49-Teklif

3.8K 314 73
                                    

Multimedyada Yu-Mi

Özet: Tesiste bir ipucu bulamayan ajanlar giderken, Mert geri döner. Doktordan cihazın fikrinin kendisinden çıktığını öğrenir. Artık kendisine gerek kalmadığını duyduğunda şaşıran Mert, Doktorun bir şeylerin peşinde olduğunu anlar. Yeni dostlarından söz ederek Mert'i meraklandırmıştır. Yu-Mi gece Mert'e sarılarak uyumak ister. Mert uyurken kötü bir rüya görür. Uyandığında Yu-Mi'den beklemediği bir söz duyar.

*** Yeni bölüm ***

Eliyle terlemiş alnıma dokundu. "Merak etme Mert sadece bir rüyaydı" dedi. Sakinleşmeye çalışırken söylediği son söz kanımı dondurdu.

"Teykel'in seni yok etmesine izin vermeyeceğim."

Yu-Mi'nin gözlerine bakarken yüzü değişmeye başladı. Önce Cemile oldu, ardından Arif. Sonunda Teykel'e dönüştü. "Seni yok edeceğim insan" diyerek bana doğru atıldığında yerimden sıçradım.

Yine uyanmıştım. Yanımda yatan kişinin Yu-Mi olduğunu gördüğüm halde, emin olamadığım için yataktan kalktım. Sıcak bir banyoya ihtiyacım olduğuna karar verip, küveti doldurdum. İçine girip rahatlamaya çalıştım. Gördüğüm rüyaların etkisinden kurtulamıyordum.

Asfanit'e gitmeden huzur bulamayacağımı hissedip astral çıkış yaptım. Önce tek başıma dinlenmeyi düşünüyordum ama Yu-Mi'yi astral seyahate çıkarabileceğim aklıma geldi. Banyonun duvarından geçip yatağın yanına geldim. Yu-Mi uyurken huzurlu bir yüz ifadesine sahipti. Fiziksel olarak dokunamasam da yüzüne elimi değdirdim. Gözleri bir an için açılacak sandım.

Sonra huzurlu uykusuna devam etti. Kulağına eğilip beni duymayacağını bildiğim halde, "seni bir yere götürmek istiyorum" dedim.

Bedeni kımıldamadığı halde elinin içinde ruhunun uzantısı çıktı. Sanki bana elini uzatır gibiydi. Daha önce böyle bir şey görmemiştim. Elinin uzantısını tutup bedeninden ayrılmasını sağladım. Bedeni yataktayken ruhunu çağırabilmiştim.

Onu ilk kez, kaçırıldığında hapis tutulduğu barakada görmüştüm. O zaman da astral seyahat ile yanına gitmiştim. Beni hissedebiliyormuş gibi davranmıştı. Kesinlikle bu kızda bazı haller vardı.

"Seni görebiliyorum Mert" dedi.

"Evet Yu-Mi, sakın panik yapma, şu an bedenini terk edip astral çıkış yaptın."

Kız arkasını dönüp bedenini görünce irkildi. Ben elinden tutup heyecanlanmaması için sakinleştirici şeyler söylüyordum.

"Senin sesini duydum Mert, rüyamda sana elimi uzattım. Sende tuttun, bu bir rüya değil mi?"

Yaşadığı şeyi rüya sanması daha kolay kabullenmesini sağlardı. "Evet, rüya gibi düşünebilirsin, seni götürmek istediğim bir yer var. Benimle gelir misin?"

Rüyada olduğuna inandığı için gülümseyerek "peki" dedi. Elini bırakmadan Asfanit'i düşündüm. Bir anda hızlanarak yükselmeye başladık.

"Uçuyoruz Mert, rüyalarımda hep uçmak isterdim" dedi sevinçle.

Uçmak bu kadar hoşuna gittiyse, Asfanit'e bayılacaktı. Kısa bir süre sonra yokluğun içine, Asfanit'e geldik. Düşüncelerimle daha önce yapmayı planladığım ortamı hazırlamıştım. Yu-Mi'nin üstünde muhteşem güzellikte gülkurusu renginde bir elbise hayal ettim.

Yu-Mi üzerindeki kıyafeti görünce çığlık attı. "Bu elbise harika, rüyada olmak çok güzelmiş."

"Daha bir şey görmedin canım" dedim. Görünmeyen bir kuartetin çaldığı müzikle sessizlik bozuldu. Bende üzerimde bir smokin hayal ettim. Yu-Mi'ye elimi uzatıp dans etmeyi teklif ettiğimde yere baktı. Aslında bir yere basmaya gerek yoktu ama içi rahatlasın diye altımızdaki alanı, balo salonlarının zemini olarak düşündüm. Etrafta bir sürü havada asılı duran dev avizeler oluştu.

Üçüncü Göz (SY)Where stories live. Discover now