ELLİ İKİ

2.7K 265 39
                                    

" Benim eve uğramam gerek. " diyen adamla gözlerini önündeki Ali Nejat'tan çekti Karan.

Gözlerini kısarak birkaç saniye baktıktan sonra başını hafifçe salladı.
" Tamam ama dikkatli ol. " diye uyardı. Doktor hemen başını sallayıp bayılan adama üzgün gözlerle bakıp dışarı çıktı. Karan yine onu dövüp kan revan içinde bırakmıştı.

Arabasına atlayıp eve sürdü. Ara sokaklardan hızlıca geçerek evden uzak bir köşede arabadan indi. Etrafa bakınarak binaya girdikten sonra merdivenleri teker teker aştı. Anahtarı kilide sokup açarak karanlık holde ilerledi. Salona girdiğinde üzerindeki ceketi sıyırıp ışıkları açtı.

" Selam. "

Arkasında duyduğu sesle gözleri büyürken hızla döndü ama yüzüne yediği yumrukla duvara yapışması bir oldu.

Asaf yakasından tuttuğu gibi kendine çekip kafasını yüzüne gömdüğünde doktorun burnundan bir ses yükselmişti.

Elini kanayan burnuna atıp acıyla yere düşen sözde doktor arkadaşını bırakıp bir adım geriye çekilerek önünde çömeldi. Tekrar ona vuracağını sanan adam korkuyla ellerini kaldırdığında sinirli hâli bir an olsun azalmazken, kinle yüzüne baktı Asaf.

" Ben sana arkadaşım dedim ama sen babamın kaçırılmasına yardım mı ettin? " ses tonunda büyük bir öfke saklıydı. Çünkü babasının kaybolmasının üzerinden iki gün geçmişti ve deli olacaktı Asaf, belli etmese de aklını sıyıracaktı endişeden. O Karan'ın elinde olduğu sürece acıdan başka bir şey tatmayacaktı. Annesinden sonra babasını da kaybedemezdi.

Doktor burnundan akan kanı eliyle durdurmaya çalışırken başını kaldırıp ilk önce Asaf'a ardından arkasında ona ölümcül bakışlar atan iki adama baktı. Hepsi de onu öldürecekmiş gibi bakıyordu.

" Özür dilerim..." dediğinde, Asaf sinirle gülmüştü. Ama bu gülüşün bitiminde yüzüne bir yumruk daha yemişti.

Yüzü buruşurken Asaf'ın çenesini sıkmasıyla başı geriye çekildi.
" Özür mü! " diye bağırdı Asaf cinnet geçirir gibi.

" Senin sikik özrünü ne yapayım lan ben! O orospu çocuğu ortağın nereye götürdü babamı söyle?!! "

Doktor yerinden sıçradı, korkudan titrerken Asaf'ı ilk defa böyle görüyordu. Ama hak veriyordu, Karan'ın babasını kaçırmasına yardım etmişti. Yetmemiş işkence etmesini izlemişti.

" Söylersem öldürür beni..." diye fısıldadı korkuyla. Asaf güldü.
" Söylemezsen benim seni hayatta bırakacağımı nereden çıkardın? "

Bir gündür evine girip onun gelmesini beklemişti sabırla. Ve şimdi bir çırpıda bütün sabrı uçup gitmişti. İlk günden beri sakin olan adamdan eser kalmamıştı.

" Asaf- "

" Kes sesini! " diye araya girdi Raşit. Yüzünde ilk defa birini öldürmek istemesinin ifadesi vardı. O Karan'ı bulduğu yerde boğarak öldürecekti.

" Eğer hemen şimdi yerini söylemezsen polise onunla iş birliği yaptığını söyleriz ve sende ömür boyu hapisten çıkamazsın. " dedi Rıdvan yanına gelerek. Her suçlu ömür boyu hapis yatmaktan korkardı.

Doktorun gözleri büyürken başını salladı hızlıca.

" Ben ona yardım etmek istemedim yemin ederim! " Asaf'a döndü. Ona öldürecekmiş gibi bakan arkadaşının elini tuttu korkuyla.
" Beni tehdit ediyor... Paraya ihtiyacım vardı o da bana verdi ve sonra bunu kayda aldığını öğrendim. Polis onun peşine düştükten sonra beni ortağı olmakla itham etti. Eğer ona yardım etmezsem görevimi kötüye kullanmaktan polise ihbar etmekle tehdit etti, mecbur kaldım... Asaf, özür dilerim... Böyle olmasını istemedim. " diye ağlamaya başladığında Asaf duygusuz gözlerle bakıp elini çekti ondan.

HUSUMET-GayWhere stories live. Discover now