3-Astral seyahat

21.1K 690 110
                                    

Bu bölüm yeniden düzenlendi.

Günler geçtikçe kendimi tanıma konusunda aşama kaydediyordum. Tenzin'in dediklerini daha iyi anlıyor ve uyguluyordum. Bazı günler üstadın gözetiminde Manuaara'ya ulaşıp, orayı keşfetmeye çalışıyordum.

"Tenzin, astral seyahat konusunda ne düşünüyorsun. Denemek isterdim, eğer yardım edersen" dedim.

"Astral seyahat senin seviyendeki biri için kolay bir şey Mert. Denemen için sana yöntemini öğretebilirim. Fakat seni karşılaşacağın olaylara karşı bilgilendirmeliyim."

"Karşılaşacağın olaylar derken tam olarak neyi kastediyorsun. "

"Geçmiş ve gelecekten görüntüler görebilirsin. Belki de başka varlıkları..."

Sözünü bitirmesine fırsat vermeden atıldım. "Yani melekleri görebilir miyim?"

"Hayır Mert. Melekler insanlara gözükmezler. Belki cinleri görebilirsin ama uzak durmanı tavsiye ederim. Çok hilebazdırlar."

Tenzin'in anlattıkları, astral seyahat yapma isteğimi daha da arttırmıştı. En çok da geçmiş ve geleceği görebilme fikri hoşuma gitmişti.

Ne düşündüğümü anlayan Tenzin "Astral seyahat iki türlü gerçekleşir. Birinci tür de yatay ilerlersin. Hiç görmediğin yerlere gidebilir veya daha önce gittiğin yerleri ziyaret edebilirsin. İkinci tür ise dikey yükselmedir. Bu da zamanı algılamanı genişletir" dedi.

Yatayı anlamıştım ama dikey yükselmenin zaman üzerindeki etkisi kafamı karıştırmıştı.

"Bak çekirge" dedi gülerek.

"Sen fazla film seyretmişsin" dedim karşılık olarak.

"Tamam, sadece şakaydı. Dikkatini dağıtmak için yaptım. Heyecanını dizginlemelisin, kafandan taşan fikirler beynimi yoruyor. Zamanı düz bir çizgi gibi kabul edersen eğer, yükseldiğinde şu an olarak düşündüğün zaman dilimi, her iki yöne doğru genişler. Böylece başkaları için olan geçmiş ve gelecek anlar, senin için bu an hükmüne girer."

En iyisi deneyip öğrenmektir diye düşünerek ilk seyahatim için ne yapmam gerektiğini sordum.

"Öncelikle sakin, sessiz ve karanlık bir ortama ihtiyacın olacak. Sonra kendini, yattığın yerin 1-2 metre üstünde süzüldüğünü hayal edeceksin. Sanki yukarıdan kendi bedenine bakabilecekmişsin gibi hayal etmeye devam edeceksin."

Ben heyecanla başımı sallarken, o gülümseyerek devam etti. "Bir süre sonra hafiflediğini hissedeceksin. Gerçekten yükseldiğini o zaman anlayacaksın. Ters dönüp kendine baktığında ruhundan, bedeninin göbeğine uzanan gümüş bir kordon göreceksin. Bu senin bedeninle olan bağlantını gösterir. Sonra kendini güvende hissedeceğin tanıdık bir yeri hayalinde canlandır. Sanki oraya zaten varmışsın gibi orada olduğunu hayal et. "

"Hepsi bu kadar mı?" diye sordum. Anlattıkları beklediğimden daha basitti.

"Üçüncü gözün sayesinde gerçekleri daha net algılayacaksın. Başka ruhlarla karşılaştığında onları tanıyıp kim olduklarını bileceksin. Cinlere rastlarsan onlarla konuşma ve hızla uzaklaş."

Cinlerden neden bu kadar ısrarla uzak durmamı istediğini anlamasam da ona güveniyordum ve dediklerini yapacaktım.

Yatağıma yattığımda, Tenzin'in dediklerini uygulamaya başladım. Ne kadar zaman geçtiğini anlayamadan, bedenimden ayrıldığımı fark ettim. Başarmıştım. İlk olarak Türkiye'deki evimi görmek istiyordum. O kadar uzun zamandır oradan ayrıydım ki.

Evimi, odamı ve ailemi düşündüm. Sanki ışık hızında gitmişim gibi bir anda kendimi evimde buldum. Evi dolaşabiliyordum, ailemin yataklarında yattıklarını gördüm. Gözüm birden annemin başucunda bulunan gece kadar siyah bir gölgeyi algıladı.

Hızla ona doğru ilerlemek istediğimde gölge havaya karıştı. Nereye gittiğini görememiştim ama annemin yanına vardığımda, yüzündeki gerginlik yerini rahat bir gülümsemeye bırakmıştı.

Üçüncü gözüm sayesinde izlendiğimi anladım ve arkamı döndüm. Karşımda gölgelerden oluşan bir kalabalık vardı. Daha ilk seyahatimde böyle karanlık tiplerle karşılaşmak beni çok ürkütmüştü. Ne yapacağımı bilemiyordum.

Sanırım başım beladaydı...

-DEVAM EDECEK-

Üçüncü Göz (SY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin