Üçüncü Göz (SY)

66-Düşmanı kurtarmak

Özet: Ji Won ve Mert astral boyutta karşılaşırlar. Ji Won bazı bilgileri Mert ile paylaşır. Kadın, Jung'ın kendisini kontrol ettiğini söyler. Jung'ın elinden kurtulan Mert ajanları Jung'ın tesisine yönlendirir. Jung kaçar ama Ji Won gözaltına alınır. Mert yanına gidince gücünü kullanıp oradan kaçar ve cihazı çalar.

*** Yeni Bölüm ***

Ji Won'un ihaneti beni çok sarsmıştı. Neredeyse ona acıdığım için kendimden nefret etmeye başlamıştım. Bir kadın tarafından kandırılan son erkek ben değildim ama yine de benim gücüm sayesinde cihazı çalmalarını affedemiyordum.

Jung'ın, kendisini kontrol ettiğini söylediği aklıma geldi. Gerçekten de etki altında cihazı çalmış olabileceği düşüncesiyle kendimi avutmaya çalıştım. Bu doğruysa, ona yardım etmek istiyordum. Fakat bir kez daha kandırılmaktan kaçınmak için bu sefer çok temkinli yaklaşacaktım.

"Mert Ssi, bu kadın sizinle aynı güce sahip, bunu biliyor muydunuz?" dedi Ajan Song.

Ajana bakarken durumu nasıl izah edeceğimi düşünüyordum. "Jung beni kaçırıp güçlerimi kopyalamaya çalışmış ve birkaç kişiye aktarmayı denemiş. Sadece Ji Won da başarılı olmuş."

"Bu durumda onu nasıl yakalayabiliriz ki, her an her yerde olabilir."

"Merak etmeyin Ajan Song, güçleri sadece benim yanımdayken, bir süreliğine çalışıyor. Şimdiye kadar güçleri etkisiz hale gelmiştir."

Ajan anlamasa da söylediklerimi kabul ettiğini gösterdi. "Bu durumda siz onun yanına yaklaşmamalısınız. Sizin yanınızdayken güçlerini kazanırsa işimiz zorlaşır."

"Fakat cihazı bulmanıza ve Jung'ı yakalamanıza yardım etmek istiyorum" dedim.

"Ji Won Ssi'yi yakalamayı istemiyor musunuz?" diye sorduğunda verecek net bir cevabım yoktu.

"Kuzey'e kaçmış olmalılar" diye aklıma gelen ilk fikri söyledim. "Daha önce Kang Ho'nun kız kardeşi Kuzeyle iş birliği yapmıştı. Jung'ın da oradan destek alacağına eminim."

Ajan Song etrafa emir yağdırıp Kuzeyden istihbarat toplamalarını istedi. Bu arada ben fiziksel olarak yanlarına gitmeden, duru görü yeteneğimi kullanmaya karar verdim. Ancak bu şekilde Ji Won'un yeniden güçlenmesini engelleyebilirdim.

Ajan Song'a kendi yöntemlerimle yardımcı olacağımı söyleyip, otel odama gitmek için adım attım. Odaya girer girmez birisinin varlığını hissederek hızla etrafa bakındım. Yu-Mi'yi koltukta otururken görünce şaşırdım. Benden zaman istemişti ama bu kadar çabuk görüşmek isteyeceğini zannetmiyordum.

"Merhaba Mert" dedi sesindeki üzüntü kemiklerimi sızlatmıştı. O neşe dolu kız gitmişti.

"Merhaba Yu-Mi, seni gördüğüme sevindim" diyerek sarılmak için yaklaştım. Onun bir adım geri gittiğini görünce, yerimde kalakaldım. Henüz benden şüphelenmekten vazgeçmemişti. Ona olanları açıkladığım halde, başka nasıl ikna edebilirdim bilmiyorum.

Biz evlenme planları yaparken bir anda başka bir kadın aramıza girmişti. Ji Won yüzünden, hem Yu-Mi ile aram açılmıştı, hem de cihazı koruyamamıştım. Bu kadın masum görünüşlü bir şeytan olmalıydı.

Bir adım geri gidip Yu-Mi'ye üzgün bir ifadeyle baktım. "Gelmene sevindim, biraz zamana ihtiyacın olduğunu söylemiştin."

"Düşünmekten kendimi yiyip bitirdim Mert. Bu kadının kim olduğunu, seninle neden ilgilendiğini bilmek istiyorum. Neden onun yanındayken, kendimi ikinci planda hissediyorum?"