Kar Beyazı

4.1K 344 52
                                    

Buz tenini öpüyor gibiydi.
Geceden kalma baş ve mide ağrısı çileden çıkarsa da Rıdvan kuru ve kanlı gözlerini zar zor aralamayı becermişti.
Üzerinde bir yorgan dahi yoktu.
Lojman merkezi ısıtma sistemine sahip olduğu için pek sıcak değildi o an.
Muhtemelen ilerleyen saatlerde ısınmaya başlayacaktı.

Üzerine sikik bir yorgan bile vermeyi çok görmüştü Komutan.
Rıdvan ana karnında büzüşür gibi iki büklüm halde çaresizce koltuk yastıklarına sarılıp ısınmaya çalışmıştı uykusunda.
Eve dikkatle göz gezdirdi.
Olması gerektiği gibiydi.

Yalnız hasayan bir askerin evi gibi değildi.
En azından derli topluydu. Pis değildi,az eşyaya sahipti.
Muhtemelen konar göçer hayat tarzını kendine özgü yaşadığı içindi.
Bir gün tayini çıkıp da giderse zorlanmamak içindi.
Bir gün Pınar'ı,göz bebeğini de alıp gidecekti belki de.
Rıdvan koltuklara bakarken yutkundu.
Gözlerini plak koleksiyonu üzerinde gezdirirken mutfağa göz gezdirdi.

Komutan üniformasini giymişti.
Özenle iliklemişti her yanını. Dimdik bir oturuşu vardı. Sanki evde pijamayla oturmak ayıptı,sabahın kör vaktinde dahi dik bir oturuştaydı.
Masada laptop açıktı,elinde ise kokusu odayı dolduran sert simsiyah bir kahve.
Kaşları çatık,dudakları çizgi biçimindeydi.
Rıdvan'ın varlığını bile umursamaz haldeydi.
Rıdvan onun sabah haberlerini okumak için sitelere bakındığını gördü.

"Günaydın."dedi Rıdvan alayla.
"Ne kadar misafirperversin. Koltukta zatüre geçirmişim. Üstüme bir yorgan.."

"Evimden git."dedi Oktay sessizce.
"Şimdi."

"Ne ?"

"İşin yok burada. Birileri seni görmeden çek ve git."

"Ha?"dedi Rıdvan yüzsüzce dolaptan kendine salatalık çıkarırken.
"Ne o,seni de mi müptezel sayarlar. Oktay,ilk kapaktan essek cennetini boylarsın. Sen de o bünye yok,kasa boya bakmaz o iş."

"Cehennemden gelmiş bir zebani senden daha hoş görünürdü."dedi Rıdvan'ın akmış çapaklı gözleri,kurumuş dudakları ve kusmaktan şişmiş suratına ters bir bakış atan Oktay.

"Ee , nikahın var ya şimdi senin."dedi Rıdvan alayla.
"Sen Pınar'dan performans bekleme. Bakalım kahvaltı hazırlayabiliyor musun."

"Bu pazartesiden sonra."dedi Oktay alayla.
"Sen bir daha Pınar'ı görebilir mi sanıyorsun kendini."

"Kardeşim."dedi Rıdvan.
"Kuzenim ayrıca. Tek abisiyim.'

"Abi.."dedi Oktay tiksintiyle.
"Siktir git evden. Taksicin değilim.'

"Taksi çağır o zaman ama param yok."dedi Rıdvan.

"Verirsin ona da."diye mırıldandı Oktay.
"Alışıksın."

"Yok."dedi Rıdvan hüzünle dudaklarını dişlerken.
"Ucuz tarifeden açmıyorum motoru be."

"Dolap üzerinde numara var.."

Rıdvan dışarıya şöyle bir göz gezdirdiğinde donuk bakışlarla izlemişti dışarıyı.
Her yer karbeyazdı.
Ağaçlar gelinlik giymişti adeta. Yollar karla dolmuş,bazı askerler yol açmak için tuz dökme çabasına girişmişti.

"Gidemem."dedi Rıdvan.
"Kar yağıyor,yollar kapalı."

"Yürü o zaman."dedi Oktay sinirle bardağı masaya bırakırken.
"Son bıraktığımda bacakların sağlamdı."

"Geberirim olum!"

"Sence?"dedi Oktay derin bir nefesle.
"Sikimde mi?"

"Montum yok."dedi Rıdvan.
"Üstüm de ince. Ayakkabılar baharlık?"

"Al benden bir şey."

"Geri getirmem."dedi Rıdvan sinirle.

"Senin üstüne değmiş bir şeyi giymem zaten,yakarım atarım."diye mırıldandı Oktay.

"Duş almama izin var mı?"dedi Rıdvan yüz ekşiterek.
"Ter,sigara,kusmuk ve alkol kokuyorum."

"Burnum var."dedi Oktay alayla.
"Fark ediyorum. Git pisliğini de temizle."

Rıdvan evinin ortasına sıçıp gitme planlarıyla banyoya adımlamıştı.
Cidden.
Halısının ortasına şöyle okkalı bir parça...

Derken kapı çalınmış ve Oktay'ın gözlerinde ilk defa korku denen hissi görmüştü Rıdvan.
Onu korkarken görmek güzeldi.
Lakin neyden korktuğu ise ayrı bir hüzünlüydü.

Yan yana olmaktan utançla ,birlikte görülmek onu korkutuyordu.

İktidarWhere stories live. Discover now