YİRMİ BEŞ

4.9K 421 18
                                    

Asaf gergince yerinde otururken Rıdvan'ın kim bilir attığı kaçıncı yumruktu Karan'a. Saatlerdir yüzünü buruşturmaktan başı ağrımıştı.

" Bir daha onu gördüğünde ne yapacakmışsın söyle bakalım? " diye sinirle soran Rıdvan'la, Karan ağzındaki kanı tükürdü.

" Yolumu değiştireceğim. " diye mırıldandı. Manyak deminden beridir aynı şeyi tekrar ettiriyordu ama Karan'ın kafa tutmaya gücü kalmamıştı.

" Aferin. Bak ne güzel anlaşıyoruz. " dediğinde, Asaf sinirden güldü. Anlaşmak dediği Karan'ın ağzına sıçmaksa evet, çok güzel anlaşıyorlardı.

Karan ona pis pis bakarken Rıdvan hiç takmadan doğrulup üzerini düzeltti. Beyaz gömleğine kan sıçramıştı ama Asaf'ın mavilerinin acıyla boyanması kadar kötü bir görüntü değildi onun için.

Arkasını döndüğünde Asaf'la göz göze geldi. Gülümsediğinde Asaf garip bir şekilde gözlerini hâlâ çekmemişti ondan. Rıdvan'ın kalbine bir sızı düşerken yutkundu.

Asaf'ın aklından geçen tek şey, Rıdvan'ın ona neden yardım ettiğiydi. Sahi onu sinir etmek için çocukluğundan beri ona sataşan o çocuk neden şimdi onu koruyordu?

Hayatında hiç biri onu korumadığı için garip hissediyordu. O yüzden Rıdvan'ın gözlerinden alamadı gözlerini. Nedenini sanki onun gözlerinde görebilecekmiş gibi bakıyordu. Ama tabii aldığı tek karşılık gülümseyen bir adam olmuştu.

Asaf önüne döndü. Bu sefer de yerde ağzı burnu kan içinde kalmış Karan'la göz göze gelince aklına gece onu gördüğü zaman geldi. Karan o adamdan ikidir ne alıyordu? Bunu bir şekilde bilmesi gerekiyordu.

Ama tabii Rıdvan onun yanındayken bunu soramazdı. Onu bir şekilde buradan birkaç dakikalığına uzaklaştırmayı düşündü. Ama nasıl?

" Ne düşünüyorsun? " diye sorup yanına oturan adama baktı, seni buradan uzaklaştırmayı diye geçirdi içinden.

Aniden aklına gelen şeyle mırıldandı. "Susadım, bana su getir. " dediğinde, Rıdvan'ın kaşları havaya kalkmıştı. Asaf önüne döndü, galiba kabul etmeyecekti.

" Olur. " diyen adamla bu sefer onun kaşları havalandı. Sahiden hiçbir sorgulama ya da tereddüt barındırmadan ona su mu getirecekti?

" Harbi mi? " diye sordu kabaca.

Rıdvan güldü. Sevdiğine su getirmek gözüne hoş gelmişti. Gerçi Asaf daha Rıdvan'ın onu sevme ihtimalini hiç aklına getirmemişti ama. Yakında ona neden bu kadar yakın davrandığını anlardı herhalde. Asaf saf biri değildi, sadece düşman bildiği bir erkeğin onu seviyor olabileceği aklına gelmiyordu.

" Harbi. " diye onayladı sırıtarak.

Ardından ayağa kalkıp katladığı kollarını indirirken kapıya yürüdü. Ama aklına gelen şeyle Asaf'a döndü.
" Sakın o ırz düşmanının yanına yaklaşma Asaf. " diye uyardığında Asaf başını salladı.

Rıdvan birkaç saniye daha Karan'a göz dağı vermek istercesine sinirli bakıp çıktı. Asaf birkaç dakikasının olduğunu bildiği için anında ayağa kalkıp kendisini izleyen Karan'ın yanına gitti.

Karan ona sırıtarak bakarken Asaf göz devirdi. Ne arsızdı bu Karan. Resmen piçlik yapmak için canından olabilirdi.

" Kayınço? " diye konuştu kanlı dudaklarıyla. Asaf ona üstten sinirli bir bakış attığında güldü.
" Yeni sevgiline beni dövdürtmek adamlığa sığar mı? "

Asaf içine dolan sinirle güldü. Karan da gülerken bir anda suratına tokadı patlattı. Karan'ın gülüşü solup başı yana savrulurken, Asaf dişlerini sıkarak konuştu.

" Ben sen miyim lan piç! " diye soludu.
" Adammış! Sen adam mısın da sana adamlıkla yaklaşayım orospu çocuğu! " dedi tükürürcesine.

Karan sinirli bir bakışla ona döndüğünde eğilip çenesini sertçe eline aldı Asaf. " Kapa çeneni ve sorularıma cevap ver sadece. " dedi, biraz daha oyalanırsa Rıdvan gelirdi.

Kapıya bir bakış atıp ona sinirle bakan Karan'a döndü.
" O adamdan ne aldın Karan? " diye sorduğunda, Karan'ın yüz ifadesi anında değişmişti.

Korkulu bir şekilde ona bakarken Asaf gözlerini kıstı. Belli ki bu şerefsiz bir şeyler karıştırıyordu.

Çenesindeki ellerini sıkarak Karan'ın yüzünü buruşturmasını sağladı.

" Cevap ver yoksa çok kötü olur! " diye soludu sinirle, cidden sabrıyla oynuyordu Karan. Zaten elleri bağlıydı bir de Asaf'ı sinirlendirirse kimse onu elinden alamazdı.

" Hiçbir şey almadım. " diye cevap verdi Karan, çenesini sıkan elin verdiği kadarıyla öfkeyle konuşup.

Asaf güldü.

Ardından Karan'ın pantolon cebine elini atıp karıştırmaya başladığında Karan'ın gözleri büyüyüp engel olmaya çalışmıştı. Asaf çenesini bırakarak ona bir tokat daha atıp iki eliyle sinirle üzerini aradı. Birkaç saniye sonra eline geçen ufak paketle duraksadı.

Paketi elind alıp havaya kaldırarak baktığında Karan ona atılmaya çalışmıştı.

" Ver onu bana Asaf! "

Asaf onu iterek yere düşürdü. Ardından sırıtarak ayağa kalktı. Dışarıdan ses gelirken ufak, beyaz, plastik paketi cebine koydu.

" Bakalım neler karıştırıyorsun Karan efendi. " dediği sırada kapı açılıp içeri Rıdvan girdi.

Elindeki bardağı Asaf'a uzattığında, elinden alıp sahici bir gülümsemeyle baktı. " Sağol. " diye mırıldandı.

Rıdvan gözlerini kapatıp açtı yavaşça. Sana canım feda, su ne ki! diyesi vardı.

Asaf suyu içerken gerçekten de susadığını hissetmişti.

Rıdvan, su içen Asaf'a ölümcül bir öfkeyle bakan Karan'ın ayağına bir tekme geçirdi. " Gözlerini oyarım! " diye tehdit ettiğinde, Karan ona da sinirle bakıp göz devirerek önüne döndü.

Buradan çıkıp bir an önce Asaf'tan o paketi alması gerekiyordu ama nasıl?

Ortamda bir bildirim sesi yankılandığında Asaf suyu indirirken, Rıdvan cebinden Karan'ın telefonunu çıkardı. " Baban cevap vermiş. " dedi Asaf'a yönelik.

Saatler önce mesaj attığı Ali Nejat ağa daha yeni cevap veriyordu.

Rıdvan mesajı açarken Asaf da yanına geldi.

Tamam ama bir daha böyle bir emrivaki yapma.

Mesajı okuyup tamam diye cevap yazdı. Saatler önce Karan'ın ağzından ailesine gideceğini, bu gece gelemeyeceğine dair bir mesaj yazmıştı.

" En azından soru sormadı. " diye mırıldandı Rıdvan.

Asaf'ın yalanı ise işle ilgili sorun çıktığı için şirkette sabahlayacağıydı. Umarım odama girme hatasında bulunmaz diye geçirdi içinden Asaf. Yoksa başka uyduracak yalanı yoktu.

" Bu aralar kafası meşgul, yoksa on tane soru sorar. " diye cevap verdi Asaf.

Rıdvan başını salladı ama içten içe gülüyordu. Evet kafasını meşgul eden bir babam var çok şükür, diye geçirdi içinden.

Ardından Karan'a eğilip ağzını sıkıca kapattıktan sonra Asaf'a döndü.
" Hadi seni de kimseye gözükmeden odama sokayım. Bu, bu gece burada kalsın da aklı başına gelsin. " dedi Karan'a bakıp.

Asaf başını salladı. Birlikte kilerden çıktıklarında Rıdvan zevkle ışığı kapatıp onu karanlıkta bırakarak konağa ilerledi.

Yanında yürüyen Asaf'a bir bakış attı. Onunla aynı odada kalacak olma düşüncesi bile şimdiden karnını ağrıtıyordu.

HUSUMET-GayWhere stories live. Discover now