"Niye.."dedi Rıdvan. Burnundan kusmuğunu silmek üzere parmak ucuyla dokunup geçmişti.
"Beni niye evde tutmadın o halde...Pınar üzülmesin diye mi?"

Oktay cevap vermemişti.
Bu sefil ve aciz canlıya pencereden esen yel gibi bakmakla kalmıştı yalnızca.
Mide krampları ile kasılan,acizce klozete tutunmaya çalışan beyinsizi bir böcek olarak görüyordu.

"Çok mu seviyorsun ulan Pınar'ı?"diye gürledi Rıdvan gözlerinden akan yaşlar kusmuk tadı duran dudaklarına inerken.

Spazm,titreme ve ellerinde boşluk hissi.
Vücudundan çıkan zehir vücuduna yeniden gelmek istiyordu.
Vücudu sadece Mirza yanındayken güvendeydi.
Çünkü Mirza'nın elleri boş durmazdı,bu durumu telafi edecek bir şeyleri her daim onun için hazırda tutardı.
En tatmin edici ve en sarsıcı biçimde üstelik.
Mirza burada olmalıydı.

"Beni Mirza'ya bırak.."diye fısıldadı Rıdvan kanlı gözlerini Oktay'ın amberlerine dikerek.
"Mirza'yı istiyorum."

"Sana bir haberim var bok çuvalı."dedi Oktay fısıltıyla.
"Sen ve sefil tokmakçın ,bu kapıdan içeri girecek kadar şerefe sahip değilsiniz."

"O halde beni neden evine getirdin?"dedi Rıdvan acıyarak.
"Sokakta çıplak halde tekmelemedin bu sefer ?"

"Kararımı değiştirmem."dedi Oktay eliyle iki parmağını havaya kaldırırken" İki saniyemi almaz."ve duraksadı.
"Pisliğini temizle,yat ve zıbar. Sana hizmet edecek değilim."

"Oktay."dedi Rıdvan inleyerek midesini tutarken.
"Ha....Büyük Komutan,Oktay..."dedi seğeren gözlerinden yaş akarken.
"Pınar evlilik arefesinde bana yaptıklarını bilse varır mı sana ?"

"Canını henüz almadıysam."dedi Oktay usulca.
Bir sigara ateşlerken tiksinircesine yüz buruşturdu ve kusmaktan mahvolmuş oğlanın yüzüne doğru üfürdü sigarayı.
Bu daha çok kusmak istemesine neden olurken duraksamadan devam etti.
"Yat kalk Pınar'a verdiğim yemine dua et..."

"Ya şimdi ?"dedi Rıdvan yutkunup.
"O yokken yeminine sadık mısın? Bu gece beni gebertmeyeceğini nereden bileyim."

"Sen." dedi aşağılar bir tınıyla.
"Kendi kendini sefil bir sokak arasında öldüreceksin,kirli bedenin için cenaze bile kılınmayacak. Belki tokmakçın ve torbacın olan eleman mezar ziyaretine gelir ,hala sıcakken seni sikebilmek için."

Rıdvan acıyla tebessüm ederken  "Sen?"dedi acıyla.
"Öldüğümden emin olmak için gelmez misin."

"Bana göre şuan bile bir ölüsün."dedi Oktay kusmuk dolu klozetin içine sigarayı fırlatırken.
"Ölü ve aciz."

İktidarKde žijí příběhy. Začni objevovat