32-Başbakan

5.2K 328 76
                                    

Başbakanla görüşme vakti gelmişti. İlk defa bu kadar yüksek bir makamdaki birisiyle görüşecektim. Do Hyun'un bağlantılarının sağlam olduğuna bizzat şahit oldum.

Mavi Saray'a girerken, birçok güvenlik önleminden geçmek zorunda kalmıştım ama Do Hyun'un kefaleti burada da işleri kolaylaştırmıştı.

Başbakan'ı ilk gördüğümde kanım kaynamıştı. Çok babacan görünümlü ellili yaşlarda birisiydi. Do Hyun'u samimi bir şekilde selamladı, elini omzuna koyup, "hoş geldin Do Hyun. Görüşmeyeli uzun zaman oldu."

Do Hyun saygıyla eğilerek, "sizi daha sık ziyaret edemediğim için özür dilerim efendim" dedi.

"Gelmene sevindim, daha sık görüşmeyi arzu ediyorum."

"Emredersiniz efendim."

"Emir değil sadece bir rica."

"Anladım efendim, müsaade ederseniz sizinle tanıştırmak istediğim biri var."

Başbakan bana dönerek, anlamadığım dilde konuştukları için İngilizce olarak kabalık ettiklerini söyledi.

"Önemli değil efendim" dedim. "Adım Mert Yılmaz, Türküm."

"Memnun oldum, Mert Ssi."

"Lütfen benimle düşük seviyeden konuşun efendim."

"Peki Mert, benimle konuşmak istediğini söylemişsin. Do Hyun benim için çok değerli bir dosttur. Onun güvendiği kişiye ben de güvenirim."

Do Hyun saygıyla eğilerek iltifatı kabullendi. "Mert Ssi çok özel bir insandır. Kendisi Tibet'te keşişken, Yu-Mi Ssi'yi kurtararak Futsoft'un cihazının yabancıların ellerine geçmesini engelledi."

 "Ülkemiz için büyük bir hizmet yapmışsın Mert, ülkem adına teşekkür ederim."

"Önemli değil efendim" dedim. Açıkçası Yu-Mi'yi kurtarırken, Kore'ye faydalı bir şey yaptığımın farkında değildim.

"Asıl konuya gelelim, benden ne istiyorsun?"

Konuya nasıl gireceğimi defalarca düşünmüş olmama rağmen, güçlerini sergilemeden ikna edemeyeceğimi kabullenmiştim.

"Kang Ho Ssi'nin cihazı, sizin için önemli olduğu kadar bizim için de önemli."

Başbakan şaşırmıştı, "bizim için derken ülkeni mi kastettin."

"Hayır efendim, ruhani âlemi kastettim. Cihazı koruma görevini bana veren ruhani liderler var. Ben de onların isteği üzerine cihazı korumak için elimden geleni yapıyorum."

Başbakan bu açıklamamdan dolayı daha da kafası karışmış olarak Do Hyun'a baktı. "Ben anlayamıyorum Do Hyun, cihazın ruhani âlemle bağlantısı nedir? Bu cihaz, duyduğuma göre tam fonksiyonları ile çalışmıyor."

 Konuyu daha iyi açıklayacağımı düşündüğüm için konuşmaya başladım. "Efendim ben izah edeyim, cihazın yapılış amacını bilmiyorum ama şu anki çalışma şeklinden dolayı ruhani âlemi ilgilendiriyor. Eğer siz desteğinizi çekerseniz, kötü emelleri olan insanların eline geçebilir."

Başbakanı ikna etmem gerektiğini hissediyordum. Do Hyun'dan onay istemek için baktığımda hafifçe başını eğerek onayladı.

"Sizi ikna etmek için ne yapabilirim efendim?" diye sorduğumda beklemediğim bir istek geldi.

"Beni ruhani âlemin liderleri ile tanıştırabilir misin?"

Ben kendi güçlerimi göstermeyi düşünürken, başbakanı Hacı Anne ve diğerleri ile tanıştırmam gerektiğini fark ettiğimde yapacak başka bir şey kalmamıştı.

Üçüncü Göz (SY)Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz