65-Beklenmedik yardım

2.5K 219 41
                                    

Özet: Mert Yu-Mi'ye her şeyi anlatır. Yu-Mi düşünmek için zamana ihtiyacı olduğunu söyler. Duru görü gücüyle kadını araştıran Mert, Jung ile konuştuğunu görür. Geçiş yaparak Jung ile yüzleşir. Tuzağa düşürülüp bayıltılır. Kendine gelen Mert astral çıkış yaptığını fark eder. Kadının adının Ji Won olduğunu öğrenir. Asfanit'te kadını korkutarak bilgi almaya çalışır. Kadın Jung'ın kendisini kontrol ettiğini anlatır. Mert istese de bedenine dönememektedir.

*** Yeni Bölüm ***

Meclis alanını düşünürken aniden bedenime çekildiğimi hissettim ve bilincimi kaybettim.

"Uyanıyor."

Birisi başucumda konuşuyordu. Kim olduğunu anlamak için dikkatimi vermeye çalıştıysam da konsantre olamadım.

"Deneylere devam edecek misiniz?" Bu ses Ji Won'un sesine benziyordu. Sesinde daha önce duymadığım saygılı bir ton vardı.

"Seni ilgilendirmez, astral çıkışa hazırlan." Jung'un sert emrine rağmen kadının cevap vermemesi Jung'ı kızdırmış olmalıydı.

"Emrime karşı mı çıkıyorsun?"

"Ha-hayır efendim. Fakat ben astral seyahatteyken Mert'e karşı çok savunmasızım."

"Biliyorum, ben de bunu sebebini öğrenmeye çalışıyorum. Aynı güçlere sahip olduğunuz halde, neden astral boyutta o senden daha güçlü?"

Jung'ın amacını anlamıştım. Ji Won'u kullanarak güçlerimle ilgili her şeyi öğrenmek istiyordu. Fakat güçlerimi nasıl kopyaladığını anlayamıyordum. Dikkatimi toplayıp kurtulmak isterken, yine bedenimin dışına çıktım.

Astral boyutta özgür olabiliyordum ama bu sefer de gerçek dünyada bir şey yapamıyordum. Meclis alanına gitmek için harekete geçerken, Ji Won karşıma çıktı.

"Mert üzgünüm" dedi.

"Jung'un seni kontrol ettiğini söyledin. Neden üzgünsün?"

"Seni incitmek istemiyorum. Senden hoşlanıyorum" dediğinde şaşırmıştım.

"2-3 kere gördüğün birinden nasıl hoşlanabilirsin? Üstelik hoşlandığını söylediğin birine bunları nasıl yapabildin?"

Üzgün olduğu her halinde belli olan Ji Won, kendini nasıl ifade edeceğini bilemez bir halde susuyordu. Konuşmaya karar verdiğinde dikkatimi ona verdim.

"Seni uzun zamandır izliyordum. Jung seni daha önce kaçırıp deneyler yapmış. Elde ettiği bilgileri denekler üzerinde kullanırken, sadece benim üzerimde başarı sağlayabilmiş."

"Dur bir dakika, Jung birçok kişiye benim güçlerimi vermeye çalışmış ama sadece sen de mi başarabilmiş?"

"Evet. Bu yüzden sana yaklaşmadan önce uzun süre seni izledim."

Jung'un bana söylediği –alacağımı aldım- sözünün anlamını şimdi fark etmiştim. Benim güçlerimi kopyalayabilmişti. Fakat herhangi birisine aktaramıyordu. Ji Won'u özel kılan bir şey olmalıydı.

"Yapabildiğim her şeyi sen de yapabiliyor musun?"

Soruma cevap vermeden önce biraz düşündü. "Sanırım yapabiliyorum. Henüz tüm güçlerini keşfedemedim. Garip olan bir şey var."

"Nedir?" diye merakla sordum.

"Senden uzaktayken güçlerimi uzun süre kullanamıyorum."

İşte bu çok ilginçti. Sadece bana yakınken güçlerini kullanabiliyor olması, çok önemli bir ayrıntıydı. Bir süre sonra güçlerini kaybetmesi kalıcı olarak onlara sahip olmadığını gösteriyordu.

Üçüncü Göz (SY)Where stories live. Discover now