KIRK BEŞ

3.4K 309 23
                                    

Ali Nejat haberi alır almaz derhâl hastaneye gelmişti.

Odaya girdiğinde gözleri Asaf'ı aradı. Yatakta yatan oğlanın yanına giderek yüzünü inceledi. Başındaki sargı haricî bir şeyi yok gibi görünüyordu ama yine de içi rahat etmemişti.

" İyi misin? Nasıl oldu bu? " diye sordu merakla.

Asaf babasının arkasında duran Rıdvan ve Raşit ağaya baktı. Babası henüz Raşit'i görmemişti.

" İyiyim baba, bir şey yok. " dedi. Ama aslında çok şey vardı ve bunları babasına nasıl anlatacağını bilemiyordu. En iyisi Rıdvan'ın da dediği gibi Raşit ağanın anlatmasıydı.

Ali Nejat endişesini geri plana atmayı başardığında bu sefer de sinirle soludu.

Gözleri odada gezinirken köşede onu izleyen adamla duraksadı. O günden sonra onu daha görmemişti ve itiraf etmek gerekirse içi bir garip olmuştu. Bunca yıldan sonra nasıl hâlâ aynı duyguları besleyebiliyor anlamış değildi.

Siniri geçer gibi olduğunda bakışlarını çekti. Ama nedense tuhaf bir şeyler seziyordu.

Asaf'a döndü.

" Sen mi anlatırsın, ben mi bulayım? " diye sorduğunda, Asaf gergince kıpırdandı.

Rıdvan yanına geldiğinde, koluna dokunulmasıyla başını arkaya çevirdi Ali Nejat. Raşit gözleriyle dışarıyı işaret ettiğinde peşinden ilerledi.

Çıkan ikilinin arkasından birkaç saniye baktı Asaf ve Rıdvan.

" Çok kızar mı? " diyen Rıdvan'a baktı Asaf.

" Hemde nasıl. Özellikle Handan'a yaptıklarını öğrenirse çıldırır. "

Rıdvan Asaf'ın yanına oturdu.

" Umalım da babam onu sakinleştirsin. O Karan elbet yakalanacak, sonsuza kadar kaçamaz. "

Asaf başını salladı.

" Henüz bir haber yok mu? "

" Hayır ama yakındır. "

Aklına gelen şeyle duraksadı Asaf.

" O Karan bir şekilde Handan'a ulaşmaya çalışabilir. Bir an önce gerçeği Handan'a da anlatmamız gerek. Yoksa bazı şeyler için çok geç olabilir..."


" Ne dediğinin farkında mısın sen Raşit! " diye gürleyip, saçlarını sinirle dağıtan adamın omuzlarını tutup kendine çevirdi.

" Sakin ol. " dedi yatıştırıcı bir sesle. Ama Ali Nejat'ın sakin olmak gibi bir niyeti yoktu.

" Nasıl sakin olayım. O orospu çocuğu sinsi sinsi benim çocuklarımın canına kast ediyormuş! Nasıl sakin kalayım? " sinirli mavilerini Raşit'in yüzüne çıkardı.

" Asıl sen nasıl bu kadar sakin kalabiliyorsun? "

Raşit gözlerini devirerek gülümsedi. Ardından sinirini geçirmek için Ali Nejat'ın çatık kaşlarına elini bastırdı.

" Senin gibi bir adamla otuz yıldır başa çıkıyorum Ali Nejat. Karan yanında hiç kalır. Bazen sinirlerim alınmış gibi hissediyorum senin yanındayken... " dediğinde, Ali Nejat'ın kaşları çatılırken gözlerini kısıp, Raşit'in yüzündeki eline vurdu.

" Bu nasıl bir sakinleştirme yöntemi? Dalga geçip durma, burada ciddi bir konu konuşuyoruz. " diye çıkıştı. Raşit geri çekildi. " Tamam tamam. Sen sakin ol önce, sakin kafayla güzelce düşünelim. "

" Neyi düşüneceğiz? Her şey ortada. O Karan'ı bulduğum an geberteceğim! " Raşit gözlerini devirdikten sonda Ali Nejat'ı arkasındaki banka oturttu.

HUSUMET-GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin