Üçüncü Göz (SY)

50-Araştırma

Özet: Mert, Yu-Mi'ye astral çıkış yaptırarak Asfanit'e götürür. Orada güzel bir evlenme teklifi yapar. Yu-Mi kabul eder. Mert uyandıkları zaman bunların rüya olmadığını söyleyip gerçek yüzüğü takar. Kang-Ho'yu ziyaret edip hayır duasını almak isterler. Fakat Kang Ho laboratuara giren insanlar tarafından yaralanır ve cihaz çalınır.

*** Yeni Bölüm ***

İlk durağımız Doktor Jung'ın tesisiydi. Arama izni ile uğraşmadan gitmeyi önermiştim. Adam kendisine o kadar güveniyordu ki, izin almasak da bize içeriyi arattırabilirdi. Beklediğim gibi güvenlik yine içeri haber vermişti ve doktor bizi kapıda karşıladı.

"Sizi tekrar görmek güzel Mert Ssi."

"Cihaz çalındıktan sonra ilk olarak buraya geleceğimizi biliyordunuz değil mi?" diye sorduğumda adamın birden rengi attı. Sanki beklemediği bir haberi duymuş gibiydi. Kısa zamanda tekrar soğukkanlılığını kazandı.

"Cihazın çalındığını bilmiyordum. Benden şüphelenmenizi anlıyorum ama ben çalmadım" dedi. Gözlerinde gördüğüm şey olasılıkları tarttığıydı. Kendisi almamışsa kim almış olabilirdi?

"Do Hyun Ssi ve ekibinin binayı aramasına izin veriyor musunuz?"

Adam dalmıştı, birden silkindi. "Evet sorun değil, buyurun" dedi. Düşüncelerini okumaya çalıştım. Konsantre olarak zihnine yöneldiğimde, benim ne yapmak istediğimi anlamış gibi aklından bir tekerleme geçirmeye başladı.

Ne kadar odaklanırsam odaklanayım, tek duyabildiğim tekrarlanan tekerlemeydi. Adam beni ve güçlerimi çok iyi analiz etmişti. Sonunda pes edip bıraktım. Doktor bana dikkatle bakarak, "siz de iyi biliyorsunuz ki bu cihazın peşinde birçok ülke var. Size yardım etmeme izin verirseniz kimlerin çaldığını bulabiliriz."

Do Hyun bana bakarak kararımı bekledi. İçimden bir ses doğru söylediğini ama yine de bir şeyleri sakladığını hissettiriyordu. "Aramaya gerek yok dostum. Bu sefer doğruyu söylediğine inanıyorum."

Doktor ona inandığım için biraz şaşırsa da teşekkür etti. Olasılıkları tartarak, Amerika, Rusya, Çin, İsrail ve Kuzey Kore'nin üzerinde durulmasını söyledi.

Bu ülkelerden Kuzey Kore ve İsrail hariç hepsi dünyanın süper güçleriydi. Kuzey'in olma ihtimali, sürekli Güney ile çatışmasından kaynaklanıyordu. Nükleer denemelerle Güney'i baskı altında tutmaya çalışıyordu. Böyle bir cihazı Güney'e bırakmayı düşünmezlerdi.

Doktor'un cihazı bulma niyeti tamamen bencilceydi. Çünkü cihazı kendisi için istiyordu. Önce cihazı bulup sonra kendisi çalacaktı. Tabii ben buna izin veremezdim.

"Kang Ho'nun laboratuarına gidip araştırma yapmayı öneriyorum" dedi Jung. Şu an için en mantıklı yöntem buydu. Hep beraber laboratuara gittik. Kang Ho ayakta tedavisini yaptırdıktan sonra işine dönmekte ısrar etmişti.

Bizi Jung'la beraber görünce şaşırmıştı. "Siz nasıl bir araya geldiniz?"

"Mert Ssi, cihazın çalındığını duyunca ilk benden şüphelendi" diye cevap verdi adam. Yüzündeki ifadeden anlayabildiğim kadarıyla Kang Ho'nun da aynı şeyi düşündüğünü söyleyebilirdim.

"Cihazın arızasının giderilmeye çalışmasında yardımcı olduğumu bilmiyor sanırım."

Demek Doktor ve Kang Ho'nun ofiste buluşma sebebi buydu. Cihazla ilgili görüşmeye devam ediyordu. Aralarının gergin olmasına rağmen, cihaz ortak noktalarıydı.

"Nasıl oldunuz Kang Ho Ssi?" diye sordum. Henüz baba diyebileceğimi sanmıyordum. Yu-Mi ile beraber konuşana kadar, konuyu açmak istemiyordum. Cihazın bulunması önceliğim olmalıydı.