76-Lobsang'ı beklerken

1.9K 164 73
                                    

Not: Üçüncü Göz düzenli olarak dört günde bir yayımlanacaktır.

Özet: Lobsang'ın değişik güçleri Mert'i şaşırtır. Geçidi kapatma konusunda yardım etmek isteyen Lobsang, geçidi kapatmayı başarır. Fakat bedeni ortadan kaybolmuştur. Asfanit'te Lobsang'la karşılaşan Mert, çocuğun ölmediğini öğrenir. Mert, Kang Ho'dan kızıyla evlenmek için onay ister ve onayı alır.

*** Yeni Bölüm ***

Lobsang'ın kayboluşunun ve hissettiğim kötülüğün üzerinden bir hafta geçmişti. Asfanit'e defalarca gitmeme rağmen, bir daha Lobsang'ı görmedim. Tenzin'e kötü haberi vermek zorundaydım. Onu bana emanet etmişti ama ben bir çocuğa sahip çıkamamıştım.

Tapınağı düşünüp geçiş yaptım. Tenzin'i odasında düşünceli bir şekilde buldum.

"Selam dostum."

"Selam Mert, hoş geldin" dedikten sonra bana dikkatle bakmaya başladı. "Sen de bir farklılık var."

Tenzin auramı görebiliyordu. Lobsang'ı kaybettiğim için duyduğum suçluluğu seziyor olabilirdi.

"Aslında ben de sana kötü haber vermeye gelmiştim. Lobsang kayboldu."

"Lobsang mı? O kim?"

Tenzin bana Lobsang'ı tanımadığını söylediğinde şaşırmıştım. Şaka olamayacak kadar ciddi bir ifade ile sormuştu.

"Sen ciddi misin? Bir hafta önce bizi sen tanıştırmıştın."

"Üzgünüm Mert, kafam karıştı. Tanımadığım birisiyle seni nasıl tanıştırmış olabilirim?"

"Tenzin! Lobsang'ı nasıl hatırlamazsın. 12 yaşında çift cinsiyetli ve olağanüstü güçleri olan çocuk."

Tenzin bana üzgün bir şekilde bakmaya başladı. "Mert sanırım büyük bir stres altındasın. Üstelik auran kararmış."

Garip konuşmaya devam edemeyecek kadar canım sıkılmıştı. Yine delirdiğimi düşünüyordum. Aklım karmakarışık olmuştu. Veda bile etmeden oradan ayrıldım. Doğruca Yu-Mi'yi bulmak için Kang Ho'nun binasına geçtim.

Sekreter Park beni görünce kibarca durdurdu. "Üzgünüm Kang Ho Ssi müsait değil efendim."

"Yu-Mi burada mı?"

"Hayır Mert Ssi. İsterseniz kendisini aradığınızı söyleyeyim."

"Gerek yok" dedim. Koltuğa oturup, telefonumdan Yu-Mi'nin numarasını aradım. Tam cevap vermişti ki Kang Ho'nun kapısı açıldı. İçeriden Dr Jung ile birlikte Kang Ho çıktı. Aniden sinirim tepeme çıkmıştı.

Bu katilin rahatlıkla Güney Kore'de dolaşması nasıl mümkün oluyordu? Ayağa fırlayıp Jung'ın yakasına yapıştım.

"Sakin olun Mert Ssi" diyen Kang Ho araya girip beni engelleme çalıştı.

"Bu katili mi savunuyorsunuz" diye bağırdım. "Do Hyun'u ne çabuk unuttunuz. Çabuk ajanları çağırın."

Jung benden kurtulmaya bile çalışmıyordu. Sadece gülümsüyordu.

"Sırıtma katil. Suçların cezasız kalmayacak."

Ajanlar koşup geldiğinde rahatladım. En azından kaçma şansı olmayacaktı. Yanımıza ulaşan ajan ellerimi Jung'ın üzerinden çekti.

"Lütfen sakin olun Mert Ssi. Dr Jung'ı rahat bırakın."

"Siz de mi onun tarafındasınız" diye ajana şaşkınlık içinde bağırdım.

Üçüncü Göz (SY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin